Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başekonomisti Dr. Fatih Birol, Türkiye ekonomisinin 5-6 yıl içinde 65-70 milyar dolarlık enerji faturası olacağını belirterek, "Türkiye, bulunduğu yer bakımından Irak gazını, Rus gazının yarı fiyatına alabilme şansına sahip olabilecek" dedi.

Forbes Dergisi'nin "dünya enerji sahnesini etkileyen en güçlü kişiler" arasında gösterdiği Birol, New York'ta Dış İlişkiler Konseyi'nde yaptığı konuşmanın ardından AA'ya dünyada enerji piyasasının geleceğine ilişkin öngörülerini ve Türkiye'nin bu denklemdeki konumunu değerlendirdi.

Son dönemde dünya enerji piyasasında gördüğü değişiklikleri ve beklentilerini anlatan Birol, düne kadar en büyük enerji ithalatçısı olan ABD'nin, 2015'te Suudi Arabistan ve Rusya'yı geçerek dünyanın en büyük petrol üreticisi ve kaya gazında da en büyük ihracatçı olacağını söyledi.

ABD'de kaya gazı üretimini "devrim" olarak nitelendiren Birol, şöyle devam etti:

"Bu devrimin iki büyük sonucu oldu: Birinci olarak enerji jeopolitiğinde değişimler oldu. İkinci olarak dünya ekonomi sistemine ciddi değişimler getirdi. Avrupa'daki gaz ve elektrik fiyatları Amerika'dan yaklaşık 3 misli daha pahalı. Petrokimya, kağıt, demir-çelik, cam gibi enerji yoğun sanayilerde, toplam ticarette ABD, Ortadoğu ve Çin payını artırırken, Avrupa ve Japonya'nın payı ciddi olarak düşecek. En büyük kaybeden Avrupa, ikinci kaybeden Japonya olacak. En kazançlı bölgeler Amerika ve Ortadoğu olacak."

Birol, Brezilya'nın da 2015'te petrol ihracatçıları arasına gireceğini, 2035 yılında petrol üretimini 3'e katlayıp dünyanın altıncı büyük petrol ihracatçısı olacağını ifade etti.

- "Irak kilit önemde"

Fatih Birol, fosil yakıtların uzun bir süre daha önemini koruyacağını belirterek, Irak ve Ortadoğu'nun petrol üretiminin piyasa üzerindeki etkisini de değerlendirdi.

Irak'ın halen dünyanın en büyük üçüncü petrol ihracatçısı konumunda olduğuna işaret eden Birol, "2035'e kadar petrol üretiminde tahmin ettiğimiz 5 milyon varil/günlük artış, Irak'ı küresel arz artışının açık ara en büyük üreticisi haline getirmekte ve 2030'lu yıllarda Rusya'yı geçerek Suudi Arabistan'dan sonra dünyanın ikinci en büyük petrol ihracatçısı yapmaktadır" dedi.

Birol, son günlerde Türkiye ile Irak merkezi yönetimi arasında tartışmalara neden olan Kuzey Irak petrollerine ilişkin, burada kanıtlanmış petrol rezervlerinin artmasını beklediğini vurgulayarak, "Son keşiflere göre Kuzey Irak bölgesi yaklaşık 4 milyar varil petrol rezervlerine sahiptir. Ancak, bölgesel hükümet tarafından verilen sözleşmelerin bir sonucu olarak, bu bölge şu anda dünyanın en aktif petrol araştırma bölgelerinden biridir. Dolayısıyla kanıtlanmış mevcut rezerv rakamlarının önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması beklenebilir" diye konuştu.

