Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nde Suriye konusunun da ele alındığını belirterek, "Suriye rejiminin halkına yönelik katliamı, zirveye katılan hemen her lider tarafından dikkatle takip ediliyor ve Şam'a yönelik bir operasyonun son derece gerekli olduğunu liderler de ifade ediyor" dedi.


Erdoğan, Rusya'nın St. Petersburg kentindeki G20 Liderler Zirvesi kapsamında düzenlediği basın toplantısında, toplantılarda, küresel ekonomi kadar bölgesel meseleler, özellikle Mısır'daki askeri darbe ve Suriye'deki rejim tarafından sürdürülen katliamın da gündem maddeleri arasında yer aldığını bildirdi.

Ağırlık olarak dün akşamki çalışma yemeğinde Suriye üzerinde durduklarını, BM Genel Sekreteri'nin takdiminden sonra söz alan liderlerin büyük kısmının bu konuda yapılanları değerlendirdiğini dile getirdi.


Erdoğan, şunları söyledi:


"Şunu özellikle ifade edeyim: Suriye rejiminin halkına yönelik katliamı, zirveye katılan hemen her lider tarafından dikkatle takip ediliyor ve Şam'a yönelik bir operasyonun son derece gerekli olduğunu liderler de ifade ediyor. Tabii bunun nasılı, niçini, zamanlaması işte BM misyonunun raporunu vermesi ve bu rapora dayalı olarak bir adımın atılmasının önemli olduğu noktasında burada bir yaklaşım var. Bir koalisyonun Suriye'de sorunu çözmek için atacağı adımın ağırlıkla destekleneceğini G20 Zirvesi'nde tekrar müşahede ettik. Biz Türkiye olarak özellikle Suriye'deki bu gelişmelerin teşhisi üzerinde ısrarla durduk. Benim açıklamam ağırlıkla şu çerçevede, burada bir hedef saptırması çok önemli. O da şudur: Kimyasal silahlar üzerinde hassasiyetle durulurken öbür tarafta 100 bin insanın öldürülmesi bir kenara konuluyor. Üç, bu kadar göç var, sığınmacı var yine bunlar gözardı ediliyor. Burada kimyasal silahlar şüphesiz ki suç teşkil ediyor, uluslararası hukukta yeri var. Diğer tarafta bomlanmak suretiyle öldürülen insanlar, tanklarla, toplarla öldürülen insanlar, bunu yapanlar suç işlemiyor mu?"


-"1-2 tane fok balığı öldüğü zaman dünyayı ayağa kaldırıyorlar"

Suriye'de 7 milyon insanı göçe zorlayanların da suç işlediğine işaret eden Erdoğan, "Bütün bunların apaçık suç lahiyasında yerleri var ve şu anda işte 21 Ağustos gece 02.30 bakıyorsunuz orada bin 700 kadar insan, çocuk, kadın, erkek ve bunlar kimyasal silahlarla öldürülüyor. Herkes bunu kabul ediyor ama gelgelelim ki bunun kimler tarafından işlendiği noktasında Esed'den bu işi sıyırıp, 'bunu Esed değil de muhalefet yaptı' gibi bazılarında böyle bir hava var" dedi.

Kimyasal silah saldırısıyla ilgili ellerindeki belgelere ve fotoğraflar baktıklarını belirten Erdoğan, saldırıların Kasyun dağından yapıldığının çok açık olduğuna dikkati çekti.

Erdoğan "Oradan da kimler tarafından atıldığı bu da malum. Bütün bu gerçekler ortadayken bunu görmemezlikten gelmek veya görmeyenlerin tarihe bir borcu olduğunu, tarih karşısında hesap vereceğini doğrusu hatırlatıyoruz. Dün akşam ben bunu söylediğim için burada da söylüyorum. İnsanlığa karşı da suçlu olduklarını ayrıca bunu da ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

Siyasi liderlerin bütün bu olaylar karşısında tavırlarını ortak olarak belirlemesi gerektiğini bildiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yani 1-2 tane fok balığı öldüğü zaman dünyayı ayağa kaldıranlar, burada yüz bini aşkın insan öldürülüyor, bunun karşısında sessiz durmak herhalde siyasilere yakışacak bir durum değildir diye düşünüyorum. Anayasal, parlamenter bir sisteme kapı aralayacak, özellikle herkesin eşit şekilde temsil edileceği bir yönetimin iş başına gelmesini sağlayacak her girişimi destekledik ve destekliyoruz. Şöyle bir soru gündeme geliyor zaman zaman, 'Esed gidince ne olacak?' Bundan daha iyi olacak. Çünkü kendi halkını uçaklarla, tanklarla, toplarla bombalayan, kimyasal silah kullanan bir insandan daha zalim ne olabilir? Halkın iradesiyle tecelli edecek bir yönetim herhalde şu andaki yönetimden çok daha kötü olmayacaktır. Ben buna demokrasideki tecrübem olarak böyle inanıyorum ve bunu da bu şekilde savunuyorum."


-"Asla savaş çığırtkanlığı değil"

Bu amaca yönelik çalışmalara destek verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini bildiren Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Burada şunun altını özellikle çizmek istiyorum, Suriye'ye yönelik bir operasyonu destekliyor olmamız, kimileri tarafından, özellikle de muhalefet tarafından ifade edildiği gibi asla savaş çığırtkanlığı değildir, savaş heveslisi olmak de değildir. Şu ana kadar Suriye'de hayatını kaybedenlerin sayısını gözönüne aldığımız zaman, ben tabii bu muhalefette bulunanlara şunu söylerim, bu insanlara karşı bir insani sorumluluğumuz var, iki komşuluk noktasında sorumluluğumuz var, üç buradaki sıkıntı komşuda yangın başlamıştır, ilk vuracağı yer neresidir? Biziz. Dolayısıyla bu yangını söndürmek durumundayız. Bunu söndürmek için de elimizden ne geliyorsa bunu yapmak durumundayız. Bakın kabını, kacağını kapan nereye kaçıyor? Bize kaçıyor. Kapısını çalacağı yer biziz. Bunu nasıl görmemezlikten gelir? Bizdeki anamuhalefet, diğerleri hala kalkıp böyle bir adamı zaman zaman savunduklarını görüyoruz. Demek ki vicdanları buna elveriyor. Çocukların o kimyasal silahlarla öldürülmüş o fotoğraf karelerini, kamera çekimlerini gördüğümüz zaman buna acaba hangi vicdan elveriyor?"

Esed rejiminin halkına yaptığı saldırıları durdurmak için yürüttükleri çalışmaları "savaş çığırtkanlığı" olarak nitelendirmenin doğru olmadığını kaydeden Erdoğan, "Bizim yaptığımızı savaş çığırtkanlığı olarak nitelendirmek doğrudan doğruya Esed rejimine destek vermektir" diye konuştu.