Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Moody’s, geçtiğimiz hafta Türkiye’yi gözden geçiren Fitch kadar iyimser olamadı ve not görünümüzü negatife çevirdi.  Orta vadeli büyümeye yönelik endişeler, dış finansman belirsizliği ve politik belirsizlik ana sebepler. Şubat ayında S&P'de benzer sebeplerle görünümü negatife çekmişti. Moody's den Baa3 notunu paylaştığımız ülkeler arasında 5’li kırılganlardan tanıdığımız Hindistan ve Endonezya’nın yanı sıra Kolombiya, Filipinler, İrlanda, İzlanda, Uruguay ve Kosta Rika bulunuyor.  Fitch’teki iyimserliği Moody’s de göremeyeceği beklentisi ni bankalar gözden geçirilmeye başlayınca başlamıştı.   10 bankayı gözden geçiren Moody’s benzer bir yolu Hindistan’da da uyguladı. Ardından TCMB’den gelen ‘TL munzama faiz ödeyebiliriz” açıklamaları acaba Moodys’i kararından vazgeçirir mi? derken ekonomi yönetiminde gelen faiz indirim ve hatta Döviz alım çağrıları sonrası piyasa bugünkü Moody’s kararına şaşırmadı.

Son durumda Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi not durumu:

S&P:  Yabancı para cinsinden notu: BB+   Görünüm: Negatif

Fitch:  BBB-  Görünüm: Durağan

Moody’s:  Baa3  Görünüm: Negatif

 Kısa ve orta vadeli yansımalarındaki beklentilerde de öne çıkan konu son dönemde alınan faiz artırım kararı, enflasyon ve EM carry hikayesinin devamına bağlanıyor.  Macquarie’den Nizam İdris’in beklentisine göre “not indirimi sermaye girişlerini tersine çevirir ancak büyük resimde TL gibi yüksek getirili kurlardaki hareketin devamını beklerim” yorumunda bulunda. Standard Chartered ‘a göre de ABD faizlerinde bu seviyelerde kaldığımız sürece yatırımcı getiri aramaya devam edecek. Kısa vadede bir miktar baskı görsek te, orta vade de ABD faizlerindeki düşük seyirlerden destek devam edecek.  JP Morgan Başekonomisti Yarkın Cebeci’ye göre ise ‘Bugünkü görünüm değişikliği not indirim ihtimali artırsa da bizim baz senaryomuzda bir not indirimi yok’ şeklinde yorumladı.  Garanti Yatırım’a göre ise, TL’de bir miktar değer kaybının yanı sıra bundan sonra değer kaybından ziyade değer kazanımlarının sınırlı kalması bekleniyor. Endekste ise 74 bin üzeri hareketlerin sınırlanmasıyla beraber geri çekilmelerde 70 bin seviyesinin pivot olacağı vurgulanmış.  Yani MB politikalarının devamlılığı ve zamanlanması bundan sonraki piyasa hareketlerinde daha belirleyici olacak.

Gelişmekte olan ülkeler arasında Hindistan’ı bile geçerek en yüksek enflasyona sahip Türkiye’de 29 Ocak’ta ara toplantıyla gelen faiz artırımının ardından gevşeme adımı tartışılıyor. TCMB’den yönün sıkılaştırmadan yana olacağı mesajı aldık ancak yine de olası bir faiz gevşemesinin enflasyon ve kur volatilitesi üzerine olumsuz etkisini akılların bir köşesinde tutuyoruz.  Son dönemde TCMB günlük likidite operasyonları ile gevşemeye başladı. Haftalık repo dan yani %10’dan sağladığı likiditeyi Şubat ve Mart aylarında kısmıştı ancak son 1 haftada piyasa haftalık repo ile piyasayı daha çok fonlayarak bankaların gecelik repodan yanı %11,5 ve %12’den daha az borçlandığını gördük.  Bu sebeple fonlama maliyetinde %10’a yakınsamayla gösterge faizde %10’nun altı seviyelere geldik.

Goldman Sachs: TCMB yılın 2. Yarısında 200 baz puan faiz artırır

Moody’s pozitif bir not değişikliğini ancak dış finansmandaki değişikliğe bağlıyor. Bir taraftanda esas endişe büyüme. Orta vadeli sürdürülebilir büyüme adına reformların ihtiyacı vurgulanmış.  Goldman Sachs ise TL’deki son değerlenmenin devamının beklenebileceğini söylüyor. ABD ve Çin cephesinden gelecek makro verilere bağlı olarak, ABD 10Y tahvil getirileri anlaşılabilir seviyelerde kaldığı sürece carry hikayesinin ve düşük volatilite ortamının TL’yi destekleyeceği düşünülüyor.  Ancak yinede bu ortamın bir süre daha devamı beklense de sonsuza dek sürmeyeceği gerçeği de tartışılıyor. Burdaki neden de global piyasaların tahvil piyasasını destekleyeceği olmayacağı beklentisi ve Dolar destekleyici olma beklentisi. Kurlardaki değer kazancı ve real faizlerdeki seyirlerin bir süre sonra ekonomilerdeki dengelenme modunu bozma beklentisi de bir diğer done.  Bütün bunlarla beraber 3 aylık Dolar/TL beklentisi 2,2 seviyelerinden 2,15 seviyelerine aşağı yönlü revize edilse de 6 aylık ve 12 aylık Dolar /TL beklentisi 2,35 ve 2,50 seviyesini koruyor. Yılın 2. Yarısında ise TMCB’den 200 baz puanlık faiz artırımı bekliyorlar.

DB: ECB’den parasal genişleme adımı TCMB’den gevşeme adımı için hareket alanı yaratır

Faiz indiriminin şu aşamada gelme ihtimalinin ortadan kalktığını düşünen sadece Goldman Sachs değil, Deutsche Bank’ta bu konuda görüş belirtiyor. Enflasyonun yükseliş trendine gireceği yılın 2. Yarısında bir taraftanda Fed’in faiz artırımı zamanlamasının fiyatlamaya başlanacağı için baskının artacağı öngörülüyor. Eğer ECB cephesinden bir parasal genişleme adımı gelirse, bu denklemin değişebileceği ve TCMB’nin faizleri indirebileceği ihtimali olabileceği öngörülüyor. Yani bir diğer deyişle  ECB’den olası bir parasal genişleme adımı, TCMB’nin gevşeme adımı yapması için bir manevra alanı sağlayabilir. Dış finanmanın daralıp, reel faizlerin pozitifte kaldığı ortamda kur cephesi hala cazibe merkezi olarak görülüyor. Önümüzdeki dönemde Dolar/TL’de  2.05-2.25 bandında hareket etmesi bekleniyor. MB “enflasyon ile mücadele” den “büyümeyi destekleme” ye geçerse enflasyonda yukarı yönlü sürprizlere hazırlıklı olmamız gerektiği uyarılmış. Genel anlamda herhangi bir not indirimi beklentileri yok. “Hali hazırdaki seviyeler ve riskler notu kapsıyor” şeklinde yorumlanmış



*Kurlardaki kazançlar yılbaşından bu yanadır

Ayşe İyigündoğdu

BloombergHT Araştırma

(aiyigundogdu@bloomberg.net)