WEF/Şimşek: Yüzde 3-3.5 büyüme ile karşılaşabiliriz
Maliye Bakanı Şimşek, "Yüzde 3-3.5 düzeyinde bir büyüme rakamıyla karşılaşabiliriz" dedi
Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Bloomberg HT'nin sorularını yanıtladı. Şimşek, "Yüzde 3-3.5 düzeyinde bir büyüme rakamıyla karşılaşabiliriz" ded.
2014 yılında öngörülmeyen birçok olay yaşandığını belirten Şimşek, gıda fiyatlarının kuraklık ve jeopolitik gerginlikler sonucu arttığını dile getirdi. Enflasyonda yakında zirveyi bulunacağını söyleyen Şimşek daha sonra aşağı yönlü trendin başlayacağını belirtti.
Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı Avrupa Birliği'nde (AB) ekonomik büyümenin neredeyse durduğunu söyleyen Maliye Bakanı orta vadeli planın son rötuşlarının gerçekleştirildiğini ve yakında açıklama yapılacağını ifade etti.
Şimşek enflasyonla ilgili olarak, "Enflasyonun kontrolden çıkması için en ufak bir neden yok. Enflasyonun bir kısmı ithal fiyatlardan da kaynaklanıyor" diye konuştu.
Bankacılık sektörünün en sağlıklı olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğunu kaydeden Şimşek kamu maliyesi dengesi anlamında da Türkiye'nin en iyi durumdaki ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Maliye Bakanı Şimşek açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Jeopolitik risklere karşılık Türkiye makul düzeyde büyüyor. Türkiye'nin kredi notunun aşağı revize edilmesi yanlış olur ve büyük resim türkiye'nin kredi notunun devam ettirilmesine işaret ediyor. Fed kısıntıya gidebilir ancak AMB'den parasal genişleme bekleniyor" dedi.
Enflasyon ve büyüme rakamlarının sorulması üzerine Şimşek, bu yıl öngörülmeyen birçok şok yaşandığını söyledi. Bu yılın, son 13 yılın en kurak yılı olması ve jeopolitik gerginlikler nedeniyle gıda fiyatlarının, geçen yıla göre yüzde 14-15 arttığını anlatan Şimşek, dolayısıyla gıda fiyatlarının enflasyonu bir miktar yukarı çektiğini ifade etti.
Bunda, liradaki değer kaybının da etkili olduğunu dile getiren Şimşek, "Buna karşın, Merkez Bankası yılın başında para politikasını sıkılaştırdı ve dolayısıyla, ümit ediyorum ki yakında enflasyonda zirveyi buluruz ve çift haneye geçmeden enflasyon tekrar aşağı doğru bir trende girer ama gıda fiyatlarını öngörmek zor. Bunu geçici bir şok olarak görmek ve beklentileri iyi yönetmek lazım" diye konuştu.
Bakan Şimşek, doğalgaz ve elektrikte otomatik fiyatlandırma modeline geçilmesinin enflasyona etkilerinin sorulması üzerine de enflasyonun bir kısmının ithal fiyatlar yoluyla oluştuğunu bildirdi. Uzun ve orta vadede ise enflasyonun kontrolden çıkması için en ufak bir sebebin olmadığını belirten Şimşek, "Yani enflasyon geçici bir çıkış trendinde. Muhtemelen doğru politikayla, hem maliye hem de para politikasında sıkı duruşla ben inanıyorum ki enflasyon önümüzdeki aylarda tekrar aşağı yönlü bir trende girecektir" dedi.
"Büyümede yüzde 3-3,5 arası bir rakam daha olası"
Büyüme rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa Birliğinin (AB) öngörülenden çok daha yavaş büyüdüğüne dikkati çekti.
Öte yandan, Irak'taki gelişmelerin de hem ihracatı hem imalat sanayini hem de dolayısıyla büyümeyi olumsuz etkilediğine işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:
"Tüm bunları bir arada düşündüğümüz zaman, bu dış şoklar olmasaydı muhtemelen bu sene büyümede hedefleri tuttururduk ama öyle görünüyor ki büyümede yüzde 3-3,5 arası bir rakam daha olası. Şu anda Orta Vadeli Programın (OVP) artık son rötuşlarını yapıyoruz, yakında açıklanır, orada rakamları sizinle paylaşırız."
"Büyük resme bakmak lazım"
Maliye Bakanı Şimşek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in, Türkiye'nin kredi notu ve görünümüne ilişkin yapacağı değerlendirmenin sorulması üzerine de şunları söyledi:
"Şunu görmemiz lazım. Bölgemizde sıkıntılar var ve bu Türkiye'ye yansıyor ama Türkiye'nin temelleri sağlam. Bugün kamu maliyesi dengesi ve bankacılık sektörünün sağlamlığı anlamında en iyi ülkelerdin biri Türkiye. Türkiye'de cari açık yüksek ama daralıyor. Bir tek enflasyon problemi var ama o da geçmiş 12 ayı yansıtan bir enflasyon. Önümüzdeki 12 aya baktığımızda, enflasyonun tekrar aşağı yönlü trende girmesi yüksek olasılık. Şimdi tüm bunları gözardı etmeyelim. Tüm bu jeopolitik risklere rağmen Türkiye, makul düzeyde büyüyor. Daha düşük, daha ılımlı bir büyüme ama daha sürdürülebilir büyüme.
Şimdi büyük resme bakalım; Siyasi istikrar var, kamu maliyesinde güçlü bir duruş var, Türkiye'nin borç düzeyi düşük, açığı düşük, cari açık daralıyor, enflasyon neredeyse zirveyi buldu ve büyüme makul, sürdürülebilir düzeyde. Peki böyle bir resme baktığınız zaman sırf jeopolitik gerginlikler arttı veya Amerikan Merkez Bankası faiz artırabilir diye Türkiye'nin kredi notunun aşağı yönlü revize edilmesi bence yanlış olur. Her ne kadar Amerikan Merkez Bankasının parasal sıkılaştırmaya gitmesi olasıysa, Avrupa merkez Bankası deflasyon riskiyle karşı karşıya, onlar da para politikasını gevşetiyorlar, bunu da görmemiz lazım. Dolayısıyla büyük resme bakarsak, Türkiye'ye ilişkin bir not indirimi bence, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi 'başka saiklerle olabilir' şüphesini artırıyor. Büyük resim, Türkiye'nin mevcut notunun devam ettirilmesine işaret ediyor."