Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Türk şirketleri 2013'te yurtdışında 6.5 milyar dolarlık şirket evliliği yaptı

Türk şirketleri 2013'te yurtdışında 6.5 milyar dolarlık şirket evliliği yaptı

Deloitte Türkiye'nin raporuna göre, 2012-2013 döneminde Türk şirketleri yurtdışında 106 işlemle yaklaşık 6,5 milyar dolarlık birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirdi

Giriş: 20 Şubat 2014, Perşembe 12:39
Güncelleme: 20 Şubat 2014, Perşembe 12:44

Deloitte Türkiye, "2012-2013 Dönemi Yurtdışı Birleşme ve Satın Almalar Raporu"nu yayımladı. Türk şirketlerinin yurt dışında gerçekleştirdiği birleşme ve satın almaların genel görünümünü ortaya koyan rapora göre, Türk şirketleri 2012-2013 döneminde 106 adet işlem gerçekleştirdi, geçmiş yıllara göre yıllık işlem sayısında gözle görülür bir artış yaşandı. İki yıldaki toplam işlem hacmi yaklaşık 6,5 milyar dolar oldu.

Türkiye ekonomisinde yaşanan hızlı büyümeyi ve krizin etkilerini üzerlerinden atamayan gelişmiş ülkelerdeki nispeten düşük varlık fiyatlarını fırsat bilen Türk şirketleri, yurtdışı yatırım fırsatlarına olan ilgilerini artırarak sürdürdü.

Türk şirketlerinin yurtdışında yatırım yapma eğilimleri, uzun vadeli büyüme planları ve uluslararası pazarlardaki etkinliklerini artırma stratejileri çerçevesinde geçen iki yılda artarak devam etti. Pazar ve ürün çeşitliliği, maliyet avantajı ve marka satın alma yoluyla daha hızlı bir büyüme hedefleyen Türk şirketleri, gelişmiş piyasalardaki geciken toparlanmanın neden olduğu cazip varlık fiyatlarını fırsat bilerek yoğun bir şekilde yurtdışındaki fırsatları takip etti ve satın alma faaliyetinde bulundu.

Büyük holdingler yurtdışı birleşme ve satın alma işlemlerindeki hareketliliğin temel aktörleri oldu. Anadolu Grubu, Doğuş Holding, Esas Holding, Yıldırım Holding ve Yıldız Holding gibi gruplar, düzenli olarak yaptıkları yurtdışı yatırımları ile öne çıktı. Ayrıca sektörlerinin önde gelen oyuncuları olan ve finansal gücü yüksek büyük ve orta ölçekli şirketlerin de büyümelerini hızlandırmak amacıyla yurtdışı yatırımlara giriştiği gözlendi. Türk şirketlerinin çoğunlukla kontrol hissesi veya yüzde 100 hisse satın almayı tercih ettiği gözlendi. Türk grupların yurtdışında ihale yoluyla satışı yapılan veya imtiyazı devredilen varlıklara ilgi gösterdiği de görüldü.

- Türk şirketlerinin gözde Avrupa oldu

Hedef pazar olarak Avrupa ülkeleri, 2012-2013 yılında yaklaşık 2,8 milyar dolarlık hacme sahip toplam 56 işlemle öne çıktı ve Türk yatırımcılar arasındaki popülaritesini bu dönemde de sürdürmeye devam etti.

Avrupa'yı, 12 işlem ve toplam 1,1 milyar dolarlık işlem değeri ile Rusya, Ukrayna ve Türki Cumhuriyetler izledi. Ülkeler bazında ise İtalya ve ABD 10'ar işlem ile listelerde ilk sırada yer aldı, Rusya, komşu pazar Irak, ana ticaret ortakları Almanya ve İngiltere ile finansal sıkıntı yaşan İspanya ve Yunanistan, Türk yatırımcıların ilgi gösterdiği diğer pazarlar olarak sıralandı. Öte yandan Türk şirketlerinin Brezilya, Meksika ve Tayland gibi gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren şirketlere de yönelmesi sonucunda, bu ülkeler de hedef şirket listelerinde ilk defa yer aldı.

