Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Kasım ayına ilişkin göstergeler, enerji yıllık enflasyonunun belirgin olarak gerileyeceğine ve grubun tüketici enflasyonuna olumlu katkısını sürdüreceğine işaret etmektedir" denildi.

Kurulun, 20 Kasım tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, ekim ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,90 arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 8,96'ya yükseldiği hatırlatıldı.

Toplantı özetine göre, yıllık enflasyondaki yükselişte elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artış doğrultusunda enerji grubu belirleyici olurken, gıdanın yıllık enflasyona katkısı yüksek seviyesini korudur. Ana eğilim itibarıyla temel mal enflasyonu görece olumlu seyrederken, hizmet enflasyonu bir miktar zayıflamakla birlikte yüksek seyrini sürdürdü.

Gıda grubunda yıllık enflasyon 1,4 puan azalarak yüzde 12,56'ya geriledi. Bu düşüş başta taze meyve-sebze olmak üzere işlenmemiş gıda grubundan kaynaklanırken, işlenmiş gıda yıllık enflasyonu artış kaydetti. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle işlenmemiş gıda fiyatlarında eylül ve ekim aylarında sınırlı bir düzeltme görülse de grup yıllık enflasyonundaki yüksek seyir korundu. Kasım ayına ilişkin göstergeler, gıda yıllık enflasyonunun taze meyve-sebze kaynaklı olarak yeniden artış kaydedebileceği yönünde sinyal verdi.

Enerji grubu yıllık enflasyonu elektrik ve doğalgaz tarifelerinde yapılan ayarlamanın etkisiyle ekim ayında yaklaşık 3 puan artarak yüzde 4,43'e yükseldi. Buna karşılık, son dönemde küresel büyüme görünümünün zayıflamasıyla petrol fiyatlarında gözlenen düşüş eğilimi, özellikle akaryakıt ve tüp gaz fiyatları kanalıyla, grup enflasyonu üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturdu. Nitekim kasım ayına ilişkin göstergeler, enerji yıllık enflasyonunun belirgin olarak gerileyeceğine ve grubun tüketici enflasyonuna olumlu katkısını sürdüreceğine işaret etti.

Ekim ayında temel mal grubu yıllık enflasyonu yaklaşık 0,5 puan azalarak yüzde 8,95'e geriledi. Dayanıklı mallarda mayıs ayından bu yana gerileyen yıllık enflasyonun, uzunca bir süreden sonra "dayanıklı ve giyim dışı" temel mal grubunda da düşüş kaydetmesi döviz kuru etkilerinin oldukça hafiflediğini gösterdi. Öte yandan hizmet fiyatları ekim ayında yüzde 0,61 oranında arttı ve grup yıllık enflasyonu 0,2 puan yükselerek yüzde 9,17 oldu. Yıllık enflasyon lokanta-otel grubunda yüksek düzeyini korurken ulaştırma hizmetleri ve kira gruplarında yukarı yönlü seyrini sürdürdü.

Mevsimsellikten arındırılmış veriler, çekirdek enflasyon göstergelerinin ana eğilimindeki iyileşmenin devam ettiğine işaret etti. Yılın ilk çeyreğinden sonraki dönemde temel mal enflasyonunda kayda değer bir iyileşme gözlenirken hizmet enflasyonunun ana eğilimi yüksek seviyelerini korudu. 

- "Dördüncü çeyreğe ilişkin anket göstergeleri yılın son çeyreğinde toparlanmanın devam edeceğine işaret etmektedir"

Toplantı özetine göre, 2014 yılının üçüncü çeyreğine ilişkin açıklanan veriler iktisadi faaliyette ikinci çeyreğe kıyasla daha olumlu bir görünüm çizdi. Sanayi üretimi eylül ayında mevsimsellikten arındırılmış veriler ile yüzde 1,7 oranında arttı. Böylece üçüncü çeyrekte sanayi üretimi bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1,5 oranında artış kaydetti. Üretimde gözlenen toparlanmanın iç talebin desteğiyle devam edeceği öngörüldü.

Harcama tarafına ilişkin veriler, yılın ilk yarısında gerileyen yurt içi özel kesim talebinin üçüncü çeyrekte ılımlı bir toparlanma sergilediğine işaret etti. Bu dönemde tüketim malları üretimi dayanıklı tüketim malları kaynaklı olmak üzere artış gösterirken, tüketim malları ithalatındaki düşüş eğilimi durdu. Finansal koşullardaki iyileşmenin de etkisiyle otomobil ve beyaz eşya satışlarında belirgin bir toparlanma gözlendi.

