Bloomberght
Bloomberg HT Kültür Sanat Seyahat Dünyanın en mutlu ülkesinin huzuru kaçtı

Dünyanın en mutlu ülkesinin huzuru kaçtı

Dünyanın en mutlu ülkesi olarak gösterilen sakin kuzey Avrupa ülkesi Danimarka'da siyaset ve bürokraside yaşanan çalkantı ve istifalar aylardır gündemin ilk sırasında

Giriş: 13 Aralık 2013, Cuma 12:14
Güncelleme: 13 Aralık 2013, Cuma 12:15

Yapılan bir araştırmaya göre, dünyanın en mutlu ülkesi olarak belirlenen Danimarka'da, siyaset ve bürokrasideki çalkantı ve istifalar ülkenin huzurunu kaçırdı.

Columbia Üniversitesinin 156 ülkeyi kapsayan ve çeşitli kriterleri gözönünde bulundurarak bu yıl yaptığı araştırmada, dünyanın en mutlu ülkesi olarak gösterilen Danimarka'da, ana muhalefet lideri Lars Lökke Rasmussen'in Güney Kore merkezli uluslararası kuruluş Global Green Growth'un (GGGI) kasasından yaptığı lüks harcamalarla başlayan tartışmalar, siyaset ve bürokraside istifalara kapıyı açtı. 3 bakanın istifa etmesi, Güvenlik ve İç İstihbarat Teşkilatı (PET) Başkanının yılbaşından sonra görevi bırakacağını açıklaması, sürecin devam edeceğini gösteriyor.

Ülkenin uluslararası alanda en çok tanınan siyasi figürlerinden Anders Fogh Rasmussen'in 2009 yılında NATO Genel Sekreterliği görevine başlarken başbakanlığı bıraktığı ve ülkede "Küçük Rasmussen" olarak tanınan Lars Lökke Rasmussen, 2009'daki seçimi kaybedince sol koalisyon hükümet kurulmuştu.

Muhalefete düşen Rasmussen, bu dönemde GGGI başkanlığına da getirildi. Ancak kendisi ve ailesi için birinci sınıf seyahatler için kuruluşun kasasından 1 milyon Danimarka Kronu'ndan fazla harcama yaptığı ortaya çıkan Rasmussen, istifa çağrılarına kulak ardı ederek özür dilemekle yetindi.

Bu arada Dışişleri Bakanı Villy Sövndal, 22 Ekim'de kalp krizi geçirerek tedavi altına alındı.

Haftalarca kamuoyu gündeminde kalan GGGI konusu araştırılırken, Dış Yardım Bakanı Christian Friis Bach, parlamento Dış İlişkiler Komitesi ve kamuoyuna açıklamalarında, GGGI'daki lüks harcamalara izin veren yönetim kurulu değişikliklerinden haberinin olmadığını açıkladı ancak ortaya çıkan belgeler kendisini yalanlayınca Bach istifa etmek zorunda kaldı.

Koalisyondaki Radikale Venstre'nin üyesi olan Bach, durumun, Dışişleri Bakanlığı bürokratlarının kendisini yanlış bilgilendirmesinden kaynaklandığını açıklarken, bu kez koalisyondaki Sosyal Demokrat Partili Adalet Bakanı Morten Bödskov, başlangıcı 2012 yılına dayanan bir olay nedeniyle sert eleştirilere maruz kaldı.

Bödskov'un istifasına neden olan olayların gelişimi, aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi'nin (DF) eski Başkanı Pia Kjaersgaard'ın 2012 yılında Parlamento Adalet Komisyonu üyeleriyle Kopenhag'da uyuşturucu konusunda kötü bir şöhreti olan Christiania bölgesini ziyaret etmek istemesine dayanıyor. Yabancılara karşı sert söylemi nedeniyle Danimarka Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı (PET) tarafından korunan Kjaersgaard'ın, Christiania ziyaretinin diğer üyeleri de tehlikeye düşüreceği ve korumanın zorlaşacağını düşünen PET'in, çeşitli yöntemlerle bu ziyareti engellemeye çalıştığı ileri sürüldü. Danimarka basınında, PET'in, Pia Kjaersgaard'ın ajandasını ele geçirerek yurt dışında olduğu bir dönemde ziyaretin yapılmasını sağlamaya çalıştığı, böylece yetkilerinin dışına çıktığının yazılması üzerine PET Başkanı Jacob Scharf da yılbaşından itibaren artık kurumda çalışmayacağını açıkladı.

PET başkanının açıklamasının ardından Adalet Bakanı Morten Bödskov'un konuyla ilgili parlamentoda kendisine sorulan bir soruyu doğru yanıtlamadığı ileri sürüldü. Bakan Bödskov da bu iddiayı doğrulayan bir açıklama yaptı. Hakkında verilen soru önergesi toplantılarında kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Bödskov'un açıklamaları, iktidara dışarıdan destek veren Birlik Listesi (Enhedslisten) tarafından yeterli bulunmadı. Enhedslisten'in desteğini çekmesi üzerine Bödskov, Adalet Bakanlığı görevinden istifa etti.

-Dışişleri Bakanı Sövndal hem bakanlık hem de milletvekilliğinden istifa etti-

Öte yandan Adalet Bakanı Bödskov istifa ederken Mandela'nın Güney Afrika'daki cenaze törenine katılan Başbakan Helle Thorning-Schmidt, törende ABD Başkanı Barack Obama ve İngiltere Başbakanı David Cameron ile mutlu görüntüler sergilemesi dünya basınında yer aldı. Başbakan Thorning-Schmidt'in bu davranışı, uluslararası bir kuruluşa kapağı atmak için bu konuda etkin olan iki ülkenin liderleriyle yakın olmaya çalıştığı şeklinde yorumlara neden oldu.

Güney Afrika'dan dönüşünde Dışişleri Bakanı Villy Sövndal'ın da kendisine istifasını bildirdiği Başbakan Thorning-Schmidt, kabinede revizyona gitmek zorunda kaldı.

-Gezi Parkı olaylarına katılan AP milletvekili bakan oldu-

Yapılan revizyonda ilginç değişiklikler dikkati çekiyor. Gıda, Tarım ve Balıkçılık Bakanı, Adalet Bakanı olurken Dışişleri Bakanı Sövndal'ın yerine Maliye Bakanı ve Sosyalist Halk Partisi'nin eski başkanlarından Holger K. Nielsen getirildi.

Bu arada boşalan Gıda, Tarım ve Balıkçılık Bakanlığına ise bakanlık için adı hiç geçmeyen Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Dan Jörgensen getirildi. Jörgensen, 2013 Haziran ayında Danimarka devlet televizyonu DR için yapılan bir program çekimi için İstanbul'da bulunurken Gezi Parkı olaylarına katılmıştı.