Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yılın ilk 6 ayında 210,5 milyar liralık bütçe gelirine karşılık, 213,9 milyar lira bütçe gideri gerçekleştiğini bildirdi. Şimşek 6 ayda 3,4 milyar lira bütçe açığı verildiğini belirtti.

Bakan Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında, "Makro Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2014 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları" konulu basın toplantısı düzenledi.

Yılın ilk 6 ayında bütçe gelirlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10,2 artarak 210,5 milyon liraya ulaştığını ifade eden Şimşek, söz konusu dönemde bütçe giderlerinin ise yüzde 13,8 artışla 213,9 milyar lira olduğunu kaydetti.

Ocak-Haziran döneminde 3,4 milyar liralık bütçe açığı gerçekleştiğini anlatan Şimşek, bu rakamın geçen yılın aynı döneminde 3,1 milyar liralık fazlaya göre bir miktar kötüleşme arz ettiğini söyledi. Bu yıl ki bütçe açığının 33,3 milyar lira olacağını öngördüklerini hatırlatan Şimşek, "Geçen sene bütçe açığı 18,9 milyar liraydı. Bu sene ile geçen seneyi karşılaştırmak çok doğru olmayabilir, önemli olan hedefe göre neredeyiz? Şimdi 2014 yılı için gördüğümüz hedef 33,3 milyar lira. Şu ana kadar 3,4 milyar lira açık olduğuna göre yılın ilk 6 ayında yıl sonu hedefimizin yüzde 10'undayız. Dolayısıyla bütçe hedeflerimizi tutturma konusunda bir tereddüdümüz söz konusu değildir" diye konuştu.

Bütçe gerçekleşmelerinin de bütçe hedefi ile uyumlu bir seyir izlediğini dile getiren Şimşek, bütçe giderlerinin yüksek oranda artıyor gibi gözüktüğünü, ancak yıl sonu hedefleriyle orantılı gittiğini söyledi. Şimşek, yılın ilk yarısında yıl sonu hedeflerinin yüzde 49'unun gerçekleştirilmiş olduğunu belirterek, bu kapsamda bütçe gider gerçekleşmelerinin başlangıç hedefleriyle uyumlu olduğunun altını çizdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Irak kaynaklı jeopolitik gerginliklerin, Türkiye'nin büyüme görünümü üzerinde aşağı yönlü baskı unsuru oluşturduğunu belirterek, "Irak ile ilgili uç risklerin gerçekleşmemesi halinde ki böyle bir senaryomuz yok, yıl sonu için öngördüğümüz yüzde 4'lük büyüme hedefimizi tutturabileceğimize inanıyoruz" dedi.

Şimşek, "Makro Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2014 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları" konulu basın toplantısında, bu yıl gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme anlamında dünya ekonomisine katkısının birbirine yakın olacağını dile getirdi.

Gelişmiş ülkelerdeki toparlanmanın büyümeyi destekleyici nitelikte olduğunu kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:

"Dünya ekonomisinin önemli motorlarından biri ABD'dir. Buraya baktığımız zaman toparlanma süreci devam ediyor. İlk çeyrekte hava koşullarının bir sonucu olarak bir zayıflama söz konusuydu ancak şubat ayından bu yana öncü göstergelere ve istihdama ilişkin verilere baktığımız zaman ABD ekonomisinde bir iyileşme yaşanıyor ve muhtemelen de bu yılın ikinci yarısında devam edecek. Zaten bu toparlanmaya paralel olarak Amerikan Merkez Bankasının (Fed) tahvil alım sürecini ekim ayında bitirmesini öngörüyoruz. Piyasaların da öngörüsü o şekilde ancak kısa vadede bir faiz artışı henüz öngörülmüyor. Faiz artışı olursa küresel ekonomi açısından önemli bir risk."

Euro Bölgesi'nde de toparlanma olduğunu belirten Şimşek, borç sorunu olan ülkelerde toparlanmanın zayıf seyretmesine karşın yılın ikinci yarısında AB ekonomisinin daha hızlı toparlanma sürecine gireceğini öngördüklerini söyledi. Şimşek, AB'deki kredi koşullarında iyileşme yaşandığını ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) hala parasal gevşemeye gitme ihtimalinin bulunduğunu kaydetti.

- "Jeopolitik gerginlikler küresel ekonomi için risk"-

Gelişmekte olan ülkelerde büyümenin geçmiş yıllara göre daha ılımlı olduğunu ifade eden Şimşek, yılın ilk çeyreğinde bir çok gelişmekte olan ülkede büyümenin oldukça yavaşladığını dile getirdi.

