Şimşek: Devlet, ceza ve gecikme faizinden feragat ediyor
Bakan Şimşek, "Toplamda 16 milyar liraya yakın bir gelirden vazgeçmemizi talep ediyorsunuz. Telafi edemeyeceğimiz bir gelirden vazgeçmemiz daha çok borçlanacağımız veya başka vergileri artırma anlamına gelir. Her ikisinin de ucu bu ülkede yaşayan herkese ama en başta sanayicimize dokunur" dedi
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kamu oyunda vergi affı olarak bilinen mali yapılandırmaya ilişkin, "Devlet ana paradan hiçbir şekilde vazgeçmiyor dolayısıyla ödenmesi gereken verginin tamamı alınıyor. Burada devlet ceza ve gecikme faizinden feragat ediyor. İşin özü bu. Sonuçta bu, ödeme sıkıntısı çeken esnaf ve sanayicimize bir kolaylık" dedi.
Bakan Şimşek, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meslek Komitelerinin Ortak Toplantısında sanayicilerin istek ve önerilerini dinledi.
Taleplere yönelik değerlendirmede bulunan Şimşek, sanayicilerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, üretimin her şeyin başı olduğunu, üretimin istihdam ve ihracat anlamına geleceğini söyledi.
Sanayicilerin, kendilerinin bir paydaşı, ülkenin en değerli varlıkları olduğunu dile getiren Şimşek, bölgesel bir takım sıkıntılara rağmen Türkiye'nin önemli bir mesafe aldığını ancak yapacak daha çok işi olduğunu belirtti.
Şimşek, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) ile ilgili isteklere değinerek, "KKDF'den beklenen amaç, maliyeye bir kaynak oluşturmak değil. Bu uygulama dış ticaret politikamızın önemli bir unsurudur. Amaç, genel anlamda ithalatı sınırlamak ve döviz borçluluk oranlarını artırmamak. Ülkemizin makro istikrarına katkıda bulunacak bir araç görüldüğü için bu uygulama var. Sanayicilerin bu isteğini ilgili bakan arkadaşlarımızla da konuşacağız. Türkiye'nin çok ciddi bir cari açığı var. Bu hassasiyete yönelik kaygılar giderilirse KKDF'ye ilişkin geleneksel maliye anlayışı ile yaklaşıp buna engel olmayız. Türkiye'de üretilen bir ürünün ithalatını sınırlayacak bir mekanizmadan, bir araçtan vazgeçmemiz makroekonomik politikalar açısından çok mantıklı olmaz" diye konuştu.
Halk arasında "af" şeklinde nitelendirilen mali yapılandırma konusuna dikkat çekmek istediğini anlatan Şimşek, şunları kaydetti:
"Maliye Bakanı olarak bu konuda görüşlerimi defalarca kamuoyuyla paylaştım. Klasik olarak bu tür uygulamalar vergi uyumunu bozar. Hatta vatandaş nezdinde vergi adaleti noktasında sorun oluşturur. Sanayici olarak siz de diyorsunuz ki; 'Zamanında vergi verenleri ödüllendirin.' Makul bir talep ancak sosyal güvenlik sistemi maalesef erken emeklilik yaşı ve bir takım uygumlalar nedeniyle 77 milyar lira desteğimize muhtaç. Bunu da topladığımız vergilerden biz ödüyoruz.
Bu bir af mı? O konuda da tartışmamız lazım. Biz vergi borcunda ana parayı alıyoruz. Ana paradan vazgeçmiyoruz. Eğer geçmişe ilişkinse enflasyona göre de güncelliyoruz. Yani reel olarak vergi alacağımızdan hiçbir şekilde bir feragat söz konusu değil. Taksitlendirme yapılacaksa vade farkını da koyuyoruz. O zaman şunun adını doğru koyalım. Kamuoyunda bu bir af olarak biliniyor ama devlet ana paradan hiçbir şekilde vazgeçmiyor. Dolayısıyla ödenmesi gereken verginin tamamı alınıyor. Yani vergisini zamanında ödemeyenlere bir müeyyide uygulanıyor. Burada devlet ceza ve gecikme faizinden feragat ediyor. İşin özü bu. Sonuçta bu, ödeme sıkıntısı çeken esnaf ve sanayicimize bir kolaylık."
- "Her mükellefin bir karnesi olacak"
Şimşek, bakanlık olarak her mükellefin karnesi üzerine çalıştıklarını belirterek, bu uygulama ile her mükellefin bir karnesi olacağına dikkati çekti. Her bir mükellefe kredi notu vereceklerini ve karnesi çok iyi, dürüst mükelleflere avantajlı uygulamalar olacağını dile getiren Şimşek, Damga Vergisi ve Banka Sigorta Muameleleri Vergisi'ne (BSMV) ilişkin taleplere değindi.
Şimşek, şöyle konuştu:
"BSMV'den 6,2 milyar lira, Damga Vergisi'nden ise 9,4 milyar lira, toplamda 16 milyar liraya yakın bir gelirden vazgeçmemizi talep ediyorsunuz. Bu çok ciddi bir rakam. Bir kalemde bizden 16 milyar lira gelirden vazgeçmemizi talep ediyorsunuz. İlave imkan oluşturmadan bu hususlarda adım atmamızın doğru olmadığı kanısındayım. Yoktan var etmek sadece Allah'a mahsus. Telafi edemeyeceğimiz bir gelirden vazgeçmemiz daha çok borçlanacağımız anlamına veya başka vergileri artırma anlamına gelir. Her ikisinin de ucu bu ülkede yaşayan herkese ama en başta sanayicimize dokunur. Biz sizleri ve genel dengeyi hep birlikte düşünmek zorundayız."
Türkiye'nin şuan bir takım dengelerinin olduğunu, ciddi bir cari açığının bulunduğunu ifade eden Şimşek, "Ama biz bütçeyi sıkı tuttuk. Şimdi bütçe ayağında şu yada bu şekilde açığı artıracak girişimlerde bulunursak Türkiye'nin risk algısı yükselir. Faizler yükselir. Diğer birçok faktör döner dolaşır yatırım iklimini zedeler, sanayicimizin ve vatandaşlarımızın faturasını artırır. Bunları bizim dengeli bir şekilde götürmemiz gerekir" görüşünü de paylaştı.