Bloomberg HT "ticari krediler" konusunu masaya yatırdı
Bloomberg HT, son dönemlerin güncel konusu "ticari kredileri" masaya yatırdı
Son dönemde Merkez Bankası'nın sık sık kredi büyümesinin yüzde 15'in üzerinde çıkmaması yönündeki uyarıları, faizlerin son zamanlardaki seyri ve bunun ticari ve tüketici kredileri yansımasının tartışılması ile birlikte, piyasa ve sektör önde gelenleri Bloomberg HT ve BloombergHT.com'a değerlendirmelerde bulundu.
Morgan Stanley Başekonomisti Tevfik Aksoy, krediler konusunun hem arz hem de talep yönünün olduğuna dikkat çekerek, "Şimdi bunun iki tarafı var. Hem talep tarafı var, hem arz tarafı. Sizin sorduklarınız genelde arz tarafı. Talep de önemli. Eğer talep de artarsa, kurumsal taraf da krediye karşı; ki bunun olması için belli başlı göstergeleri takip etmek lazım. Mesela; kapasite kullanım oranı, bu çok düşük gittiği sürece, yatırım için fazla bir iştah olmadığını görüyoruz. Eğer bu değişirse talep tarafı yükselecektir. Bu bir tarafı. Arz tarafında da BDDK'nın belki yapması olası haraketler olabilir. Mesela; bankaların bilançolarında bazı ağırlıkları değiştirerek veya risk kat sayılarını değiştirerek, kurumsal kredileri cezbedici bir yöntem uygulanabilir. Özellikle ihracata yönelik veya bazı yatırım alanlarında bu olabilir. Merkez Bankası'nın buna yapabileceği şey faiz koridoru veya politika faizini değiştirmek. Orada da enflasyon kısıtı var, kurla ilgili kısıtlar var. O yüzden zaten Merkez Bankası'nın işi zor. Bunu bir şekilde dengelemek zorunda. Şu ana kadar dengelendi. Ben daha ziyade talep tarafına odaklanılması taraftarıyım. Yani talep var mı yok mu? Yoksa çok talep yaratacak bir şeyi yapmak, Merkez açısından biraz zor olabilir. Özellikle enflasyon tarafında. Ama çok yakın zamanda da yatırımların gözle görülür bir şekilde artacağını ben sanmıyorum. Bu biraz zaman alacaktır. Faizler tabii rol oynayacak. Eğer koridorun üst tarafında daha da düşme olursa bu faizlere yansıyacak. Bu da belki kendi kendine talep de yaratabilir." dedi.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, önceki açıklamasında, "Tüketici kredileri ile ticari krediler arasında zaten yapılıyor şu anda, biliyorsunuz. BDDK'nın daha önce alınmış bir kararı çerçecesinde özellikle ihtiyaç kredisi sınıfında risk ağırlıkları % 150 ve % 200 olarak uygulanıyor, vade bazında kısa vaddeler için % 150 uzun vadeler için % 200 olarak uygulanıyor. Buna mukabil küçük ve ortaboy işletmeler de dahil olmak üzere ticari kredi faizleri için uygulanan risk ağırlığı Basel II minimum sınırı olan % 75. Burda farklı bir muammele olduğu için bunlar maliyet unsuru olarak zaten yansıyor. Ve ticari kredilere burda bir avantaj sağlanıyor. BDDK Başkanımızın açıklamalarını takip edelim. Onun yakın zamanda yatırım ve ihracat ilişkili kredilere ilave bir sağlanması belki sözkonusu olabilir gibi bir açıklamalar olmuştu. Onu takip edelim, orasi onların görev sahasına giren bir konu." şeklinde görüş bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Kredinin çeşitleri arasında bir ayrışmaya gitmek doğru olur. Bence de proje kredileri anlamında baktığınız zaman, yatırıma yönelik kredilere baktığınız zaman, kredi hacmindeki artış nispeten daha yüksek olabilir. Bu hem ekonomi açısından iyi hem üretim açısından iyi. Şimdi kredilerde artış rakamlarına bakacak olursak, daha doğrusu şöyle söyleyeyim; genel olarak şu anda kredi hacmindeki artışı % 20 civarında. Bu yüksek bir rakam gibi görülebilir ama bu esas itibari ile eğer proje kredisi, ticari kredi niteliğinde ise ben burada bir sıkıntı görmüyorum. Hatta daha yüksek olabilir. Burada önemli olan tüketici kredilerinin sınırlanmasıdır." dedi
Reel sektör temsilcilerinden İHKİB Başkanı Mehmet Tanrıverdi, kredi konusundaki sıkıntılara dikkat çekti. Tanrıverdi, birçok firmanın kredi konusunda ciddi sıkıntılarının olduğunu ve çek yasası değiştikten sonra bankaların çek ve kredide sorun çıkardıklarını kaydederek, "Faizler konusunda sorunlar var. KOBİ kredi faizleri yüksek. Proje ve işletme kredilerine önem verilmeli" dedi.
HSBC ise, düşen faiz ortamında bankaların kontrol edilebilir ve provizyon oranlarını artırmayacak bir yapıda kredi vermek istediklerini, Merkez Bankası'nın Nisan ayında yaptığı sunumda, 2013 yılını dengeli büyüme yılı olarak belirtmesi ve % 15 kredi büyüme referansının önemini vurgulamasının da bankaların kredi iştahının devam ettiğini gösterdiğini kaydetti.
HSBC açıklamasında, "Kredi faizleri Merkez Bankası’nın politikalarına bağlı olarak hareket etmektedir. TCMB’nin gerileyen enflasyon ve büyüme verileriyle faiz oranlarını indirmesi kredi faizlerinde de benzer bir hareket yaratmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönemde bankaların her segmentte yoğun rekabet içinde olduklarını gözlemliyoruz. Bunun da etkisiyle Kurumsal ile KOBİ segmenti arasındaki faiz marjı da giderek kapanmaktadır. Özellikle orta ölçekli firmalar artık Kurumsal ölçekli firmalar gibi uygun kredi faizlerinden yararlanabilmektedir." şeklinde görüş bildirdi.