Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Mario Draghi'nin 2012'de euroyu 'ne olursa olsun' bir arada tutma taahüdü, spekülatörleri 3 yıla yakın bir süre sakinleştirmişti. Tahvil faizleri Dublin'den Atina'ya birçok ülkede gerileyerek, hükümetlere bütçelerinde kesintiye gitme ve ekonomilerini canlandırma fırsatı verdi.

Bu dönem her ne kadar sağlam büyümenin görüldüğü bir dönem olmasa da, finans krizi söylentileri ve Yunanistan'ın 6 yıl süren resesyonu sona erdi.

Ancak değişmeyen bir durum varsa o da, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden olası çıkışının beraberinde getireceği tehlikeler olmayı sürdürüyor. Berenberg ve ING ekonomistlerine göre bu ihtimal halen geçerli ve olabilecek en kötü senaryo da bu.

Eurodan çıkış Yunanistan'ı uluslararası piyasaların dışında bırakmanın yanı sıra, sermaye kontrolleri ve bankaları yeniden hedef haline getirecek bir devalüasyona neden olabilir. Ülke ayrıca euro üyeliğinin gerektirdiği düşük kaldıraç ve denetimleri azaltıcı politikalardan da vazgeçme anlamına gelecek. Bu politikalar zorlayıcı olsa da yararlı olmaya başladı.

Berenberg'den Holger Schmieding Yunanistan'ın olası çıkışı ülkeyi, petrolü olmayan bir Venezuela haline getirebilir. Venezuela'nın hali hazırda iflasa doğru yaklaştığı unutulmamalı.

Yunanistan'ın çıkması ile spekülatörlerin gözü bir sonraki olağan şüpheliler olan Kıbrıs Rum Kesimi, İspanya ve İtalya'ya çevrilecek.

Der Spiegel dergisinin aktardığına göre Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yunanistan'ın çıkışı konusunda rahat ve olası etkilerin yönetilebilir olacağını düşünüyor.

Uzmanlar bu açıklamanın Yunan seçmeni için kurtarma planlarına muhalif olan bir partiyi seçmemeleri konusunda bir uyarı mahiyetinde olduğunu düşünüyor. Ancak Marketwatch.com'un haberine göre, University of Berkeley California'dan Barry Eichengreen, Yunanistan'ın olası ayrılığının Lehman Kardeşler etkisi yapacağını belirtiyor.