Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasından tutukluluk süresinin düşürülmesine, kişisel verilerin korunmasından yasal dinleme kararının alınmasına kadar bir çok alanda yeni düzenlemeler içeren "Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

AK Parti'li çok sayıda milletvekilinin imza koyduğu Yeni Demokratikleşme Paketi'nin ana başlıkları şöyle:

-Özel yetkili mahkemeler ve özel yetkilik savcılıklar kaldırılacak.

-Özel yetkili mahkemelerin baktığı davalar suçun işlendiği yerde bulunan ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

-Kişisel verilerin korunması amacıyla, bu verileri hukuka aykırı olarak kaydedenlere, yayanlara veya ele geçirenlere verilecek cezalar önemli derecede artırılacak.

-Arama, telefon dinlemesi ve teknik takip gibi soruşturma işlemleri sırasında elde edilen kişisel veriler ile özel hayata ilişkin bilgileri yok etmeyenlere verilecek cezalar yükseltiliyor.

-Müdafiinin soruşturma aşamasında dosyayı inceleyebilmesi ve belgelerden örnek alması konusundaki kısıtlama kaldırılacak.

-Özel yetkili mahkemelerin görevine giren suçlarda uygulanmakta olan azami 10 yıllık tutuklama süresi, 5 yılla sınırlandırılacak.

-Birden fazla suç işleyenler ile suçu meslek edinenler bakımından tutuklamayı kolaylaştırıcı düzenleme getiriliyor.

-Gözaltı, tutuklama, arama ve elkoyma, dinleme, gizli soruşturmacı ve teknik takip işlemlerine karar verilebilmesi için "somut delillerin" bulunması zorunluluğu getiriliyor.

-İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması, teknik araçlarla izleme, gizli soruşturmacı görevlendirme ve taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma koruma tedbirleri bakımından karar verme yetkisi tek hakim yerine ağır ceza mahkemesine verilecek. Mahkeme bu kararı oybirliğiyle alacak.

-İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması, teknik araçlarla izleme ve taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma koruma tedbirlerinin uygulanacağı suçlar arasından Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesi çıkarılıyor. Böylece bu suç kullanılarak katalogda bulunmayan suçlar bakımından bu tedbirlerin uygulanma ihtimali ortadan kaldırılıyor.

-Suç nedeniyle taşınmazlara, hak ve alacaklara elkonulabilmesi için ilgisine göre BDDK, SPK, MASAK ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan rapor alınması zorunluluğu getirilerek mülkiyet hakkının korunması amaçlanıyor.

-Arama kararı gereğince kişinin bilgisayarındaki verilere elkonulduğunda bunların bir yedeğinin sahibine verilmesi zorunlu olacak. Böylece bu verilerde sahtelik ya da değiştirme iddialarının önüne geçilecek.

-Kolluk görevlileri telefon dinlenmesine ilişkin talepte bulunurken tedbir uygulanacak hattın sahibini gösterir belgeyi de talebe ekleyecek. Böylelikle dinleme kararı verilirken kimin hakkında verildiği açıkça bilinecek.

-Telefon dinlemesine ilişkin süreler 6 aydan 3 aya indiriliyor. Örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak sürenin müteaddit defalar uzatılmasına son veriliyor ve bu durumda en fazla 3 ay uzatılabilmesi imkanı getiriliyor.

-Teknik araçlarla izleme tedbirine ilişkin süreler 8 haftadan 4 haftaya indiriliyor. Örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak sürenin müteaddit defalar uzatılmasına son veriliyor. Bu durumda süre en fazla 4 hafta uzatılabilecek.

-Telefon dinlenmesine, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine ve teknik takip yapılmasına karar verilmesi için yeni bir usul benimsendiğinden, daha önce bu işlemler için alınan kararların geçerliliğini devam ettirebilmesi için 15 gün içinde bu Kanun hükümleri uyarınca yeniden karar alınması zorunluluğu getirilecek.

Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılıyor. Bu mahkemelerin görevine giren suçlarda uygulanan azami 10 yıllık tutuklama süresi, 5 yıla indirilecek.

Ağır Ceza Mahkemelerinin Kaldırılmasına ve Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne göre, CMK'nın "Bilgisayarlarda, Bilgisayar Programlarında, Bilgisayar Programlarında ve Kütüklerinde Arama, Kopyalama ve Elkoyma" başlıklı maddesinin birinci fıkrasına, "suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı" ibaresi eklenecek.

Aynın maddenin, "Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine elkoyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır" fıkrasına göre alınan yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilecek ve bu husus tutanağa geçirilerek imza altına alınacak.

Maddenin gerekçesine göre, bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma kararını veren hakim, suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe oluşturan somut delilleri gerekçelendirmekle yükümlü olacak.

Ayrıca, alınan yedeklemenin kopyasının şüpheliye veya vekiline verilmesi isteğe bağlılıktan çıkarılıp zorunlu hale getiriliyor. Düzenlemeyle, yedeklemesi yapılan sistemdeki verilerde değişiklik yapıldığı iddiasının gündeme gelmesi durumunda şüpheli veya vekiline verilen yedek ile ekleme yapıldığı iddia edilen kopya arasında karşılaştırma yapılabilmesi imkanı sağlanıyor.

-Kuvvetli şüphe şartı-

CMK'nın 135. maddesinin birinci fıkrasında yapılması öngörülen düzenlemeyle, teklifin koruma tedbirleri bakımında öngördüğü sisteme paralellik sağlanmakta ve iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirine karar verilebilmesi, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığına bağlanıyor.

Suçla ilgili olmayan kişilerin dinlenmesini engellemek amacıyla, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması talebinde bulunulurken hakkında tedbir kararı verilecek kişinin kullandığı telefon hattının veya iletişim bağlantısının tespitine imkan veren kodu taşıyan cihazın sahibini gösterir belgenin talep yazısına eklenmesi zorunluluğu getiriliyor.

Böylelikle, suçla ilgisi olmayan başka kişilerin iletişiminin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirinin 3 ay olan süresi 2 ayla, 3 aylığına uzatılmasına ilişkin süre de bir ayla sınırlandırılarak, toplam 6 ay olan süre 3 aya indiriliyor.

Ayrıca, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak sürekli dinlemeye imkan veren "bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılması" uygulamasına son verilmekte ve örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili de olsa iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması altı ayla sınırlandırılıyor.

Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için mobil telefonun yerinin tespitinde üç ay süreyle verilebilen bu tedbir, iki aya indiriliyor. Üç aylığına uzatılabileceğine ilişkin mevcut hüküm ise bir ayla sınırlandırılıyor. Böylelikle, altı ay süreyle başvurulabilen bu tedbire, değişiklikle en fazla üç ay süreyle başvurulabilecek.

Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu, maddenin altıncı fıkrasında düzenlenen katalogdan çıkarılıyor. Böylece, bazı soruşturmalarda sırf bu tedbirin uygulanabilmesi için soruşturmanın suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu kapsamında başlatılıp yürütülmesi uygulamasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Maddede yapılan diğer bir değişiklikle, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirine tek hakimin karar vermesi yerine heyet halinde çalışan ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilmesi usulü getiriliyor.

CMK'nın 139. maddesinin birinci fıkrasında yapılması öngörülen düzenlemeyle, gizli soruşturmacı görevlendirilmesi tedbirine karar verilmesi, suçun işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığına bağlanıyor.

Maddenin birinci fıkrasında yapılan değişiklikle, gizli soruşturmacı görevlendirilmesine tek hakimin karar vermesi yerine heyet halinde çalışan ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilecek.

Suçla bağlantılı olmayan kişisel bilgiler derhal yok edilecek.