- "Türkiye Irak petrollerinde söz sahibi olmalı"

Birol, Irak petrollerinin Türkiye için hem enerji ihtiyacını karşılama hem de Irak'taki ekonomik gelişmeden istifade etme açılarından önemli olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'nin öncelikle, petrol ve doğal gaz alanlarında Irak'ın hem kuzeyinde hem güneyinde hem de merkezinde söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorum. Artı, önemli petrol ve doğal gaz gelirleri Irak ekonomisinin ciddi bir şekilde canlanmasına, büyümesine neden olacaktır. Bu kadar büyüyen bir ekonomi içerisinde, Türkiye gibi inşaat, gıda, hizmet sektörlerinde ciddi tecrübeleri olan bir ülkenin ciddi bir pay alabileceğini düşünüyorum. Türkiye için şu anda enerjide, hem enerji diplomasisi hem de ekonomik açıdan 3 önemli ülke varsa, bunlar bence Irak, Irak ve Irak'tır."

İki ülke arasında son dönemde ziyaretlerin artmasının iyiye işaret olduğunu vurgulayan Birol, "Irak'la ilişkilerin uzun vadeli olması önemli. Son dönemde hem Enerji hem Dışişleri Bakanı'nın gitmesi ile Bağdat'ta olan gelişmeler cesaret verici. Umarım bu politik şemsiyenin altında herkesi tatmin edecek mekanizmalar kurulabilir" dedi.

- "Türkiye, Irak gazını Rus gazının yarı fiyatına alabilir"

Türkiye'nin coğrafi konumu dolayısıyla önemli avantajları olduğunu dile getiren Birol, "Türkiye, bulunduğu yer bakımından Irak gazını, Rus gazının yarı fiyatına alabilme şansına sahip olabilecek. Buradan alınacak petrol ve doğal gaz anlaşmaları, Türkiye'nin rakiplerine göre daha ucuz enerji kaynaklarına erişimini sağlayacaktır" diye konuştu.

Bütün dünyanın Irak'ın petrol ve gaz piyasasının önemini kavradığına dikkati çeken Birol, ülkenin enerji kaynaklarının yurtdışına çıkışının Basra ve Kuzey Irak'tan olabileceğini, gelecek 2-3 yıl içinde teknolojik, ekonomik ve siyasi faktörlerin bunun rotasına yön vereceğini ifade ederek, "Türkiye, yakınlığı bakımından Basra ve Kuzey Irak bölgelerindeki petrol ve gazı ulaştırabilecek en önemli rotada bulunuyor" dedi.

Türkiye'nin Irak'ta daha aktif olması gerektiğini belirten Birol, "Türk iş dünyasını şimdiden harekete geçmeye çağırıyorum. 2020'de Ortadoğu petrolünde artış istiyorsak, yatırımları bugünden yapmak lazım. Şu anda Irak'taki en büyük yatırımları Çinliler yapıyor. Türkiye de hem kuzey hem merkez hem de Güney Irak'ta harekete geçmeli" diye konuştu.

- "Enerji faturası Türkiye'nin başını ağrıtabilir"

Fatih Birol, artan elektrik ihtiyacına da değinerek, Türkiye'nin enerji kaynakları açısından çok fakir ancak elektrik ihtiyacı giderek artan bir ülke olduğunu söyledi.

Enerji ihtiyacı açısından nükleer enerjinin önemli bir seçenek olacağını ifade eden Birol, şunları kaydetti:

"Yenilebilir enerjiler bakımından da hidroelektirik önemli bir rol oynarken, Türkiye'nin ciddi rüzgar ve güneş kaynağı da mevcut. Bu kaynakların katkısı artarken Türkiye'nin enerji sepetinde ciddi bir değişiklik yaratmasını beklemiyorum. 2020'den sonra Türkiye hala petrol, doğal gaz, kömür ve nükleere bağımlı olmaya devam edecek.

Türkiye ekonomisi normal büyüme hızına geçtiği zaman önümüzdeki 5-6 yıl içinde 65-70 milyar dolarlık bir enerji faturası olacağını düşünüyorum. Bu enerji faturası da Türkiye için ciddi bir baş ağrısı olacak eğer bu konuda önlemler almazsak. Türkiye'nin enerji konusunda atacağı adımlar Türkiye ekonomisinin kaderini ciddi olarak belirleyecek."

AA