Özette şunlar kaydedildi:

"Öte yandan özel yatırım talebine dair göstergeler daha zayıf bir görünüme işaret etmektedir. Sermaye malları üretimi ikinci çeyreğe kıyasladaha olumlu, ithalatı ise daha zayıf bir görünüm sergilemektedir. İnşaat yatırımlarına ilişkin mineral maddeler üretimindeki düşüş yavaşlayarak da olsa sürerken, inşaat istihdamındaki zayıf seyir de korunmuştur. Dolayısıyla, üçüncü çeyrekte özel inşaat yatırımlarının sınırlı ölçüde yavaşladığı düşünülmektedir. Özetle, bu dönemde özel kesim tüketim harcamalarının toparlanması özel kesim yatırım talebinin ise daha ılımlı seyretmesi beklenmektedir."

Dördüncü çeyreğe ilişkin anket göstergeleri yılın son çeyreğinde toparlanmanın devam edeceğine işaret ettiği belirtilen özete göre, üretime ilişkin öncü göstergelerden PMI ve İktisadi Yönelim Anketi (İYA) dördüncü çeyrek sanayi üretimine ilişkin olumlu sinyaller verdi.

Otomobil iç satışlarının ekim ayında artış kaydettiği ve seviye olarak 2013 yılı son çeyreğine yaklaştığı ifade edilen özette, "Yatırımlara ilişkin göstergelerden İYA sabit sermaye yatırım beklentisi sorusu son iki aydır olumlu sinyaller içermektedir. Ancak, bu gelişmenin önümüzdeki dönemde yatırımlara ilişkin kalıcı bir toparlanmaya işaret ettiğini söylemek için henüz erken olduğu düşünülmektedir. Tüketici Güveni ise ekim ayında zayıf seyrederek tüketim üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmuştur." denildi.

Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere göre toplam ve tarım dışı işsizlik oranlarındaki artış eğilimi ağustos döneminde durdu. Önceki dönemlerde gerileyen tarım dışı istihdam ağustos ayında artarken, işgücüne katılımdaki artış da devam etti. İnşaat ve sanayi istihdamı son dönemde iktisadi faaliyette gözlenen toparlanmayla uyumlu olarak tekrar artış eğilimine girdi. Hizmetler sektörü istihdamındaki istikrarlı artış ise devam etti. Yılın son çeyreğine ilişkin öncü göstergeler tarım dışı istihdamda ılımlı bir artışa ve işsizlik oranında yatay bir seyre işaret etti. Yatırım eğiliminin düşük seviyelerde seyretmesi ve dış talebin zayıf seyri, işgücü piyasasındaki iyileşmenin zaman alabileceğine dikkati çekti.

Yılın ikinci yarısında iç talebin büyümeye daha fazla katkı vermesi ve iktisadi faaliyetin ılımlı bir toparlanma göstermesinin beklendiği kaydedilen özette, "Diğer taraftan, küresel para politikalarına dair belirsizlikler, finansal piyasalarda azalarak da olsa devam eden oynaklık ve tüketici güvenindeki zayıf seyir iktisadi faaliyete dair aşağı yönlü risk oluşturmaktadır. Bu görünüm altında, talep koşullarının enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıları sınırlamaya devam etmesi beklenmektedir" ifadeleri kullanıldı.

TCMB PPK toplantı özetinde, gelecek dönemde makro finansal risklerin birikmesini sınırlamak amacıyla basiretli borçlanmanın desteklenmesinin önem kazandığı ifade edilerek, "Bu çerçevede, çekirdek dışı yükümlülüklerde vadenin uzatılmasını teşvik edebilecek önlemler konusunda Kurul'a bilgi sunulmuştur" denildi.

PPK'nın 20 Kasım 2014 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, Kurul'un, son dönemde piyasa faizleri ve risk priminde gözlenen düşüşün finansal koşulları genişletici yönde etkilediğini belirttiği ifade edildi.

Buna rağmen, sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyrettiği belirtilen özette, kredilerin bileşiminin de arzu edilen yönde ilerlemeye devam ettiği kaydedildi.

