Brezilyalılar eve dönmüyor
Brezilyalılar "daha iyi bir yaşam" için sokakta; toplu taşıma ücretine yapılan zam, sosyal ve ekonomik eşitsizliklerden rahatsızlık duyanlar için bardağı taşıran son damla oldu
Brezilya'da halkın, hükümet politikalarına karşı "daha iyi bir yaşam" için geçen hafta başlattığı protestolar etkisini artırarak sürüyor.
Metro ve otobüs biletlerine yapılan 20 sentlik zamma tepkiyle, geçen hafta nispeten küçük gruplar tarafından başlatılan gösteriler, birkaç gün içinde kitlesel bir eyleme dönüştü ve ülkenin hemen her yanına sıçradı.
Başta Sao Paulo olmak üzere, Rio de Janeiro, Salvador, Curitiba, Belem ve başkent Brasilia'da onbinlerce kişi sokaklara dökülerek seslerini duyurmaya çalıştı.
Protestolar, geçen hafta Sao Paulo'da çok sayıda vatandaşın polisin sert müdahalesine maruz kalmasının ardından, daha da büyüdü. Halk, müdahalenin iç basında yeterince duyurulmamasına da tepki gösterdi.
Sosyal medya aracılığıyla hızla yayılan mesajlara, polisin savunmasız protestoculara copla müdahale ettiğine, plastik mermi ve biber gazı kullandığına ilişkin görüntüler de eklendi.
Gösteriler sırasında bazı radikal grupların kamu binalarına, bankalara ve mağazalara zarar verme girişimi de oldu. Bu tür gruplar, barışçı göstericilerden tepki gördü.
Halen devam eden gösterilere katılanların temel talepleri, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi ve yolsuzluğa son verilmesiydi. Göstericiler arasında, yönetim sisteminin bütünüyle değiştirilmesini isteyenler de vardı.
-Ulusal Kamu Güvenlik Gücü devrede-
Üniversite öğrencilerinin ve orta yaşlı çalışanların aileleriyle katıldığı barışçı gösterilere, kimi radikal grupların şiddet bulaştırması üzerine hükümet önlem aldı.
Dünya Kupası karşılaşmalarının yapılacağı Rio de Janeiro, Minas Gerais, Bahia, Ceara ve başkent Brasilia'ya Ulusal Kamu Güvenlik Gücü (FNSP) sevk edilmesine karar verildi.
Brezilya'daki kamu güvenlik güçlerine destek vermek amacıyla 2004 yılında oluşturulan FNSP, toplumsal huzursuzlukların ve sıradışı durumların baş gösterdiği durumlarda devreye giriyor.
Adalet Bakanlığı'nın Ulusal Kamu Güvenlik Sekreterliği tarafından koordine edildiği belirtilen FNSP'nin, söz konusu kentlerde ne kadar görev yapacağına yerel yönetimlerin karar vereceği belirtiliyor.
-Devlet Başkanı Rousseff'ten gösterilere olumlu yaklaşım
Gösteriler sürerken, Brazilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff'in olaylara ilişkin ilk açıklaması olumluydu.
"Pek çok kişinin daha iyi bir ülke için mücadele verdiğini" söyleyen Rousseff, "Hükümetim, değişim isteyen sesleri dinliyor" diyerek, "Halka kulak verilmesi gerektiğine" işaret etti.
"Gösterilerin boyutunun, ülkenin demokratik gücünün kanıtı" olduğunu kaydeden Rousseff, "Pek çok genç insanı, yetişkini, torunu, babayı ve dedeyi, ellerinde Brezilya bayraklarıyla, milli marşımızı söylerken ve daha iyi bir ülke için mücadele verirken görmek güzel" ifadesini kullandı.
"Hükümetinin 40 milyon kişiyi orta sınıfa yükselttiğini" kaydeden Dilma Rousseff', ücretsiz sağlık ve eğitimin iyileştirilmesi için yapacak daha çok işleri olduğunun altını çizdi.
Arttırılan toplu taşıma ücretleriyle ilgili olaraksa, bazı kentlerdeki yerel yönetimlerin, geri adım atmaya hazırlandığı ifade edildi.
-Yoksulluk ve gelir dağılımında dengesizlik
Nüfusu 200 milyonun üzerinde olan Brezilya, başkanlık sistemiyle yönetiliyor ve 26 eyaletten oluşuyor. 2011'de ülkede kişi başına düşen milli gelirin 10 bin 200 ABD doları, işsizlik oranınınsa yüzde 5,8 olarak kayıtlara geçtiği belirtiliyor.
Brezilya'da 2000'li yıllardaki ilerlemelere rağmen, yoksulluk ve gelir dengesizliğinin hala oldukça yüksek seviyede olduğuna dikkat çekiliyor. Fırsat eşitsizliğinin, sosyal alanda dışlanmaları artırmakla kalmayıp ülkedeki suç oranının daha yükselmesine yol açtığı da vurgulanıyor.
Emeklilik maaşları pek çok kişiyi yoksulluktan kurtarsa da özellikle eğitime yönelik sosyal harcamaların sınırlı oluşunun, geleceğe yönelik endişeleri artırdığı ifade ediliyor.
-Halk ne istiyor?
"Dünyanın en fazla yatırım çeken ülkelerinden ve yükselen ekonomik güçlerinden biri" diye nitelenen Brezilya'nın uluslararası alandaki imajı olumlu olsa da ülke içindeki kimi sorunlar halk arasında uzun süredir huzursuzluğa neden olmuş görünüyor.
Kimi siyasi yorumcular, bu tür büyük gösterilerin yaygın olmadığı Brezilya'da halkın zaten uzun zamandır, ülkedeki eşitsizlikler ve kamu hizmetlerinin standartların altında olmasından yakındığına dikkati çekiyorlar.
Rio de Janeiro ve Sao Paulo gibi büyük kentlerdeki sosyal koşulların dar gelirlileri zorladığına ve buralarda nüfusun üçte birinin gecekondularda yaşadığına da özellikle işaret ediliyor.
Enflasyona yönelik kaygıların arttığı, ekonomik büyümenin nispeten yavaşladığı bir dönemde patlak veren protestolara katılanların, Brezilya'nın gelecek yıl ev sahipliği yapacağı Dünya Kupası öncesinde, yeni stat projelerinin gündeme getirilmesine de tepkili olduğu vurgulanıyor.
Halksa mevcut kaynakların, örneğin toplu taşıma hizmetleri ve okullarda iyileştirme amaçlı kullanılmasını bekliyor.