PPK Özeti: Gıda grubu enflasyonu yüksek kalacak
PPK toplantı özeti: Ocak ayına ilişkin öncü göstergeler, olumsuz hava koşullarının taze meyve-sebze fiyatları üzerindeki etkisi sonucunda gıda grubu yıllık enflasyonunun yüksek düzeyini koruyacağına işaret etmektedir
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, ocak ayına ilişkin öncü göstergelerin, olumsuz hava koşullarının taze meyve-sebze fiyatları üzerindeki etkisi sonucunda gıda grubu yıllık enflasyonunun yüksek düzeyini koruyacağına işaret ettiği belirtildi.
Kurul'un 21 Ocak 2014 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 28 Ocak 2014 tarihli toplantı özetinde, aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,46 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 7,40'a yükseldiği hatırlatıldı.
Özete göre, bu gelişmede enerji fiyatları belirleyici oldu ve diğer ana grupların yıllık enflasyon artışına katkısında belirgin bir değişiklik gözlenmedi. Temel enflasyon göstergeleri ise kasım ayından sonra bu dönemde de aşağı yönlü bir seyir izledi.
Gıda grubunda yıllık enflasyon yüzde 9,67'ye geriledi. Aralık ayında işlenmemiş gıda grubu yıllık enflasyonu yüzde 12,88 ile yatay bir seyir izledi ve taze meyve-sebze dışında kalan ürünlerde genele yayılan fiyat artışları dikkati çekti. İşlenmiş gıda fiyatları ise bu dönemde ekmek ve tahıllar grubu kaynaklı olarak yüzde 0,73 oranında artarken, grup yıllık enflasyonu yüzde 7,11'e geriledi. Ocak ayına ilişkin öncü göstergeler, olumsuz hava koşullarının taze meyve-sebze fiyatları üzerindeki etkisi sonucunda gıda grubu yıllık enflasyonunun yüksek düzeyini koruyacağına işaret ediyor.
Aralık ayında enerji fiyatları yüzde 2,35 oranında artarken; bu gelişme büyük ölçüde LPG ve tüp gaz fiyatlarındaki sert yükselişten kaynaklandı. Ayrıca son dönemde Türk lirasındaki değer kaybının etkisiyle benzin ve motorin fiyatlarında da artışlar gözlendi. Bu doğrultuda enerji grubu yıllık enflasyonu yüzde 5,15'e yükselmekle birlikte son dört yılın en düşük yıl sonu seviyesinde gerçekleşti. Aralık ayında hizmet fiyatları yüzde 0,39 oranında arttı ve grup yıllık enflasyonu yüzde 7,98 oldu.
Kurul, yıl genelinde enerji enflasyonundaki olumlu seyre karşın ücret artışları ve iç talepteki toparlanmanın hizmet enflasyonunun yüksek seyrinde etkili olduğu değerlendirmesinde bulundu. Bununla birlikte, son dönemde mevsimsellikten arındırılmış verilerin grup enflasyonu ana eğiliminde yavaşlamaya işaret ettiği not edildi.
Öte yandan, gerek giyim fiyatlarının düşüş yönlü katkısı gerekse Türk lirasındaki değer kaybı etkilerinin zayıflamasıyla birlikte temel mal grubu yıllık enflasyonu aralık ayında yüzde 6,20'ye geriledi. Mevsimsellikten arındırılmış veriler de grup enflasyonundaki ana eğilimin aşağı yönlü olduğunu gösterdi.
Aralık ayının ikinci yarısından itibaren Türk lirasının yeniden değer kaybı eğilimine girmesi ve ocak ayındaki otomobillere yönelik vergi ayarlamaları, temel mal grubunda enflasyon görünümünü olumsuz etkileyecek. Nitekim öncü göstergeler son dönemde başta otomobil olmak üzere dayanıklı mal fiyatlarında belirgin bir artışa işaret etti. Ocak ayında temel enflasyon göstergelerinde kayda değer bir yükseliş gözlenebileceğine dikkat çekilerek gıda fiyatlarındaki olumsuz seyrin de etkisiyle kısa vadede enflasyonun yüzde 5 hedefinin belirgin olarak üzerinde seyredeceği not edildi.
- "Son dönemde risk priminde ve döviz kurlarında gözlenen artış 2014 ilk çeyreğinde özel kesim talebini sınırlayabilir"-
Son dönemde açıklanan veriler yılın dördüncü çeyreğinde nihai yurt içi talebin ılımlı toparlanma eğilimini sürdürdüğüne işaret etti. Ekim ayında gerileyen sanayi üretim endeksi Kasım ayında artarak bu azalışı telafi etti. Son aylarda bayram etkilerinden dolayı mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretiminde sert dalgalanmalar gözlenmiş olsa da genel olarak bakıldığında sanayi üretim endeksinin ılımlı bir artış sergilediği görüldü. eğilimin 2012 yılı başından itibaren görülen ortalama büyüme oranına oldukça yakın olduğu not edildi.
