Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Hande Berktan'ın sunuculuğunu üstlendiği, reel sektörün nabzını tutan "İş Dünyası" programında 25 Ekim Cuma günü beyaz et sektörü masaya yatırıldı. Kanatlı Ürünler Tanıtım Grubu Başkanı Şahin Aydemir ve Keskinoğlu Tavukçuluk Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Keskinoğlu'nun konuk olduğu programda, sektörün AB'ye ihracat yapamamasına karşın Ortodoğu, Afrika ve Uzakdoğu pazarlarına açılarak ihracatta son 4 yılda yüzde 516 artış yakaladığı belirtildi.  

Kanatlı Ürünler Tanıtım Grubu Başkanı Şahin Aydemir sektörün çerçevesini "Sektör olarak biz kendimizi yıllardır ön plana çıkarmadan Türk halkının sağlıklı hayvansal proteinini karşılama gayreti içerisinde olduk. Dünya'nın en sağlıklı beyaz eti, yumurtası Türkiye'dedir diyebilirim. Çiftlikten sofraya gıda güvenliği zinciri olan en kaliteli ülke, Türkiye'dir. Dünyadaki en son teknolojiler ve izlenilebilirlik Türkiye'de var. Şöyle bir persperktifini çizmek için dünyadan bakışla yola çıkmak isterim biraz. Dünyada 39milyar dolarlık tavukçuluk sektörünün bir pazarı var. 35 milyar doları beyaz et, 5 milyar dolarıda yumurta ve yumurta ürünleri ile ilgili bir pazar. Bu sektörde Türkiye dünyada ulaştığı seviyede daha iyi bir yere gelmeye başladı. Son 4 yılda ulaştığımız kalite ve izlenilebilirlik sayesinde en kaliteli tavuk ürünlerinin Türkiye'de üretildiği tescillenmiş durumda. Bugün dünya pazarlarında Türk tavuk ürünlerini Brezilya, Arjantin tavuk ürünlerinden 300 ile 400dolar daha pahalı olmasına rağmen kalitesinden dolayı tercih edilen bir ürün. Son 4 yılda Türkiye tavuk ürünleri ihracatı yüzde 516 artarken, Fransa'nın yüzde 3.4, Brezilya'nın neredeyse geriye doğru gider bir pazar yapısı var.55 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz" şeklinde çizdi. 

Keskinoğlu Tavukçuluk Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Keskinoğlu Türkiye'de kişibaşı ortalama tavuk tüketimine ilişkin "Türkiye'de üretimde 1 milyon 950 bin tona ulaştık.Türkiye'deki kişi başı beyaz et tüketimi 20 kg civarında. Çok ciddi anlamda bir artış kaydettik. Hayvansal protein tüketimine bakmak lazım. Gelişmiş ülkelere baktığımızda bu oran kişi başı 100 kg.Her geçen gün ne kadar yanlış yönlendirmeler olsa da doğru üretim ve tüketim sayesinde halkımız bizi bu seviyeye ulaştırdı. 2023'e kadar 1milyar dolar ihracat hedefi konuldu. Biz bu hedefe 2013 yılında ulaşmış olduk. Bu yüzden hedefimizi revize edip 5milyar dolara çıkardık. Tarım sektöründe hem gelişmişlik olarak hem de yan sektörleri bilinçlendirerek gelişen tek sektörüz.Sektör hem kendini hem çevre sektörlerini birlikte büyütmeye çalışıyor" dedi. 

-Kanatlı ürün ihracatı yüzde 516 arttı

Kanatlı ürünlerin ihracatında son 4 yılda yüzde 516 artış sağlandığını belirten Şahin Aydemir, bu başarının arkasındaki sırrı şöyle açıkladı:

"Yurtdışı pazarlarda sadece kaliteli ürünleri üretmeniz değil, siyasal durumunuz, ülkenizin gücü de önemlidir. AB'ye ihracat yapan 16 tane işletmemiz mevcut ve bu rakam daha fazla da artabilir. 2009 yılında Türkiye'den işlenmiş tavuk ürünleri ile ilgili Mart ayında bir onay çıktı. 2 ay içinde o kadar fazla ihracat oldu ki AB hemen durdurdu. Şöyle bir karar çıktı, işlenmiş tavuk ürünleri gelebilir çiğ tavuğu AB'den alıp işlemek kaydıyla. Türkiye'deki izlenilebilirlik o kadar güçlü ki biz her ürettiğimiz ürünün arkasındayız. Hatta 2012 yılında Tarım Bakanlığı'nın denetimi sonucu 15.220 adet alınan numunede hiçbir kalıntı olumsuz bulunamadı. Tavuk etinde çok güçlü bir üretim yapımız var. AB de çok yoğun bir Türk nüfusu var. Genelde bir helal kesim olayı var. Korumacılık politikasından, sadece siyasi nedenlerden dolayı tavuk etini ihracat edemiyoruz. Ancak AB hesabında çalışan 55 ülkeye tavuk eti ve tavuk ürünleri ihraç edebiliyoruz. Bu konuda çözüm sağlamak için gelecek yıl Brüksel'e sektör paydaşlarımızla beraber çıkartma yapmayı planlıyoruz".

-Beyaz ete zam yolda mı?

Artan yem fiyatları ve enerji maliyetlerine paralel tavuk, hindi gibi kanatlı ürünlere bir zammın önümüzdeki günlerde olup olmayacağına ilişkin sorumuza Şahin Aydemir "Beyaz et sektörü Türkiye'de gerçekten serbest rekabetin yaşandığı bir sektör. Çünkü arz ve talebin ulaştığı nokta bizi buraya getirmiştir. Arz ve talebin buluştuğu nokta da fiyatları yapmak gerekiyor. Şu anda sektörün maliyetlerini karşılaması maalesef mümkün değil. Çok ciddi bir reel zarardan bahsediyoruz. Tavukçuluk kontağı kapat durdur sistemi ile üretim yapılabilecek bir sektör değil. 1 yıl önceden veriliyor siparişler, damızlık civcivler geldikten 9 ay sonra meyvelerini yemeye başlıyoruz. O yüzden şimdi arz talep şemasında, tesisleri ekonomik olmaktan çıkartmaya başlıyor. Ama okulların açılmaya başlaması, başka da sebeplerden dolayı tavuğa olan tüketim iştahı çok ciddi anlamda düşmüş durumda. Şu anda tavuk, piliç eti 3,5 ile 5 lira arasında tüketicilere sunuluyor. Bu şekilde sektörün devam etmesi mümkün değil.Ancak kısa dönemde bir zamdan bahsetmek doğru olmaz" dedi.