Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Hem kolestrolün hem kabızlığın düşmanı: Börülce

Hem kolestrolün hem kabızlığın düşmanı: Börülce

Protein, mineral ve vitamin deposu olan börülcenin kötü kolestrolü azalttığı, kabızlığı giderdiği, kanseri önleyici özellik taşıdığı ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği bildirildi

Giriş: 31 Ocak 2014, Cuma 12:11
Güncelleme: 31 Ocak 2014, Cuma 12:20

Börülcenin içerdiği protein, vitamin, demir, çinko, potasyum ve manganez minerali sayesinde kötü kolestrolü azalttığı, kabızlığı giderdiği, yüksek tansiyon ile şekere faydası olduğu, kanseri önleyici özellik taşıdığı ve bağışıklık sistemini güçlendirdiği bildirildi.

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, börülcenin lif oranı yüksek gıdaların başında geldiğini belirterek, yarım bardak börülcede 5-6 gram lif olduğunu vurguladı.

Börülcedeki lif yapısının, çözülebilen lif olduğu için kötü kolesterolü azalttığını ifade eden Uslu, "Sindirim sisteminin düzgün çalışmasını sağladığından kabızlığın giderilmesinde yardımcı olur. Yüksek lifli besinler bu açıdan kendimizi iyi hissetmemizi ve besinlerin daha yavaş sindirilmesini sağladığından verdiği tokluk hissinden dolayı kilo almayı engelleyici rol oynar" dedi.

Uslu, börülcenin yüksek orandaki lif yapısı sayesinde kalp hastalığı riskini azalttığını ve yüksek tansiyonu olanlar için faydalı olduğunu anlatarak, "Çözülebilen lif yapısının şeker hastalarında karbonhidratların soğurulması oranını azaltması sonucu kandaki şeker oranını koruduğu için şeker hastalarının vazgeçilmez besinlerindendir" diye konuştu.

Börülcedeki vitamin A'nın, betakarotenli yapısından geldiğine işaret eden Uslu, "Bu sayede hem görme duyularının daha iyi çalışmasını hem de antioksidanlı yapısından dolayı bağışıklık sistemini güçlendirici ve kanseri önleyici faydaları vardır. Bir bardak börülceyle vücudumuzun ihtiyaç duyduğu günlük A vitamininin yüzde 50'sini alırız" dedi.

-"Kansızlığa iyi gelen börülce, yüksek kolesterolü de düşürür"

Uslu, börülcenin, tüm fasulyeler gibi demir açısından da zengin bir besin olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Ülkemizde yaygın şekilde demir eksikliği anemisi bulunmaktadır. Büyüme çağındaki çocuklar, adet görmeye başlayan genç kızlarımız, gebe ve emziren annelerde, sağlıklı beslenmedikleri zaman demir eksikliğine bağlı anemi oluşabilir. Sadece anemi değil, başta sinir ve stres olmak üzere birçok sıkıntının sebebi, demir eksikliğidir. Börülce kansızlığa iyi gelmesinin yanı sıra kandaki yüksek kolesterolü de düşürür."

Börülcenin çinko açısından da çok zengin bir mineral olduğunu dile getiren Uslu, "Hücrelerin yenilenmesi ve yaraların iyileştirilmesi için yeterli miktarda çinko alımı gereklidir. Hamilelikte de fetüsün büyümesi ve gelişimi için yeterli çinko alımına özen gösterilmelidir" diye konuştu.

-"Börülce, B9 vitamini açısından da zengindir"

Uslu, börülcenin zengin diğer elementinin de manganez olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Manganez minerali vücuttaki protein sentezlenmesi, sindirim ve besinlerden enerji üretilmesini sağlamaktadır. Bağ dokuları, kemiklerin gelişmesi ve büyümesi açısından gerekli mineraldir. Sinir sistemi fonksiyonları ve gelişmesinde oldukça faydalıdır. Vücuttaki kanın pıhtılaşması için gerekli manganez, kısırlığa da iyi gelir ve cinsel gücü arttırıcıdır."

Bir bardak börülcede 0,5 gram beslenmede hayati öneme sahip mineral olan potasyum bulunduğunu belirten Uslu, "Potasyum vücuttaki su ve mineral dengesinin korunmasına yardımcı olur. Besinlerin hücre içine taşınması, sinir sistemindeki mesajların iletilmesi, kalp ve kaslar için önemlidir. Tansiyonu dengeler ve beyine oksijen taşıyarak zihin faaliyetlerini destekler" dedi.

Uslu, börülcenin folik asit olarak da bilinen B9 vitamini açısından zengin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bir bardak börülceyle günlük alınması gereken B9 miktarının yüzde 50-60'ı karşılanmaktadır. Adeta protein, mineral ve vitamin deposu olan börülcenin sadece Ege bölgesinde tüketilmesi üzücü bir durum. Böyle önemli bir besin kaynağının Anadolu'muzun tüm yörelerinde tüketilmesi için hepimiz çabalamalıyız."