Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Yeni yıla ilişkin kesin olan bir tez varsa o da dünya ekonomisinin istikrarının Avrupa'ya, bölgenin kaderinin de Almanya'ya bağımlı olacağıdır.

Merkel'in liderliği 2014'te hem iyi hem de kötü yüzünü dünyaya gösterirken, Rusya Devlet Başkanı Putin'i karşısına alarak konuşma görevi ona düştü. Rusya'nın Ukrayna'daki savaşa olan etkisi nedeniyle ciddi yaptırımlarla karşılaşması gerektiği konusunda Avrupa Birliği'ni ikna etmek de yine Merkel'e düştü.

Yaptırımların nihai etkisi tam olarak belli olmasa da, Rusya yanlısı ve karşıtı Avrupa ülkelerini AB içinde bir arada tutmak konusunda başarılı oldukları kesin gözüküyor.

Merkel Rusya konusunda çok başarılı bir politika izlemiş ve etkili olmuş olsa da, sendeleyen Avrupa ekonomisindeki sorunlarla ilgilenmek konusunda çok da başarılı olmuşa benzemiyor. 2015'te Yunanistan seçimlerinin bölgeye getireceği sıkıntıların karşısında Almanya Başbakanı'nın Rusya krizinde gösterdiği kararlılığı göstermesi gerekecek.

Önümüzdeki yılın Rusya ve ekonomi açılarından 2014'ten daha meşakkatli olacağı ortada. Rusya'ya uygulanan yaptırımlardan vazgeçilmesi gibi konuların gündeme gelmesi bekleniyor. Hali hazırdaki yaptırımların Mart'ta sona erecek olması ve birçok Avrupalı liderin ortada ağır aksak ilerleyen bir ateşkesin olması nedeniyle ekonomilerine ciddi zarar veren uygulamadan vazgeçme taraftarı olacağı belirtiliyor. Ancak Putin'in Ukrayna'daki savaşı sürdürmesini önleyecek bir anlaşma olmadıkça yaptırımların sürmesi gerekiyor.

AB içinde ise İngiltere Başbakanı'nın yeni yılda ülkesini Birlik'te kalmaya ikna için gerekçeler arayacak olması ve büyük olasılıkla bunun AB'nin işleyişinde köklü değişikleri içerecek olması önemli bir gündem olacak. Merkel bu noktada devreye girerek AB üyesi ülkeleri, bazı yetkileri yeniden ülke parlamentolarına devretmenin iyi bir fikir olduğu noktasına ikna etmesi gerekebilir.

Öte yandan Yunanistan'daki erken seçimde kemer sıkma politikalarına karşıtlığıyla bilinen neo-Marksist Syriza Partisi'nin favori gösterilmesi küresel piyasaların yeni yıl için önde gelen tedirginliklerinden biri olacak. Syriza'nın kurtarma planlarını ve borç yapılandırmalarını da geri çevireceğini belirtmesi, kriz çanlarının yeniden çalmasına neden oluyor.

Merkel şu ana kadar Yunanistan için kemer sıkma politikaları konusunda geri adım atma konusunda isteksiz göründü. Alman lider Almanya'daki düşük büyüme ortamında yatırımı artırarak veya Avrupa Merkez Bankası'nın geniş çaplı parasal genişleme adımı atmasına izin verme yoluyla, Euro Bölgesi'ndeki talebi artırma konusunda da gönülsüz davranıyor.

Merkel'in bu alanlarda daha farklı bir tavır içine girmek için Yunanistan'da yeni hükümetin kurulmasını beklemesi gerekmiyor. Aksi takdirde Merkel 2015'te Avrupa'yı birlikte tutan liderden ziyade dağılmasına yol açan isim olarak anılabilir.