Mısır'da asker yönetime el koydu

Geçiş döneminde teknokratlardan oluşan ulusal bir uzlaşı hükümeti kurulacağını dile getiren El Sisi, yaptıkları müdahalenin gerekçesini "Halkın orduyu göreve davet ettiğini hissettik" diye savundu.

Diyalog çağrıları yaptıklarını bu çağrıya muhalefetin uyduğunu fakat Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'den yanıt alamadıklarını belirten Sisi, ordunun siyasetten uzak duracağını söyledi. Siyasi uzlaşı için uzun süre ve çok fazla çaba sarf ettiklerini belirten Sisi, alınan kararların uzlaşı sonucunda gerçekleştiğini ileri sürdü.

Sisi'den sonra söz alan Mısır Kıpti Patriği Papa 2. Tovadros da yapılan müdahalenin gerekliliğini savundu.

-Mursi gözaltında-

Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın önde gelen isimlerinden işadamı Hayrat Şatır'ın gözaltına alındığı iddia edildi.

Müslüman Kardeşler Teşkilatı yetkilileri, Mursi ile Şatır'ın gözaltına alınarak, ev hapsinde tutulmak üzere bilinmeyen bir yere götürüldüğünü bildirdi.

Güvenlik güçlerinin, Müslüman Kardeşler Teşkilatı ile Hürriyet ve Adalet Partisi üyelerine karşı tutuklamalarının da devam ettiği belirtildi.

Bu arada Savunma Bakanı General Abdulfettah el-Sisi'nin açıklamasının ardından gözaltına alınanların sayısının 400'e çıktığı öne sürüldü.

Mısır devlet televizyonu ise Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib, Kardinal Tovadros ve muhalefet liderlerinden Muhammed Baradai'nin yol haritasını açıklayacağını duyurdu.

-Mursi yanlıları ile askerler arasında çatışma-

Öte yandan Mursi taraftarlarının bulunduğu Nasır Site'deki alanda zaman zaman askerlerle grup arasında tartışmalar yaşandığı gözleniyor. Mursi taraftarları, ortuya ait zırhlı araçların meydana yaklaşmasına müsade etmiyor.

Mısır Ordu Sözcüsü Muhammed: "Mısır ordusu, tüm Mısırlılarındır. Ülkenin farklı yerlerinde konuşlanan güçler, ayrım yapmadan tüm Mısırlıların canının korumak içindir" dedi.

Mısır Temyiz Mahkemesinin, Başbakan Hişam Kandil'in, 1 yıl hapsine ve görevinden alınmasına hükmettiği bildirildi.

Mısır Temyiz Mahkemesi, Başbakan Kandil'i, "devlete ait Nil Pamuk Çırçır Şirketi (NCGC) çalışanları hakkında verilmiş kanuni hükmü uygulamadığı gerekçesiyle 1 yıl hapis ve görevden men cezasına" çarptırdı.

İdari Mahkeme, Başbakan Kandil hakkında geçen nisanda da aynı kararı vermiş ancak hüküm uygulamaya konulmamıştı.

-Televizyon kanallarının yayını kesildi-

Mısır'da El Cezire televizyonunun ardından 3 özel televizyon kanalının daha yayınları kesildi.

Ordunun yönetime el koymasının ardından dini içerikli yayın yapan "Mısır 25", "el-Hafız" ve "en-Nur " televizyon kanallarının yayınları güvenlik güçlerince durduruldu. Kanal çalışanlarının tamamının gözaltına alınarak, bilinmeyen bir yere götürüldüğü ifade edildi.

Katar'ın El Cezire Mübaşir kanalına baskın yapan güvenlik güçleri, kanal müdürünün de aralarında bulunduğu 27 kişiyi gözaltına almıştı. El-Cezire kanalından yapılan açıklamada, çalışanlarının güvenliğinden Mısırlı yetkillerin sorumlu olduğu belirtilerek, derhal serbest bırakılmaları talep edilmişti.

Mısır'da Hürriyet ve Adalet Partisi, Müslüman Kardeşler ve Vasat Partisi mensubu bazı kişilerin tutuklandığı bildirildi. Birçok yerde Müslüman Kardeşler'e (İhvan) ait ofis ve bürolarda polisin arama yaptığı belirtilirken, gözaltına alınanların sayısına dair kesin bir bilgi bulunmuyor.

-Muhammed el-Baradai, "Ordunun yol haritası 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme amacını taşıyor"-

Mısır'da liberal ve sol eğilimli partileri bünyesinde barındıran Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (UKC) Sözcüsü Muhammed el-Baradai, "Ordunun ülkedeki krizi sonlandırmak amacıyla ortaya koyduğu yol haritası, 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme amacını taşıyor" dedi.