Yılın son çeyreğinde özel tüketim talebindeki ılımlı seyir devam etti. Tüketim malları üretimi ekim-kasım döneminde bir önceki çeyreğe kıyasla azalırken ithalatı artış gösterdi. Dördüncü çeyrek genelinde otomobil satışları bir önceki çeyrek ortalamasına göre artış kaydetti. Otomobil ve hafif ticari araç satışlarının toplamı incelendiğinde ise son çeyrekte araç satışlarının yataya yakın bir seyir izlediği görüldü. Beyaz eşya satışları son çeyrekte bir önceki çeyreğe göre gerilemesine karşın yüksek düzeyini korudu.
Yatırım talebine ilişkin göstergeler son çeyrekte göreli olarak olumlu bir seyir izliyor. Sermaye malları üretimi ekim-kasım döneminde bir önceki çeyreğe göre sınırlı da olsa artış kaydetti. Ana eğilime ilişkin göstergelerden taşıt hariç sermaye malları üretimi toplam sermaye mallarına kıyasla daha yüksek oranlı bir artış gösterdi. Benzer şekilde, sermaye malları ithalatında da artış görüldü. İktisadi Yönelim Anketinde yer alan sabit sermaye yatırım harcama beklentisi, son dört ay üst üste artış gösterdi ve dördüncü çeyrekte bir önceki çeyreğin üzerinde gerçekleşti.
Son çeyreğe ilişkin anket göstergeleri iktisadi faaliyetteki toparlanmanın sürdüğüne işaret etti. Nitekim İktisadi Yönelim Anketi (İYA) göstergelerinden son üç aydaki üretim sorusu ile PMI genel endeksi üçüncü çeyrek ortalamalarının üzerinde gerçekleşti. İYA gelecek üç ay sipariş beklentileri hem iç piyasa hem de ihracat piyasası kaynaklı olmak üzere belirgin şekilde
arttı.
Yakın dönem verileri ihracatın ılımlı büyüme eğilimini koruduğunu gösterdi. Altın dışlanarak oluşturulan altın hariç ihracat miktar endeksi ekim-kasım döneminde bir önceki çeyrek ortalamasına kıyasla arttı. PMI göstergeleri küresel ölçekte bir toparlanmaya işaret ederken dünya ithalat talebinde bir canlanma gözlendi. İhracatta önemli bir paya sahip olan ana ticaret ortağı Avro bölgesinin toparlanması ve küresel büyüme görünüme ilişkin olumlu sinyaller önümüzdeki dönemde net ihracatın büyümeye pozitif katkı yapabileceğine işaret etti.
Kurul, son dönemde risk priminde ve döviz kurlarında gözlenen artışın 2014 yılı ilk çeyreğinde özel kesim talebini sınırlayabileceğini ifade etti.
Özette, "Ocak ayının ilk on beş günlük verisinden derlenen CBNC-e tüketici güven ön endeksi tüketicilerin mevcut durum algısında ve geleceğe yönelik beklentilerinde bir bozulmaya işaret etmektedir. Bununla birlikte, dış talepte beklenen toparlanmanın toplam talepteki yavaşlamayı sınırlayacağı belirtilmiştir. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde büyümenin kompozisyonunun hem enflasyondaki hem de cari dengedeki düşüşü destekleyeceği öngörülmüştür" ifadelerine de yer verildi.
Özete göre, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranları 2013 yılı Ekim döneminde tarım dışı istihdamdaki artışın etkisiyle gerileme kaydetti. Her ne kadar işsizlikte süregelen artış eğilim duraksama gösterse de bu dönemde gözlenen tarım dışı istihdam artışı belirli sektörlerle sınırlı oldu. Sanayi sektöründe istihdam zayıf seyrini sürdürürken, tarım dışı istihdamdaki artış inşaat ve hizmet sektörlerinden kaynaklandı.
İşgücü piyasalarına ilişkin öncü göstergeler istihdamın kasım ve aralık aylarında ılımlı artış gösterebileceği sinyalini verdi. Küresel ekonomiye dair süregelen belirsizlikler ve yurtiçi siyasi gelişmeler önümüzdeki dönemde yatırım ve istihdam artışını sınırlayabilecek unsurlar olarak değerlendirildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, Kurul'un, son dönemde finansal sistemin fonlama ihtiyacındaki artış nedeniyle, 2014 Para ve Kur Politikası metninde bahsedildiği gibi, istikrarlı fonlama oranı-1'den sağlanan fonlama miktarındaki limitin kaldırılabileceğini ifade ettiği belirtildi.
