Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

ABD genelinde siyahi Amerikalıların ölümüne neden olan polislerin yargılanmasına gerek görülmemesiyle ilgili jüri kararlarına tepkiler devam ederken, bir başka siyahi Amerikalı daha bir polis tarafından vurularak öldürüldü.

St. Louis'in Ferguson ve New York'un Staten Island bölgesindeki siyahi Amerikalıların ölümüne neden olan polislerin neden olduğu olayı soruşturan bilirkişi komisyonu tarafından, polislere takipsizlik kararının, ABD genelinde düzenlenen protesto eylemleriyle ulusal öfkeye dönüştüğü günlerde, bir siyahi Amerikalı daha beyaz bir polisin ateş etmesi sonucunda hayatını kaybetti.

Arizona'nın Phoenix kentinde, 34 yaşındaki Rumain Brisbon adlı siyahi Amerikalının 2 ve 9 yaşlarındaki çocuklarına yemek götürdüğü sırada beyaz bir polis tarafından vurularak öldürüldüğü ve Brisbon'un silahsız olduğu belirtildi.

Bölge polis sözcüsü Trent Crump'un yerel medyaya yaptığı açıklamada, olayın, Brisbon'un kullandığı büyük spor aracına yaklaşan bir polisin yüksek sesli müzik dinlediği gerekçesiyle Brisbon'un aracını durduğu sırada meydana geldiği kaydedildi.

Kimliği açıklanmayan polisin Brisbon'dan ellerini göstermesini istediği anda, Brisbon'un elini cebine götürmesi nedeniyle polisin silahı olduğu ve kullanacağı düşüncesiyle Brisbon'a 2 el ateş ettiği ifade edildi. Araçta polisin daha sonra esrar bulduğu ileri sürülürken, Brisbon'un polisle sözlü tartıştığı iddia edildi.

Güney Phoenix Siyahi Amerikalı Polis Danışma Kurulu üyesi Ann Hart yerel NBC televizyonuna yaptığı açıklamada, ''Polis memurlarının, gözaltı ve tutuklamaya karşı, kendilerini neden ateş etme ve öldürme zorunda hissettikleri konusunu derin bir şekilde ele almamız gerekir'' ifadesini kullanırken, son aylardaki olayların ''siyahi erkekleri öldürmek için açık sezon izlenimi" verildiği sözü dikkati çekti.

New York'un Staten Island bölgesinde 17 Temmuz'da meydana gelen olayda, 43 yaşındaki siyahi Amerikalı Garner, kaçak sigara sattığı gerekçesiyle gözaltına alınmaya çalışılmıştı. Bir grup polis memurunun yardımıyla Daniel Pantaleo adlı polis tarafından boğazı sıkılarak yere yatırılan Garner, hayatını kaybetmişti.

Geçen hafta da Ferguson'da 9 Ağustos'ta 18 yaşındaki siyahi genç Michael Brown'u öldüren polis Darren Wilson'a jüri tarafından takipsizlik kararı verilmesi üzerine de ülke genelinde gösteriler düzenlenmişti.

ABD'de polise takipsizlik kararına tepkiler sürüyor

New York'ta siyahi Amerikalı Eric Garner'ın, gözaltı işlemi sırasında boğazını sıkarak ölümüne neden olan polis hakkında takipsizlik kararı verilmesine tepkiler üçüncü gün de sürdü.

New York'taki gösteriler yağmur nedeniyle bir önceki güne göre düşük katılımla gerçekleşti. Perşembe akşamı gerçekleştirilen gösterilerde polis 200'den fazla eylemciyi gözaltına almıştı.

Akşam saatlerinde Columbus Circle'da toplanan eylemciler New York'un önemli simgelerinden olan 5. Cadde'deki Apple mağazasına girdiler.

Güvenlikçilerin müdahale etmediği göstericiler, müşterilerin şaşkın bakışları arasında mağazanın ortasında siyahların polis tarafından öldürülmesini temsilen, yere yatarak bir süre sessizce durdular. Herhangi bir müdahaleyle karşılaşmayan göstericiler 5 dakikalık eylemin ardından mağazadan çıkarak 5. Cadde'den Times Meydanı yönüne "Nefes alamıyorum", "Adalet yoksa barış da yok", "Siyahilerin hayatları da değerli" sloganlarıyla bir süre yürüdüler.

Protestolar Grand Central tren istasyonu ve Bryant Park'ta da gerçekleştirilirken bir grup gösterici de Herald Meydanı'ndaki Macy's mağazasına girdi. Kozmetik bölümünde bir süre yere yatarak eylem yapan göstericiler, daha sonra polisin uyarısı üzerine mağazadan ayrıldı.

Aşağı Manhattan da ise otoyola çıkan göstericilerden bazıları polisin uyarılarına rağmen yolu trafiğe açmayınca plastik kelepçelerle gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.

Jürinin kararına yönelik tepkiler ülke genelinde Washington, New Haven, New Jersey, Colorado, Denver, Los Angeles, Boston, Chicago ve Miami'de de gerçekleştirildi. Göstericiler Miami'de otoyolu kapattı. Diğer noktalarda yerde yatarak trafiği engelledi.

Irkçılık ve ayrımcılık düşüncesi artırıyor

ABD'de siyahi zanlıları öldüren beyaz polislerin yargılanmaması yönünde arka arkaya gelen jüri kararları, ülkedeki güvenlik uygulamalarında ırkçılık ve ayrımcılık yapıldığı inancını artırıyor.

New York'un Staten Island bölgesinde 17 Temmuz'da meydana gelen olayda, 6 çocuk babası 43 yaşındaki siyahi Amerikalı Garner, kaçak sigara sattığı gerekçesiyle gözaltına alınmaya çalışılmış, bir grup polis memurunun yardımıyla Daniel Pantaleo adlı polis tarafından boğazı sıkılarak yere yatırılan Garner, hayatını kaybetmişti.

Amatör video kaydındaki görüntülerde, astım hastası olan Garner'ın, boğazını sıkarak kelepçe takıp gözaltına almaya çalışan polislere ölümünden hemen önce defalarca "nefes alamıyorum" dediği görülmüştü. Yapılan otopside Garner'ın nefes alamadığı için hayatını kaybettiği belirlenmişti.

Garner'ın ölümüne neden olan Polis Memuru Pantaleo aileden özür dilemiş, ancak Garner'ın eşi ve çocukları bunu kabul etmemişti.

Geçen hafta da Ferguson'da siyahi genci silahla öldüren polise jüri tarafından takipsizlik kararı verilmesi üzerine ülke genelinde gösteriler düzenlenmişti.