Tüketici kredilerinin yıllık büyüme oranı düşük seviyelerde seyrederken ticari kredilerin göreli olarak daha güçlü bir seyir izlediği aktarılan özette, kredilerdeki bu görünümün bir yandan orta vadeli enflasyon baskılarını sınırlarken diğer yandan cari dengedeki düzelmeyi desteklediği vurgulandı.

Küresel talep zayıflarken iç talebin büyümeye daha fazla katkı vermeye başladığı ifade edilen özette, yılın ikinci yarısında özel tüketim ve özel makine-teçhizat talebinde bir miktar toparlanmanın gözlendiği kaydedildi.

Özette, bu dönemde küresel ekonomideki yavaşlamanın da etkisiyle ihracatın yıllık büyümeye katkısının göreli olarak azaldığı bilgisi verilerek, büyüme kompozisyonundaki bu değişime rağmen, tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin ve dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmelerin cari dengedeki iyileşmeyi destekleyebileceği aktarıldı.

Yılın başında alınan makro ihtiyati önlemler ve para politikasındaki sıkı duruşun çekirdek enflasyon eğilimini olumlu etkilediği belirtilen özette, gıda fiyatlarındaki yüksek seyirin enflasyondaki iyileşmeyi geciktirse de temel mal grubunda enflasyonun ana eğiliminin son aylarda kayda değer bir düşüş gösterdiğine dikkat çekildi.

Başta petrol olmak üzere düşen emtia fiyatlarının gelecek yıl için enflasyonda öngörülen düşüş sürecini destekleyeceği ifade edilen özette, şunlara yer verildi:

"Bununla birlikte hizmet sektöründe enflasyon eğiliminin yüksek seyrini koruması ve orta vadeli beklentilerde henüz bir iyileşme gözlenmemesi fiyatlama davranışlarına dair risklerin önemini koruduğuna işaret etmektedir. Önümüzdeki dönemde enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir. Kurul, mevcut para politikası duruşu altında enflasyonun 2015 yılında Enflasyon Raporu'nda belirtilen görünümle uyumlu bir düşüş sergileyeceğini öngörmektedir."

- "Küresel para politikalarındaki normalleşme sürecinin ötelenme olasılığı güçlenmektedir"

Toplantıda ayrıca küresel riskler çerçevesinde basiretli borçlanma konusunun da ele alındığı bilgisi verilen özette, 2015 yılında gelişmekte olan ülkelere olan sermaye akımlarındaki oynaklığın devam edebileceği belirtildi.

Küresel para politikalarının normalleşme sürecine dair süregelen belirsizliklerin, küresel risk iştahının ve sermaye akımlarının verilere duyarlı kalmasına neden olduğu kaydedilen özette, şunlar ifade edildi:

"Kurul, Fed'in olası bir erken faiz artırımına karşı Merkez Bankası'nın elinde yeterince araç olduğunu vurgulamıştır. Öte yandan, son dönemde Avrupa ve Japonya'da yeni genişleme paketleri açıklanırken iktisadi faaliyetteki yavaşlama ile birlikte küresel para politikalarındaki normalleşme sürecinin ötelenme olasılığı güçlenmektedir. Dolayısıyla, küresel faizlerin uzun süre düşük seyrettiği fakat küresel ekonomiye dair belirsizliklerin devam ettiği bir senaryo giderek ağırlık kazanmaktadır.

Böyle bir durum aşırı borçlanma eğiliminin artmasına yol açabileceğinden, önümüzdeki dönemde makrofinansal risklerin birikmesini sınırlamak amacıyla basiretli borçlanmanın desteklenmesi önem kazanmaktadır. Bu çerçevede, çekirdek dışı yükümlülüklerde vadenin uzatılmasını teşvik edebilecek önlemler konusunda Kurul'a bilgi sunulmuştur."

Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmelerin enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip edildiği vurgulanan özette, para politikası duruşu oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artışın gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı belirtildi.

Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceği aktarılan özette, Kurul'un, Orta Vadeli Program'da enflasyonla mücadelenin öncelikli konu olarak yer almasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade ettiği kaydedildi.

Özette, ayrıca yakın dönemde açıklanan yapısal dönüşüm programının uygulamaya geçmesiyle birlikte Türkiye'nin büyüme potansiyelinin kademeli olarak artacağı belirtildiği ifade edilerek, "Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak her türlü tedbir makro ekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır" denildi.

AA