Gelişmiş ülkelerdeki toparlanmanın gelişmekte olan ülkelerin mallarına talebi artıracağı için yılın ikinci yarısında büyümeyi daha destekleyici bir resim tahmin ettiklerini anlatan Şimşek, özellikle ECB'nin parasal genişleme programını başlatmasının gelişmekte olan ülkelerdeki finansal koşulları olumlu etkileyeceğini söyledi.

Küresel ekonomiye ilişkin riskler hakkında değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Şu anda en önemli risk jeopolitik gerginliklerdir. Jeopolitik gerginlikler küresel ekonomiye ilişkin riskleri aşağı yönlü belirleyici bir noktada. Özellikle Ukrayna, Irak, son dönemde Ortadoğu'da İsrail kaynaklı gerginlikler söz konusu. Bu sorunların derinleşmesi küresel ekonomi açısından bir risktir" dedi.

- "Büyüme hedefimizi tutturabiliriz"-

Türkiye ekonomisinin yerel seçimler, 17 Aralık süreci, makro ihtiyati tedbirlere rağmen yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,3 büyüdüğünü anımsatan Şimşek, ihracat, sanayi üretimi, kapasite kullanımı gibi verilere bakıldığında büyümenin makul şekilde sürdüğünü ifade etti.

Yerel seçimlerin ardından tüketici ve reel kesim güven endekslerinde iyileşme yaşandığını hatırlatan Şimşek, "Yılın ikinci yarısında, siyasi istikrarın pekişmesiyle birlikte, para politikasındaki göreceli gevşemeyi de dikkate alırsak iç talepte de bir miktar toparlanma gündeme gelebilir. Tüm bunlar büyümeyi destekleyici hususlar" diye konuştu.

Türkiye ekonomisine ilişkin risklere değinen Şimşek, "Irak kaynaklı jeopolitik gerginlikler, Türkiye'nin büyüme görünümü üzerinde aşağı yönlü bir baskı unsurudur. Bu tür gelişmeler yatırım ortamını, finansal koşulları olumsuz etkileyebiliyor" diye konuştu. Şimşek, buna karşın, AB ekonomisindeki toparlanmanın Irak'ta yaşanan gelişmelerin etkisini telafi edecek nitelikte olacağını belirtti.

Türkiye ile ilgili aşağı ve yukarı yönlü risklerin dengeli olduğunu düşündüklerini kaydeden Şimşek, "Irak ile ilgili uç risklerin gerçekleşmemesi halinde ki böyle bir senaryomuz yok, yıl sonu için öngördüğümüz yüzde 4'lük büyüme hedefimizi tutturabileceğimize inanıyoruz" ifadesini kullandı.

- İşsizlik rakamları-

Ekonomik büyümenin en önemli destekleyicilerinden birinin istihdam olduğunu anlatan Şimşek, nisan ayında iş gücüne katılım oranının yüzde 50,7 ile rekor düzeyde gerçekleştiğini söyledi.

İş gücüne katılım oranındaki artışa karşın işsizliğin yüzde 9 gibi nispeten düşük seviyeye indiğini dile getiren Şimşek, "Son 12 ayda Türkiye ekonomisi net olarak 1,4 milyon istihdam artışı sağladı. Bu çok ciddi bir rakam. İstihdamdaki bu artış Türkiye'deki büyümeyi destekleyici niteliktedir" değerlendirmesinde bulundu.

- "Cari açıktaki daralma sürecek"-

2014 yılında dengeli seyreden ekonomik büyümenin cari açığın da daralmasına yol açtığını anlatan Şimşek, geçen yıl cari açığın 65,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsattı.

Mayıs ayı itibarıyla 12 aylık cari açığın 52,6 milyar dolara gerilediğine işaret eden Şimşek, "Bu, orta vadede öngördüğümüz 55,5 milyar dolarlık tahminin oldukça altında. 2014 yılında gerek iç talepteki ılımlı genişleme gerek rekabetçi kur, dış talebin güçlenmesi ve altın ithalatının normalleşmesi ile cari açıktaki daralmanın bir miktar daha devam edeceğini ve Orta Vadeli Programdaki öngördüğümüz hedefin oldukça altında bu seneyi kapatacağımızı öngörüyoruz" dedi.

Türkiye'de şu an sıkı para politikasının uygulandığını belirten Şimşek, makro ihtiyati tedbirlerin iç talebi sınırladığını kaydetti. Bundan dolayı enflasyonun düşüş trendini devam ettireceğini kaydeden Şimşek, yıl sonunda enflasyonun Merkez Bankasının tahminleri çerçevesinde gerçekleşeceğini öngördüklerini bildirdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yılın ilk 6 ayında bütçe performansının hedeflerle paralel gittiğini, şu an bütçe için herhangi bir tedbir öngörmediklerini bildirdi.

Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığında düzenlediği toplantıda, yılın ilk 6 ayına ilişkin bütçe gerçekleşmelerini açıkladı.

