MB: Bireysel kredi talebi artıyor
Merkez Bankası, 30 Mayıs 2013 tarihli Finansal İstikrar Raporu'nda öne çıkan noktaları açıkladı
Merkez Bankası, 30 Mayıs 2013 tarihli Finansal İstikrar Raporu’nda, gelişmiş ülke para politikaları ile tarihi düşük faiz seviyelerinin uluslararası yatırımcıları getiri arayışına yönlendirmesi ve devam eden belirsizlikler nedeniyle risk iştahının istikrarsız bir seyir izlemesinin, 2012 yılının ikinci yarısından itibaren gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının yeniden hız kazanmasına ve oynaklığının artmasına neden olduğunu kaydetti.
Merkez Bankası, raporda, gelişmekte olan ülke otoriteleri makro ihtiyati politikaları uygulamaya koyarak söz konusu oynaklığın iç ve dış denge üzerinde yarattığı baskıyı gidermek yönünde politikalar izlemekte olduğunu ve ülkemizde de geliştirilen yeni politika araçlarının etkili bir şekilde devreye alınmasının arzu edilen yöndeki sonuçlarını göstermeye başladığını ifade etti.
-Esnek para politikası uygulaması sürdürülmekte-
Raporda, Merkez Bankası, "Bankamız, devam eden küresel belirsizliklerin sebep olduğu makro finansal riskleri de gözeterek esnek para politikası uygulamalarını sürdürmekte, bu doğrultuda fiyat istikrarının sağlanması ve finansal istikrara katkıda bulunması temel görevleri çerçevesinde yapısal ve döngüsel araçlar kullanmaktadır" şeklinde görüş bildirdi.
Banka, sermaye akımlarının güçlü seyretmesinin etkisiyle finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan kısa vadeli faiz oranları düşürülürken, diğer yandan rezerv artırıcı makro ihtiyati tedbirler etkin olarak kullanıldığını belirtti.
-KMH faizlerine üst sınır getirildi-
Otomatik dengeleyici bir araç olarak rezerv opsiyonu mekanizmasının (ROM) daha etkin bir şekilde devreye girmesinin döviz kuru oynaklığını sınırlamak için geniş faiz koridoruna olan ihtiyacı azalttığına dikkat çeken Merkez Bankası, kredi kartları ile benzerlik taşıyan ve bankacılık sistemimizdeki hacmi yakın zamanda artış gösteren kredili mevduat hesaplarına (KMH) uygulanan faiz oranlarının oldukça yüksek düzeylerde gerçekleştiğini belirtti ve finansal istikrarın korunması ve parasal aktarım mekanizmasının daha da güçlendirilmesi amaçlarıyla KMH faiz oranları için bir üst sınır belirlendiğini ifade etti.
-Kredi büyümesi referans değerin üzerinde seyretti-
Merkez Bankası, raporda, " Güçlü sermaye girişi ortamında kredi büyümesinin referans değerin üzerinde seyretmesi nedeniyle 2013 yılının başında likidite politikası normalleştirilirken, rezerv opsiyon katsayıları ve zorunlu karşılık oranlarında artışa gidilmiştir" şeklinde değerlendirmede bulundu.
İhracat reeskont kredilerinin teşvik edilmesi amacıyla limitlerin artırılması, kredi kullanımına kolaylıklar getirilmesi, zorunlu karşılık oranlarının artırılması ve ROM’un aktif kullanımıyla Banka'nın rezervlerinin artmaya devam etttiğini belirten Merkez Bankası, bankacılık sektörünün yükümlülüklerinin vadesinin uzatılması ve dolayısıyla finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla, Türk lirası ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarının uzun vadeli yükümlülükleri destekleyecek şekilde yeniden belirlendiğini ve ilgili otoritelerce vadenin uzatılmasına ilişkin yapılan tüm düzenlemelerin etkisinin kademeli olarak görülmesinin beklendiğini vurguladı.
2012 yılında finansal istikrar açısından makul seviyelere çekilmiş olan kredi artışının, 2012 yılının son çeyreğinden bu yana ağırlıklı olarak bireysel kredilerden özellikle de konut kredilerinden kaynaklanmak üzere ivmelenerek referans seviyesinin üzerinde gerçekleşmekte olduğu uyarısında bulunan Merkez Bankası, bankacılık sektörünün güçlü likidite oranları ve sermaye yapısı ile büyümesini sürdürürken aktif kalitesini korumayı da başardığını ve sektör için tahsili gecikmiş alacaklara dönüşüm oranlarının düşük seviyelerde yatay bir seyir izlemekte olduğunu belirtti.
Merkez Bankası, aktif kalitesine yönelik kayda değer bir kaygı bulunmamakla birlikte, ekonomik konjonktürün olumlu seyrettiği ve bankaların kârlılıklarının güçlü olduğu dönemlerde tahsili gecikmiş alacaklar için yasal zorunluluğun daha üzerinde karşılık ayırmalarının ihtiyatlı bir davranış olacağı değerlendirmesinde bulundu.
-Bireysel kredi talebi artmakta-
Finansal istikrar açısından reel sektörün borçluluğu ve yabancı para net açık pozisyonunun yakından takip edilmekte olduğunu. ve yurt dışından temin edilen kredilerin büyük bölümünün uzun vadeli olması ve bu kaynakların hem nitelik hem de bölgesel dağılım yönlerinden çeşitlilik göstermesinin reel sektörün borçluluğuna dair riskleri sınırlamakta olduğunu belirten Merkez Bankası, "Faiz oranlarının gerilemesine paralel olarak bireysel kredi talebi yakın dönemde artmaktadır. Faiz oranlarındaki düşüş hanehalkının faiz giderlerini aşağı çekerken, refinansman imkanlarını da artırmaktadır" şeklinde değerlendirmede bulundu.
Merkez Bankası raporda, "Kredi kullanımına bağlı olarak hanehalkının hem faiz ödemeleri hem de toplam yükümlülükleri artmakla birlikte GSYİH ve harcanabilir gelire oranla hanehalkı borçluluğu diğer ülkelere kıyasla halen düşük seviyesini korumakta ve önceden yapılan düzenlemelerin de etkisiyle faiz ve kur riski taşınmamaktadır" dedi.
Tasarrufların yatırım, büyüme ve finansal istikrar üzerindeki olumlu etkileri göz önüne alınarak, özellikle bireysel emeklilik sisteminde atılan adımların olumlu etkileri görülmeye başlandığına dikkat çeken Merkez Bankası, "Bankamız tarafından ödemeler alanındaki yasal altyapının güçlendirilmesine yönelik bir kanun taslağı hazırlanmış olup, bu taslak ile ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri, ödeme hizmetleri ve elektronik para kuruluşları ile ilgili en iyi örnekleri ve ülke ihtiyaçlarını dikkate alan bir mevzuat çerçevesinin oluşturulması hedeflenmiştir. " açıklamasında bulundu.