Yıldız: Akaryakıt fiyatlarında düşüş beklentimiz var
-
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Suriye'nin dünyadaki petrol üretimini, arz ve talep dengesini değiştirebilecek bir ülke olmadığını belirtti
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Suriye'yedeki olaylar nedeniyle petrol ticaretinin büyük bölümünün geçtiği Süveyş Kanalı'nın herhangi bir tehlikeye maruz kalacağı kanaatinde olmadığını belirterek, "Buna yalnızca Türkiye değil, birçok bölge ülkesiyle beraber dünyadaki dinamiklerin müsaade etmeyeceği kanaatindeyim" dedi.
Mısır'daki darbenin ve Suriye'deki olayların petrol fiyatlarına etkisini değerlendiren Yıldız, Mısır'daki darbenin etkisiyle petrol fiyatlarının 117 doları denediğini, şu anda 103 dolarlar seviyesinde bulunduğunu, enerji sektörünün bölgedeki siyasi istikrarsızlıkların en olumsuz etkilediği sektörlerden birisi olduğunu ifade etti.
Yıldız, hala dünyada ham petrol ve doğal gazın primer enerji kaynaklarının toplam yarısını oluşturduğunu, kömürle beraber yüzde 85'ler civarında bir kaynağa denk geldiğini bildirdi.
Özellikle Akdeniz'e açılan Süveyş Kanalı'yla beraber gerek Türkiye'nin gerekse dünyanın bazı konumlarında değişiklikler olduğunu dile getiren Yıldız, dünyanın günlük petrol tüketiminin 90-91 milyon varil civarında olduğunu kaydetti.
Yıldız, bu rakamın 9,5-10 milyon varilini yalnızca Suudi Arabistan'ın ürettiğini belirterek, dünyadaki petrol ticaretinin neredeyse yüzde 10'una karşılık gelen rakamın Süveyş Kanalı'ndan geçtiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin İran'dan ve Suudi Arabistan'dan bir kısım Irak petrolleri de dahil olmak üzere ihtiyacının yarısını Süveyş Kanalı'ndan karşıladığına, bunun Türkiye için önemli bir rakam olduğuna işaret eden Yıldız, "Süveyş Kanalı'nın herhangi bir tehlikeye maruz kalacağı kanaatinde değilim. Buna yalnızca Türkiye değil, birçok bölge ülkesiyle beraber dünyadaki dinamiklerin müsaade etmeyeceği kanaatindeyim. O noktalara da taşınmayacağını öngörüyoruz" diye konuştu.
Suriye'nin kendi ihtiyacını karşılayamayacak kadar bir petrol üretimi olduğunu dile getiren Yıldız, dünyadaki petrol üretimini, arz ve talep dengesini değiştirebilecek bir ülke olmadığını, buna rağmen gerginliğin yansımalarının, gerginliğin türevlerinin bütün vatandaşlara varıncaya kadar yansıyacağının muhakkak olduğunu söyledi.
Yıldız, normalde arz güvenliğini tehdit etmeyecek rakamların kesintiye uğramasına rağmen petrol fiyatlarında yüzde 10'lar civarında bir fiyat artışı olduğunun altını çizerek, "Bunun bir aylık Türkiye'ye maliyeti 300 milyon dolarlar civarında. Yani 'Mısır'daki darbenin bize ne tesiri var? Bize ne oradan? Bizi ilgilendirmiyor' diyenlere de açıkça söylüyorum bize çok fazla tesiri var. Hele hele 910 kilometre sınırı olan bir komşu, kardeş Suriye ile oluşan gerginliğin bize çok fazla tesiri var bunları bilmemiz lazım" diye konuştu.
- "Suriye konusunda Rusya ile aynı şeyleri paylaşmadığımız aşikar"
Yıldız, bu sürecin, Türkiye'nin Rusya ve İran'la olan enerji ilişkilerine etkisini de değerlendirerek, şunları kaydetti:
"Şimdi her iki ülkenin de kurumsal hafızası enerji işleriyle, siyasi görüş ayrılıklarını ayırt edebilecek durumdadır. Bizim Suriye konusunda Rusya ile aynı şeyleri paylaşmadığımız aşikar, bundan sonra da aynı görüşleri paylaşamayabiliriz. Aynı şeyleri düşünecek halimiz yok, olmayadabilir ama buna rağmen doğal gazla alakalı ticarette bir hibe söz konusu değil. Biz doğal gazı alıyoruz, karşılığında döviz ödüyoruz. Yani her iki ülkenin de çıkarlarını ön planda tutan konular var. Ham petrolle alakalı konular da öyle. İran büyük bir devlet, Türkiye de büyük bir devlet. Her iki ülkenin tarihi bu konuları ayrıştırmayı aslında zorunlu hale getirmiş."
- "İsraf etmeyelim"
Petrolde bu fiyatların sürdürülebilir olmadığını belirten Yıldız, tüketimin arzla çok alakalı olduğunu söyledi.
Tüketimde vatandaşın istediği tercihi kullanabileceğini ifade eden Yıldız, "Şunu tavsiye ediyoruz, arzla alakalı herhangi bir sıkıntımız yok ama israf etmeyelim, paramızın çok olması bizim tasarruf yapmamıza mani olmamalı" dedi.
Yıldız, kendisinin de fiyatların düşmesini istediğini dile getirerek, fiyatların en az 10-12 dolar daha düşük olması gerektiğini vurguladı.
Çıplak maliyetleri ile birlikte kendi ayakları üzerinde yürüyebilen hatta koşabilen bir piyasa oluşturmaya çalıştıklarına işaret eden Yıldız, "Ham petrol fiyatları yükseliyorsa fiyatlar yükseliyor, ham petrol fiyatları düşüyorsa fiyatlar düşüyor. Akdeniz'de AB üyesi 4 ülke var, Cenova piyasası İtalya'da oluşan ham petrol ürünleriyle alakalı piyasadaki her türlü değişim bu 4 ülkeyle beraber değerlendiriliyor ve hızlıca rakamlara yansıtılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin 28 tane AB üyesi ülke arasında doğal gazı en ucuza alan ülke olmadığını ama doğal gazı en ucuz satan ülke olduğunu belirten Yıldız, şöyle konuştu:
"Nasıl oluyor bu? Biz yerli kaynaklarımız ile zaman zaman iyi niyetlerle zaman zaman da böyle manupulatif hareketlerle karşı çıktığımız su, rüzgar, güneş, jeotermal, kömür kaynakları gibi yerli üretimden ürettiğimiz elektrik fiyatları ile biz bunları balans ediyoruz. Eğer bizim o karşı çıktığımız su santrallari olmasaydı, şu anda doğal gaza gelen yüzde 10-12'lik maliyetimiz üzerindeki rakamı yansıtmak zorunda kalırdık."
AA