Haziranda 613 milyon lira bütçe açığı oluştuğunu bildiren Şimşek, geçen yıl haziran ayındaki 1,2 milyar liralık bütçe açığı düşünüldüğünde söz konusu rakamın ciddi bir iyileşmeyi gösterdiğini ifade etti. Benzer şekilde faiz dışı dengenin de geçen yılın aynı ayına göre 624 milyon lira fazla gerçekleşerek 959 milyon lira olduğunu belirten Şimşek, "Ocak-haziran dönemine baktığınız da ise faiz dışı fazla 23,1 milyar lira olmuştur. Bu, yılın tamamına ilişkin 18,7 milyar liralık hedefin oldukça üzerinde. Bu da tabii ki bütçenin iyi gittiğinin önemli göstergelerinden bir tanesi" dedi.

Şimşek, yılın ilk 6 ayında bütçe giderlerinde en hızlı artışın personel giderleri ve cari transferlerde görüldüğünü kaydetti. Haziran döneminde personel giderleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenen devlet primi giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre 9,6 milyar lira, cari transferlerin ise 7,6 milyar lira arttığını bildiren Şimşek, bütün bu rakamların ödenekler çerçevesinde gerçekleştiğini ifade etti. Şimşek, bu rakamlara bakıldığında yıl sonu hedeflerinin yüzde 51'inde olunduğunu ve çok ciddi bir sapmanın söz konusu olmadığını söyledi.

Bütçeyi yaparken çok muhafazakar davrandıklarını ve bütçe gelirlerinde yüzde 3,5 artış öngördüklerini hatırlatan Şimşek, ilk 6 ayda bütçe gelirlerinde yüzde 10'un üzerinde bir artış görüldüğünü vurguladı. Bakan Şimşek, bu rakamın gayri safi hasıladaki deflatöre yakın bir rakam olduğunu bildirdi.

-Vergi gelirleri arttı-

Vergi gelirlerine bakıldığında yılın ilk 6 ayında yüzde 6,1'lik bir artışın söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, bunun yılın tamamı için öngörülen yüzde 6,8'lik tahminin bir miktar altında kaldığını belirtti. Buna etki eden birçok faktör bulunduğunu vurgulayan Şimşek, özellikle bu haziran ayında vergi gelirlerini aşağı düşüren faktörlere dikkati çekti.

Yeni bir KDV tebliği yayımladıklarını anımsatan Şimşek, KDV iadelerini hızlandırdıklarını, iadelerin haziranda geçen yıl hazirana göre yüzde 45,7 artarak 2,5 milyar liraya yükseldiğini söyledi. Bunun sonucu olarak haziran ayında vergi gelirlerinin düşmüş gibi göründüğüne işaret eden Şimşek, "Bu, etkisi geçici bir uygulama. Ayrıca geçen haziran ayında geçmişe yönelik bazı borçlara, özellikle enerji KİT'lerinin borçlarına yönelik stok ödemeler söz konusuydu. Sonuç itibarıyla vergi gelirlerindeki seyirde en ufak bir bozulma söz konusu değildir" diye konuştu.

Şimşek, tüm bunlar dikkate alındığında bütçe gelirlerindeki artışın yüzde 14,5'lara, vergi gelirlerindeki artışın da yüzde 11'in üzerine çıktığını söyledi.

- "Bütçe disiplinini koruyacağız"-

Vergi dışı gelirlerde ciddi bir artışın söz konusu olduğunu belirten Şimşek, yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre vergi dışı gelirlerde yüzde 30'luk bir atışın söz konusu olduğunu belirtti. Vergi dışı gelirlerde bu yıl öngördükleri hedefin yüzde 77'sini ilk 6 ayda tutturmuş olduklarını ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:

"Yılın ilk 6 ayına bakıldığında, bütçe performansı hedeflerle paralel gidiyor. Bütçe hedeflerini rahat bir şekilde yakalayabileceğimizi düşünüyoruz. Benzer şeyi faiz dışı fazla için de söyleyebiliriz. Şu an itibarıyla bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen, seçimler, 17 Aralık süreci, parasal sıkılaştırma ve jeopolitik gerginliklere rağmen, şu an bütçe için herhangi bir tedbir öngörmüyoruz. Çünkü dediğimiz gibi bütçe hedeflere paralel çerçevede gidiyor. Yılın ikinci yarısında tabii ki biz bütçe disiplinini koruyacağız. Açık ve net olarak altını çizmek istiyorum. Çünkü bu, Türkiye'nin en önemli kazanımıdır. Türkiye, bütçe disiplini sayesinde mali alan oluşturmuştur. Eğitime, sağlığa, altyapıya ve diğer bütün alanlara, sosyal kesimlere birçok alanda ilave harcama imkanı bulduk bunun sayesinde."