Mısır Devlet Televizyonu'nda yaptığı açıklamada Baradai, ordunun yönetime el koyma kararı için, 25 Ocak benzeri bir devrimin başlangıcı olmasını ümit ettiğini dile getirerek, işe, Milli Uzlaşı Komitesi oluşturularak başlanacağını söyledi.

Baradai, "Ordunun ülkedeki krizi sonlandırmak amacıyla ortaya koyduğu yol haritası, 25 Ocak devriminin gidişatını düzeltme, erken seçime gitme ve anayasal düzenlemeler yürütme amacını taşıyor" ifadelerini kullanarak, "Gelin, herkesi içine alan bir devlet ve adil bir anayasa inşa edelim" diye konuştu.

Mısır Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es- Sisi, bu akşam yaptığı açıklamada, "Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın, seçim yapılana kadar cumhurbaşkanlığı görevini yürüteceğini, anayasanın askıya alındığını ve geçici teknokratlar hükümeti kurulacağını açıklamıştı.

-Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib, "Mısır iki seçenekle karşı karşıya"-

Ezher Şeyhi Ahmed et-Tayyib, ''Başkanlık seçiminin yapılmasını, 'iki zarardan büyüğü, hafifi ile defedilir', fıkıh prensibinden hareketle destekledim'' dedi.

Mısır Savunma Bakanı Abdulfettah es-Sisi'nin açıklamalarının ardından konuşan Tayyib, "Mısır şimdi iki seçenekle karşı karşıyadır, tatlısı dahi acıdır. En acısı ise halkın karşı karşıya gelerek kanının dökülmesidir. Bazıları başkanı destekliyor bazıları karşı çıkıyor, bu krizden çıkış için, 'iki zarardan büyüğü, hafifi ile defedilir' fıkıh kaidesi uyarınca erken seçim yapılmasını destekledim'' diye konuştu.

Tayyib, konuşmasını ''Allah'tan, bu görüşümle bir arada yaşayan ve ihtilafa düşen iki kesimin arasını düzeltmesini diliyorum. Hepimiz aynı topraklarda yaşıyor, aynı Nil'den içiyoruz'' temennisiyle sonlandırdı.

-Nur Partisi'nden darbeye destek-

Nur Partisi Genel Sekreteri Celal Merre, Genelkurmay Başkanı Abdulfettah es-Sisi'nin açıklamalarını "Mısır'ı kaostan kurtarmak için onayladığını" ifade etti.

Merre, yaptığı yazılı açıklamada, Sisi'nin açıklamalarını Mısır'ı kaostan kurtarmak için diğer kesimlerle beraber onayladığını, birçok kesimin uzlaşma çabalarına cevap verilmemesiyle beraber Mısır'ın yaşadığı durumlar sebebiyle bu kararı aldığını vurguladı.

Merre, açıklamasında "Erken cumhurbaşkanlığı seçimleri uygulaması durumunu biz yapmadık, onu başkaları yaptı. Biz Mısır'ın emniyeti ve kan dökülmemesi için hareket ettik" ifadelerini kullandı.

ABD, Kahire Büyükelçiliği'nde, kalması "zorunlu olmayan" personelinin ülkeden ayrılmasını istedi.

Amerikalı üst düzey bir yetkili, ABD'nin Kahire Büyükelçilği'nin durumuna yönelik açıklama yaptı. Yetkili, büyükelçilikte "kalması zorunlu olmayan personel" ile ailelerin Mısır'dan ayrılması emrinin verildiğini bildirdi.

-AB'den demokratik sürece dönme çağrısı-

Mısır'da ordunun yönetime el koymasına sessiz kalmakla eleştirilen Avrupa Birliği (AB), taraflara demokratik sürece dönmeleri çağrısında bulundu.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'ın sözcüsü, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına destek veren muhalefet lideri Muhammed el-Baradai ile telefonda görüşen Ashton'ın "bütün taraflara hızla demokratik sürece dönmeleri" çağrısında bulunduğunu açıkladı.

Mısır'da liberal ve sol eğilimli partileri bünyesinde barındıran Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) adına konuşan Baradai, ordunun yönetime el koyma kararının Mubarek rejiminin yıkıldığı gibi bir devrimin başlangıcı olmasını ümit ettiğini dile getirmiş ve milli mutabakat hükümetine desteğini ilan etmişti.

Ashton, bugünkü darbe öncesinde yaptığı açıklamada ise "Cepheleşme çözüm olamaz. Mevcut çıkmazın tek çözümü Mısır halkının arzu ettiği şekilde esaslı ve kapsayıcı diyaloğa, demokratik prensiplere ve temel haklara saygıya dayalı siyasi çözümdür" ifadesini kullanmıştı.