- Enerji, üretim ve gayrimenkul sektörleri satınalma ve birleşmede ön plana çıktı

Türkiye'de birleşme ve satın alma pazarının en önemli oyuncularından olan finansal yatırımcılar, 8 işlemde portföy şirketlerinin yurtdışında yaptığı yatırımlarla göze çarptı. Özel sermaye fonları, ağırlıklı olarak halihazırdaki portföy şirketlerinin operasyonlarını güçlendirmek ve büyümesini hızlandırmak amacıyla yurtdışında aynı sektördeki şirketleri satın aldı. Ayrıca sayısı az da olsa yeni yatırımlar ile mevcut portföylerini genişleten Türk fonlar da oldu.

Enerji, üretim ve gayrimenkul, 2012 ve 2013 yıllarında en çok işlemin görüldüğü sektörler oldu. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi gıda, hizmet, finansal hizmetler sektörleri Türk yatırımcıların ilgisini çekmeye devam etti, yurtdışındaki altyapı ve turizm varlıklarına da Türk şirketlerin ilgisi vardı.

Finansal krizin süregelen etkilerinin yoğun bir şekilde hissedildiği Avrupa ülkeleri ile Çin, Hindistan ve Brezilya gibi önemli maliyet avantajları sunan ülkelerdeki üretim varlıkları Türk şirketlerin ana hedefleri arasında olurken, çeşitli Avrupa ülkelerindeki turizm, gayrimenkul ve altyapı varlıkları da Türk şirketlerinin ilgi alanındaydı. Önümüzdeki yıllarda finans, gıda işleme, hazır giyim ve lojistik alanlarında aktivite bekleniyor.

Büyük holdinglerin yanı sıra orta ölçekli Türk şirketlerinin de yurt dışı satın alma faaliyetlerine yönelmesiyle gerçekleşen daha küçük ölçekli işlemler ile kriz sonrası toparlanma sürecinde sıkıntı yaşayan gelişmiş ekonomilerdeki nispeten düşük varlık değerlemeleri ortalama işlem büyüklüğünün, geçmiş yıllara göre daha düşük bir seviyede oluşmasına neden oldu. Böylelikle 2007-2011 yılları arasında 111 milyon dolar olarak gerçekleşen ortalama işlem büyüklüğü, 2012-2013 döneminde 61 milyon dolar oldu.

- "2014'te Türk şirketleri potansiyel global yatırımcı olacak"

Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı ve İşlem Danışmanlığı Hizmetleri Lideri Başak Vardar, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, Türk şirketlerin yurtdışında yatırım yapmayı sevdiğini ve belli bir sermaye gücüne sahip grupların düzenli bir şekilde yurtdışında, çok farklı coğrafyalarda yatırım yapmaya başladığını ifade etti.

Vardar, ayrıca sektörlerinde önde gelen Türk firmalarının da finansal ve operasyonel performanslarını artırmak için yurtdışındaki yatırım fırsatlarını artık gündemlerine aldığı belirtti.

Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Almalar ve Borç Danışmanlığı Hizmetleri Lideri Mehmet Sami ise Türkiye'nin, sağlam altyapısı, dünya ticaretindeki konumu ve yüksek büyüme potansiyeli ile birlikte bölgesel bir üretim ve servis üssü olma yolunda ilerlediğine dikkati çekti.

Son yıllarda yaşanan bölgesel entegrasyonun Türk şirketlerine yakın coğrafyada yatırım yapma fırsatı yaratmakla birlikte dış yatırımların risklerini de öğretmeye başladığını dile getiren Sami, "2014 ve sonrasında Türk şirketlerini, konfor alanlarının dışında uzak pazarlar olan Asya, Afrika ve Amerika'da daha fazla yatırım fırsatı değerlendirirken göreceğiz. Deloitte'un 150'den fazla ülkedeki ofislerinin, işbu fırsatları değerlendirip bizimle paylaşması, Türk şirketlerinin artık potansiyel global yatırımcılar olmaya başladığının en somut göstergesi" dedi.