Almanya'da Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkabileceği iddialarına ilişkin, "Başından bu yana politikamız, Euro Bölgesi'nin tüm üye ülkelerle birlikte istikrarlaştırılması ve güçlendirilmesi, doğal olarak buna Yunanistan da dahil" dedi.
Federal Basın Merkezi'nde yapılan basın toplantısında sorular üzerine Seibert, Almanya'nın Euro Bölgesi ve Yunanistan politikası konusunda bir değişiklik olmadığını kaydetti.
"Başından bu yana politikamız, Euro Bölgesi'nin tüm üye ülkelerle birlikte istikrarlaştırılması ve güçlendirilmesi, doğal olarak buna Yunanistan da dahil" ifadesini kullanan Seibert, Euro Bölgesi'nde istikrarın sağlanması ve güçlenmesi için bugüne kadar izlenen politikaların sürmesi, ilgili tüm tarafların sonuçlandırılmış anlaşmalardaki yükümlülüklerine bağlı kalması gerektiğini vurguladı.
Yunanistan'da 25 Ocak'ta yapılacak seçimlerle ilgili olarak yorum yapmaktan kaçınan Seibert,''Biz Yunan seçmeninin bağımsız şekilde vereceği karara saygı duyacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Der Spiegel dergisi tarafından pazar günü yayımlanan ve Alman hükümet kaynaklarına dayandırılan haberde, Merkel hükümetinin derin borç krizi içindeki Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden ayrılmasını artık bir seçenek olarak gördüğü iddia edilmişti. Haberde Yunanistan'da 25 Ocak'ta yapılacak erken seçimde iktidara gelecek partilerin uygulanmakta olan mali ve ekonomik reform programını reddetmeleri durumunda, Yunanistan'ın Euro Bölgesi'nden çıkmasının bir seçenek olarak görülebileceği kaydedilmişti.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel de Hannoversche, Allgemeine Zeitung'a yaptığı açıklamada, ''Almanya hükümetinin, AB'nin ve Atina'nın da amacı Yunanistan'ı Euro Bölgesi'nde tutmaktır. Buna karşı herhangi bir plan söz konusu değildir'' değerlendirmesinde bulundu.
Yunanistan'da 25 Ocak'ta yapılacak erken seçimler öncesinde kamuoyu anketlerinde önde görünen Radikal Sol İttifak (SYRIZA), Yunanistan'ın borçlarının yeniden yapılandırılması, mali ve ekonomik reform programına ilişkin koşulların yeniden müzakere edilmesi gerektiğini savunuyor.