-Teknik araçla izleme-

CMK'nın "Teknik Araçla İzleme" maddesinin birinci fırasındaki "kuvvetli şüphe" ibaresi "somut delillere dayanan kuvvetli şüphe" olarak değiştiriliyor. TCK'nın 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunun bu tedbirin uygulanabileceği katalogdan çıkarılıyor.

Teknik araçlarla izleme tedbirine tek hakimin yerine ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilecek.

Teknik araçlarla izleme tedbirinin süresi de kısaltılıyor. Buna göre; dört hafta olan tedbir süresi üç haftaya, dört hafta olan uzatma süresi ise bir haftaya indirilerek, en fazla sekiz hafta olan teknik araçlarla izleme süresi azami dört haftayla sınırlandırılıyor.

Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak, bir hafta süreyle müteaddit defalar uzatılarak teknik araçla süresiz izleme uygulamasına son verilerek, örgütlü suçlar bakımından uzatma süresi dört haftayla sınırlandırılıyor. Buna göre, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda daha önce süresiz yapılan teknik araçlarla izleme, toplam sekiz haftaya indiriliyor.

En üst dereceli kolluk amirleri hakkında inceleme ve soruşturma izni Adalet Bakanı tarafından verilecek.

Adalet Bakanı inceleme ve soruşturmayı, adalet müfettişleri veya Cumhuriyet başsavcıları eliyle yaptıracak.

Teklifle Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi kaldırıldığından, bu maddede düzenlenen bazı suçların doğrudan soruşturulacağına dair hüküm, bu maddeye ekleniyor. TCK'nın 302, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 316. maddelerinde düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapabilecek. Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 26. maddesi hükmü saklı olacak.

-15 gün içinde yeniden karar alınacak-

Soruşturma aşamasında yapılan işlemler sonucu düzenlenen tutanakta işlemin tarihi ile başlama ve bitiş saati de belirtilecek.

Terörle Mücadele Kanunu'nun maddesi kaldırıldığından, bu maddede düzenlenen kolluk görevlilerinin korunması bakımından uygulanacak bazı tedbirler, TCK'ya aktarılıyor.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla alınmış ve devam etmekte olan iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması; gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme koruma tedbirleri için, bu kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 15 gün içinde yeniden karar alınması zorunlu olacak.

Taşınmazlara, hak ve alacaklara elkoyma tedbiri bakımından bu süre otuz gün olarak belirlenmektedir.

Bu süreler içinde karar alınmaması durumunda bu tedbirlere ilişkin kararların uygulanmasına derhal son verilecek.

Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmayacak.

Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi halinde de tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilecek.

- Özel Yetkili Mahkemelere son-

TMK 10. madde ile kurulan Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılıyor. Özel Yetkili Mahkemeler'in görevine giren suçlarda uygulanmakta olan azami 10 yıllık tutuklama süresi 5 yılla sınırlandırılacak.

Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlükten kaldırılan 250. maddesine göre görevlendirilen mahkemelerde görülen davaların kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakılmaya devam edileceğine ilişkin geçici 2. madde yürürlükten kaldırılıyor.

5190 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda Değişiklik Yapılması ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kaldırılmasına Dair Kanunla, Devlet Güvenlik Mahkemeleri kaldırılmış olduğundan maddede bu mahkemelere yapılan atıf yürürlükten kaldırılmaktadır.

Ceza Muhakemesi Kanununun 153. maddesinin üçüncü fıkrasındaki hükmün kaldırılıyor. Böylece, müdafiinin soruşturma dosyasını incelemesi yönündeki sınırlandırma kaldırılıyor.

Hakim ve Cumhuriyet savcılarının kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarına ilişkin usul ve esasları belirleyen 2802 sayılı Kanunun 93/A maddesi yürürlükten kaldırılıyor.

Kişisel verilerin korunması amacıyla, bu verileri hukuka aykırı olarak kaydedenlere, yayanlara veya ele geçirenlere verilecek cezalar artırılıyor.