-İngiltere Dışişleri Bakanı, "Müdahale yolunun kullanılmasını desteklemiyorum"-

İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, ülkesinin Mısır'da demokratik bir sistemde sorunların çözülmesi için askeri müdahale yolunun kullanılmasını desteklemediğini söyledi.

Hague, Mısır'da ordunun yönetime el koymasının ardından yaşanan son gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, "Durumun tehlikeli olduğu açıktır. Tüm tarafları şiddetten kaçınmaya ve itidalli olmaya çağırıyoruz" ifadelerini kullanarak, şunları kaydetti:

"İngiliz vatandaşlarını Kızıl Deniz'deki tesisler dışında, zorunlu olmadıkça Mısır'a seyahat etmemeleri konusunda uyarıyoruz ve Dışişleri Bakanlığı'nın Mısır'la ilgili seyahat tavsiyesini takip etmeye çağırıyoruz.

Birleşik Krallık, demokatik bir sistemde sorunların çözülmesi için askeri müdahale yolunun kullanılmasını desteklemiyor. İki buçuk yıl önce Mısır için demokratik bir gelecek fırsatı, Mısır halkı tarafından zor kazanıldı. Ama geleceğe baktığımızda tüm tarafları, Mısır'ın demokratik geçişinin yenilenmesi için gerekli olan vizyonu ve liderliği göstermeye çağırıyoruz. Ülkelerinin daha hızlı ekonomik ve siyasi ilerleme kaydetmesi için, Mısır halkının güçlü isteklerine yanıt vermeleri önemli. Bize göre bu, erken ve adil seçimlere doğru giden, tüm grupların dahil olduğu siyasi bir süreçle olmalı."

Mısırlı liderleri birlikte çalışmak için kararlılık göstermeye çağıran İngiliz Bakan Hague, "Uzun vadede, sadece demokratik süreçler ve onay almış bir hükümet Mısır halkının istediği istikrar ve refahı getirecektir" diye konuştu.

-Mısır'ın Washington Büyükelçisi Muhammed Tevfik, "Bu bir darbe değil"-

Mısır'ın Washington Büyükelçisi Muhammed Tevfik, Mısır'da ordunun yönetime el koymasıyla ilgili olarak, "Bu bir darbe değil, çünkü ordu iktidarı devralmadı, şiddeti önlemek için adım attı" dedi.

ABD'de yayımlanan Foreign Policy dergisine konuşan Tevfik, eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in düşmesinden sonra Mısır'daki tüm grupların ordudan geçici bir dönem için ülkeyi yönetmesini istediklerini hatırlattı. Tevfik, ordunun daha sonra iktidarı gönüllü olarak bıraktığını hatırlatarak, "Bu da (ordunun) siyasi bir rol üstlenmeye ilgi duymadığının açık bir göstergesi" ifadesini kullandı.

Tevfik ayrıca, "Bu bir darbe değil çünkü ordu iktidarı devralmadı, bu ordunun başlattığı bir şey değil, halkın ayaklanmasıydı. Ordu, şiddeti önlemek için adım attı. Ordunun Mısır'da iktidara gelmesi gibi bir şey söz konusu değil. Böyle birşey olmayacak" diye konuştu.

-BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, "Ordunun devlet işlerine müdahalesinin endişe verici"-

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, bir ülkede ordunun devlet işlerine müdahalesinin endişe verici olduğunu belirterek, Mısır'da sivil yönetimin bir an önce güçlendirilmesi gerektiğini bildirdi.

Ban, Mısır'da ordunun yönetime el koyması dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Mısır'daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, Mısır halkının taleplerine destek vermeyi sürdüreceğini dile getirdi.

Mısır'ın dönüşüm sürecinin hassas bir noktaya geldiğini belirten Ban, "Mısır halkına bu hassas dönemde sükünet, diyalog, itidal ve şiddetten uzak durma" çağrısı yaptı.

Tüm Mısırlıların istek ve kaygılarına kapsayıcı bir şekilde yaklaşılmasının önemini vurgulayan Ban, ifade ve toplanma hürriyeti gibi temel haklara saygı gösterilmesini istedi.

Mısır'da gösterilere katılanların "hayal kırıklıklarını ve meşru kaygılarını" dile getirdiğini kaydeden Ban, "Devlet işlerine askerin müdahalesi endişe vericidir. Bu nedenle demokratik prensiplerle uyumlu bir şekilde sivil yönetimin biran önce güçlendirilmesi hayati önemdedir" ifadelerini kullandı.

Ban, bütün dünyanın, Mısır'da bundan sonra atılacak adımların barışçıl çerçevede kalmasını, Mısırlıların derin farklılıkların üstesinden gelebilmelerini ve geçiş dönemi için ortak paydada birleşmelerini beklediğini belirtti.

AA