Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Petrol fiyatlarındaki düşüş 2014'te tüm jeopolitik hesapları alt üst etti. Bu durumdan kimin toparlanarak 2015'te yeniden egemen olacağı sorusu ise belirsizliğini koruyor. OPEC, Vladimir Putin veya ABD'li kaya gazı petrolü üreticileri mi üstün gelecek?

Dünya genelindeki gösterge petrol fiyatı bu yıl yüzde 49 düştü. Fiyatların süratle toparlanmasını bekleyenler hayal kırıklığı yaşayabilir. Zira dünya genelinde tüketim artışı 2009'dan bu yana en düşük seviyeye gerilerken, ABD'li şirketler 1980'den bu yana en yüksek üretimi gerçekleştirdiler. Öte yandan Petrol İhracatçısı Ülkeler Örgütü (OPEC) de kendi içinde bir fiyat savaşı yaşıyor.

İşte 2015'te petrol piyasası için öne çıkan 5 soru:

1. OPEC birlikte kalabilecek mi?

Tüm dünyadaki petrol üretiminin yüzde 40'ını yapan gruptan farklı sesler çıkmaya başladı. Özellikle Kasım ayında Suudi Arabistan'ın önderliğinde alınan üretim seviyesini sabit bırakma kararı ve fiyatların iki ülke dışında tüm üyelerin bütçelerini dengelemek için ihtiyacı olan seviyeden düşük olması endişeleri artırıyor. Citigroup'a göre örgütün en büyük üyesi Suudi Arabistan düşük fiyatlarla başa çıkabilecek rezervlere sahip ancak bu durum OPEC'in birçok üyesi için oldukça maliyetli olabilir. OPEC'in talep tahminin 12 yılın en düşük seviyesinde olduğunu ve hali hazırdaki üretim hedefinin günlük 1 milyon varil üstünde olduğunu da hatırlamak gerekiyor.

2. Küresel talep toparlanacak mı?

Avrupa ve Asya'da ekonomik büyüme noktasında yaşanan sıkıntılar petrol talebini azalttı ve fiyatların ayı piyasasına girmesine neden oldu. Citigroup ve Goldman Sachs, düşük fiyatların piyasayı hareketlendirebileceği tahmininde bulunuyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) petrol tüketiminin 2014'teki günlük 700.00 varilden 2015'te 900 bin varile çıkmasını bekliyor. ABD başta olmak üzere farklı yakıt tüketen araçların birçok ülkede yaygınlaşması da talebin ciddi bir artış göstermeyeceğine işaret ediyor. Nasdaq enerji analisti Tamar Essner de verimli araç kullananların düşük fiyatlar nedeniyle geri gelmeyeceğini ve yakın zamanda talepte ciddi bir artış olmayacağını düşünüyor.

3. Siyasi istikrarsızlık üretimi aksatacak mı?

Haziran ayında Ukrayna'da gerilimin tırmanması ve Irak'ta IŞİD militanlarının Bağdat'ı tehdit etmesi, analistlerin petrol fiyatlarının varil başına 114 doların ne kadar üstüne çıkabileceğini düşünmelerine neden olmuştu. Ancak şu an çok farklı bir soru ile karşı karşıyayız, o da 60 dolarlık petrolün hali hazırda istikrarsız ülkeleri nasıl etkileyeceği.

Enflasyon ve sermaye çıkışı ile sıkıntı yaşayan Venezuela'nın sorunlarına, yatırımcıların iflas riskini değerlendirmeleri ile artan faiz oranları da eklendi. Libya'da çatışmaların azaldığı Nisan ve Ekim arasında üretim 3 kat artarken, Kasım'da yeniden yüzde 32 geriledi. Irak'taki üretim ise, merkezi hükümetin Kürt Bölgesel Yönetimi ile daha fazla petrol satışı için anlaşmasının ardından, 13 yılın en yüksek seviyesine çıktı. 

Eğer İran yaptırımların azaltılması karşılığında nükleer programını düzenlemeyi kabul ederse, petrol bakanlığının 9 Aralık'ta açıkladığı üzere üretimi iki katına çıkarmayı planlıyor. Rusya ise Kırım'ı ilhakı nedeniyle Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların üzerine en önemli gelir kaynağı olan petrolde fiyatların sert düşmesi ile iyice sarsıldı. Moskova'nın 2015'te resesyona girmesine neredeyse kesin gözüyle bakılırken, rubledeki düşüş ve enflasyondaki olası artış endişeleri artırıyor. 

4. Petrol fiyatları Türkiye'yi nasıl etkileyecek?

Analistler petrol fiyatlarındaki düşüşün, enerjide dışa bağımlı olan Türkiye'yi genel anlamda olumlu etkileyeceğini belirtirken, en önemli etkinin cari açık ve enflasyon alanında olacağı ifade ediliyor.

IEA Başekonomisti Fatih Birol, petrol fiyatlarındaki düşüşten Türkiye'nin olumlu yönde etkileneceğini belirterek "Bunun hem Türkiye'deki cari açığa olumlu bir etkisi olacak, hem de dünyadaki Türkiye gibi petrol ve doğalgaz ithal eden ülkelerin cari açığını olumlu bir seviyeye getirecek. Türkiye için bu, hem petrol fiyatlarının düşmesi hem de petrole endeksli olan doğalgaz ithalatında da bir rahatlama, düşüş getirecek" diye konuştu.

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise petrol fiyatlarında her 10 dolarlık düşüşün enflasyona etkisinin yarım puan olduğunu belirterek, "Petrol gelecek yıl 102 dolar değil de 72 dolar olursa bu enflasyonun beklediğimizden 1,5 puan daha aşağıda oluşmasını sağlar" açıklamalarını yapmıştı.

Petrol fiyatlarında görülen düşüşün Türkiye'ye çok yönlü faydaları olduğunu belirten Babacan, "Petrol fiyatları 10 dolar düştüğünde bizim cari açığımız milli gelire oranla yarım puan düşüyor, Cari açık açısından yaklaşık 4,4 milyar dolarlık tasarrufumuz var bu işten" diye konuştu.

Bu konuda benzer bir açıklama da Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'ten gelmişti. Şimşek "Petrol fiyatlarındaki 10 dolarlık düşüş Türkiye'nin cari açığını neredeyse 5 milyar dolara kadar daraltabiliyor. Dolayısıyla petrol, doğalgaz fiyatlarının düşmesi, bizim cari açığımızı, orta-uzun vadeli ekonomi görünümümüzü olumlu etkileyecek" dedi.

5. ABD'deki kaya gazı devrimi nasıl etkilenecek?

Traderlar ve analistler Suudi Arabistan'ın fiyatların düşmesine izin vermesini giderleri daha fazla olan ABD'li kaya gazı petrolü üreticilerine bir meydan okuma olarak yorumlamışlardı. Amerika'daki birçok petrol şirketi üretim hedeflerini azalttı. ABD Enerji Enformasyon Kurumu da üretim tahminini düşürdü. 

Enerji şirketleri ABD hisse senedi piyasalarındaki en ciddi kayıpları yaşarken, bu sorunun sıçrama etkisi yapabileceğine ilişkin endişeler var.