TBMM Başkanlığı'na sunulan yasa teklifi, Terörle Mücadele Kanunu'nda değişiklik yapıyor. Teklifle, daha önce yasal düzenlemeyle kaldırılan ancak ellerindeki dosyalar sonuçlanıncaya kadar görevlerine devam etmesi hükme bağlanan özel yetkili mahkemeler tümüyle kaldırılıyor. Bu mahkemelerde görevli hakim ve savcılar, yasanın yürürlüğe girmesinde itibaren 15 gün içinde HSYK tarafından uygun göreve atanacak.

Bu mahkemelerde görevli özel yetkili Cumhuriyet savcılarınca yürütülen soruşturma dosyaları, yetkili Cumhuriyet başsavcılıklarına devredilecek. Yargılaması devam eden dosyalar, yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek.

Özel yetkili mahkemelerin kapsamına giren suçlarla ilgili açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden bahisle durma veya düşme kararı verilemeyecek.

TMK'nın 10. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle, Kanunun kapsamına giren suçlara ilişkin davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yargılayacağı kişilere ve askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklı tutuluyor.

-Cezalar artırılıyor-

Teklifle, kişisel verilerin korunması amacıyla, bu verileri hukuka aykırı olarak kaydedenlere, yayanlara veya ele geçirenlere verilecek cezalar artırılıyor. Bu kapsamda; kişisel verilerin kaydedilmesi, kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, verileri yok etmeme suçlarına verilen alt sınırlar yükseltiliyor.

Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye verilecek ceza 6 aydan 3 yıla yerine, "bir yıldan 3 yıla kadar" hapis cezası olarak değiştiriliyor.

Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi bir yıldan 4 yıla yerine, "2 yıldan 4 yıla kadar" hapis cezası ile cezalandırılacak.

Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde 6 aydan bir yıla yerine, bir yıldan 2 yıla kadar kadar hapis cezası verilecek. Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılacak.

-Gözaltı, tutuklama, arama, el koymaya yeni düzenleme-

CMK'nın gözaltını düzenleyen maddesinde de değişikliğe gidiliyor. Buna göre, gözaltına almada, kişinin bir suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığı yerine, kişinin bir suçu işlediğini gösteren somut deliller varlığı aranacak.

Yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesine ilişkin madde yeniden düzenleniyor. Hakim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılacak. Yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hakim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değil ise en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hakim veya mahkeme tarafından bu kişinin sorgusu yapılacak veya ifadesi alınacak.

Tutuklamanın kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren "somut delillere" dayandırılması zorunluluğu getiriliyor. Tutuklama nedenleri içinde "kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular" yerine, "somut deliler" aranacak. Birden fazla suç işleyenler ile suçu meslek edinenler bakımından tutuklamayı kolaylaştırıcı düzenleme getirilmek suretiyle toplumun korunması amaçlanıyor. Şüpheli veya sanığın mükerrir, itiyadi suçlu veya suçu meslek edinen kişi olması durumunda da tutuklama nedeni var sayılabilecek. Tutuklama kararı; sadece adli para cezasını gerektiren, suçu birden fazla işleyen ve suç işlemeyi alışkanlık haline getiren kişiler hariç olmak üzere, hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarla ilgili olarak verilemeyecek.

Yakalanabileceği veya suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe yerine somut delilere dayalı şüphe varsa; şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri veya ona ait diğer yerler aranabilecek.

Teklifle; taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma da yeniden düzenleniyor. Düzenlemeyle, taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma koruma tedbirinin uygulanabilmesi bakımından suçun işlendiğine ve belirtilen değerlerin bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphenin varlığı aranacak.

Bazı soruşturmalarda, malvarlığına el koyma tedbirin uygulanabilmesi için soruşturmanın suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu kapsamında başlatılması ve yürütülmesi uygulamasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Taşınmazlar, hak ve alacaklar bakımından el koyma işleminin uygulanabilmesi için ilgisine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK), Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan, el konulacak taşınmaz hak ve alacağın suçtan elde edildiğine ve suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınması zorunlu olacak.
El koymaya ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilecek. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oybirliği aranacak.

AA