Kurulun, 21 Ocak tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 28 Ocak 2014 tarihli toplantı özetine göre, Kurul, toplantıda Ocak Enflasyon Raporu'nda yer alması öngörülen tahminleri değerlendirdi.
Yılın son çeyreği itibariyle yurt içi nihai talebin ve ihracatın ılımlı büyüme eğilimlerini koruduğu ifade edildi. Bununla birlikte temkinli para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızlarının kademeli bir yavaşlama eğilimine girdiğine dikkat çekildi.
Bu çerçevede, yakın dönemde yaşanan belirsizliklerin de etkisiyle yılın ilk çeyreğinde özel kesim talebinde bir yavaşlama gözlenebileceği belirtildi. Öte yandan, Avrupa ekonomisinde beklenen kısmi toparlanmanın dış talebi olumlu etkileyeceği öngörüldü. Bu çerçevede 2014 yılında altın ticareti hariç tutulduğunda cari işlemler açığındaki iyileşme eğiliminin belirginleşerek devam edeceği tahmin edildi.
Kurul'un son dönemde risk priminde gözlenen artışın enflasyon görünümü ve beklentiler üzerindeki yansımalarını dikkatle takip ettiği belirtilen özette, yakın dönemde yapılan vergi ayarlamalarına ve döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkilerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinin bir süre daha yüzde 5 hedefinin belirgin olarak üzerinde seyredeceği tahmin edildiği, ayrıca işlenmemiş gıda fiyatlarındaki dalgalı sey de enflasyon tahminlerine dair belirsizlik oluşturduğu kaydedildi.
Kurul, enflasyon görünümünü orta vadeli hedeflerle uyumlu hale getirmek amacıyla likidite duruşunun sıkılaştırılması gerektiğini belirtti. Öte yandan, son dönemde artan belirsizlikler karşısında esnek bir mekanizmanın tasarlanmasının uygun olacağı değerlendirildi. Bu doğrultuda, ek parasal sıkılaştırma uygulanması gerekli görülen günlerde, bankalararası piyasadaki faizlerin yüzde 7,75 yerine yüzde 9 civarında oluşmasının sağlanması kararlaştırıldı. Bu çerçevede, ek parasal sıkılaştırma uygulanması gerekli görülen günlerde, TCMB borç verme faiz oranının (marjinal fonlama oranı) yüzde 7,75 yerine yüzde 9 olarak ilan edilmesi ve uygulanması uygun bulundu.
Ayrıca Kurul, son dönemde finansal sistemin fonlama ihtiyacındaki artış nedeniyle, 2014 Para ve Kur Politikası metninde bahsedildiği gibi, istikrarlı fonlama oranı-1'den sağlanan fonlama miktarındaki limitin kaldırılabileceğini ifade etti. Kurul'un, enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarını yakından takip ettiği ifade edilen özette, gelecek dönemde iç talepteki yavaşlama nedeniyle maliyet şoklarının enflasyon üzerindeki etkisinin geçici olmasının beklendiği belirtildi.
Bununla birlikte, döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri ve gıda fiyatlarının olumsuz seyri nedeniyle enflasyonun uzun bir müddet hedefin üzerinde seyredecek olması beklentilerin katılaşmasına ve enflasyon ataletinin güçlenmesine sebep olabilecek. Kurul, böyle bir durumun ortaya çıkması ve fiyatlama davranışlarının bozulma eğilimine girmesi halinde para politikası duruşunda gereken sıkılaştırmayı yapacak.
Öte yandan, yaşanan belirsizliklerin ve risk primindeki artışın uzun süreli olması durumunda ekonomide güven ve bilanço kanalı üzerinden ciddi bir yavaşlama gözlenme olasılığı bulunduğu ifade edilen özette, bu riskin gerçekleşmesi halinde, Merkez Bankası'nın elindeki araçları bankaların aracılık maliyetlerini azaltıcı yönde kullanarak dengeleyici bir politika izleyeceği aktarıldı.
Kurul'un, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip ettiği kaydedilen özette, şunlara yer verildi:
"Para politikası duruşu oluşturulurken maliye politikası ile ilgili olarak Orta Vadeli Program'da belirlenen çerçeve esas alınmaktadır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir.
Mevcut belirsizlikler karşısında ekonomimizin dayanıklılığını koruması açısından maliye ve finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesi kritik önem taşımaktadır. Orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesi makroekonomik istikrarı destekleyecektir. Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır."
AA