Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Deloitte Türkiye'nin raporuna göre, iki seçime ve gelişmekte olan piyasalardaki likidite baskısına rağmen 2014 yılında yatırımcılar, Türkiye'ye olan ilgilerini sürdürerek yaklaşık 21 milyar dolarlık 236 birleşme ve satın alma işlemi gerçekleştirdi

Deloitte Türkiye'nin, "2014 Yılı Birleşme ve Satın Almalar Raporu"na göre, 2014'te birleşme ve satın alma pazarındaki eğilimler 2013 ile benzer gerçekleşerek, büyük çaplı özelleştirmeler işlem hacmini belli bir seviyeye taşıdı. Hareketin kaynağı küçük ve orta ölçekli işlemler pazarı olurken, yabancı yatırımcılar ve özel sermaye fonları ise satın alma iştahlarını devam ettirmekle birlikte, temkinli davrandı.

Özelleştirmelerin işlem hacmine katkısı yüzde 41 ile tarihsel olarak en yüksek seviyede gerçekleşti. Yerli ve yabancı yatırımcılar işlem hacminin sırasıyla yüzde 62 ve yüzde 38'ini oluşturdu. Yabancı yatırımcıların işlem hacmi 2013'e göre yüzde 54 artış gösterdi. İşlem sayısının yüzde 76'sına karşılık gelen 50 milyon doların altındaki işlemler, toplam işlem hacminin yalnızca yüzde 12'sini oluşturdu. Kriz sonrasındaki ilk dönemlere göre özel sermaye fonlarının işlem sayılarında bir azalma gözlenirken, yatırım kararlarında daha temkinli ve seçici davrandıkları görüldü.

Özelleştirmeler toplam işlem hacminin yüzde 41'ini oluşturarak tüm zamanların en yüksek payına ulaşırken, 12 işlem ile 8,6 milyar dolar büyüklük yaratan özelleştirmeler toplam işlem hacminin yüzde 41'ine tekabül etti. Geçen yılın en büyük işlemi olan Milli Piyango özelleştirmesi tek başına işlem hacminin yüzde 13'ünü oluştururken, diğer işlemlerin çoğu enerji sektöründe gerçekleşen termik santral özelleştirmeleri oldu ve enerji sektörü özelleştirmeleri yıllık toplam işlem hacminin yüzde 22'sini oluşturdu. Enerji sektörü dışında altyapı, hizmet ve inşaat sektörlerinde çeşitli özelleştirme ihaleleri tamamlandı.

Son yıllarda Türkiye piyasasına kesintisiz ilgi gösteren ancak 2013 yılında işlem hacmine yaptıkları katkı son 10 yılın en düşük seviyesine gerileyen yabancı yatırımcıların işlem hacmi 2014'te yüzde 54 artış gösterdi. Buna karşın 113 işlemle toplam 8 milyar dolarlık hacim yaratan yabancıların toplam işlem hacmindeki payı özelleştirmelerin Türk gruplar tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle yüzde 38 seviyesinde kaldı. Özelleştirmeler hariç tutulduğunda ise yabancı yatırımcıların özel sektör işlem hacmindeki payı yüzde 65 oldu.

Yabancı yatırımcılar özellikle üretim ve toptan satış ve dağıtım sektörlerindeki işlemlerle finansal hizmetler sektöründeki banka işlemlerinde yer aldı. Avrupalı ve Kuzey Amerikalı yatırımcılar sırasıyla, gerçekleştirdikleri 58 ve 23 adet işlemle, yabancı yatırımcılar tarafından gerçekleştirilen toplam işlem sayısının büyük çoğunluğunu (yüzde 72) oluştururken, Uzak Doğulu yatırımcılar da 19 işlemle Türkiye piyasasına 2012'den bu yana süregelen ilgilerini korudu.

Öte yandan, 2014 yılında Türk yatırımcılar 123 işlem ile 13 milyar dolarlık işlem hacmi yaratarak, toplam işlem hacminin yüzde 62'sini oluşturdu. Bu oranla Türk yatırımcılar tarihsel olarak yıllık işlem hacmine en yüksek katkılarından birini gerçekleştirdi.

- Özel sermaye fonları temkinli ve daha seçici davrandılar

2014 yılında finansal yatırımcılar, 2013'e göre benzer bir performans göstererek toplam hacmi 2,1 milyar dolar olan 36 satın alma işlemine imza attı. İnternet, mobil hizmetler, enerji, finansal hizmetler ve e-ticaret, finansal yatırımcıların ilgi gösterdiği sektörler olarak ön plana çıktı. Özel sermaye fonları yıl genelinde daha seçici ve temkinli davranmakla birlikte, aktif bir şekilde yatırım fırsatlarını değerlendirerek Türkiye'nin uzun vadeli potansiyeline güvendiklerini gösterdi. Ayrıca, fonların satış işlemleri de devam etti. Öte yandan, son yıllarda Türkiye pazarında birden fazla yatırım yapmış olan özel sermaye fonlara ek olarak, Türkiye'de ilk yatırımını yapan veya sektörel uzmanlığı olan çeşitli uluslararası yatırımcı gruplarının faaliyetleri de finansal yatırımcıların çeşitliliğini artırdı.

Türkiye'deki birleşme ve satın alma pazarına ait en belirgin dinamiklerden biri olarak öne çıkan küçük ve orta ölçekli şirketlerin yer aldığı işlemlerdeki hareketlilik, 2014 yılında da devam etti. İşlem hacminin önemli bir kısmı; özelleştirmeler ve az sayıda gerçekleşen büyük ölçekli özel sektör işlemlerine dayansa da işlemlerin çoğunluğu orta ölçekli şirketler pazarında gerçekleşti. Toplam işlem sayısının yüzde 76'sını oluşturan 50 milyon dolar ve altındaki 179 işlem, toplam işlem hacminin yalnızca yüzde 12'sini oluşturdu. Ortalama işlem hacmi yaklaşık 89 milyon dolar olurken, en büyük 10 işlem dışında kalan işlemlerde oluşan ortalama büyüklük ise yaklaşık 39 milyon dolar olarak son 5 yılın ortalamasına yakın gerçekleşti.

Bir önceki yılda olduğu gibi, 2014 yılında da üretim ve enerji en çok işlemin görüldüğü sektörler oldu. Geçmiş yıllara benzer şekilde gıda sektörü yatırımcı ilgisinin üst düzey olduğu bir başka sektör olurken, finansal hizmetler, perakende, internet,mobil hizmetler, toptan satış ve dağıtım ve hizmet sektörleri de bu yıl listenin üst sıralarında yer aldı. İşlem hacmi olarak enerji ve finansal hizmetler en yüksek hacmi yaratan sektörler oldu. Finansal hizmetler alanındaki işlem hacminin neredeyse tamamını yabancı yatırımcıların banka ve sigortacılık alanındaki satın almaları oluşturdu. Enerji, finansal hizmetler ve altyapı sektörleri ise birlikte finansal yatırımcı işlem hacminin yüzde 59'unu oluşturdu.

- 2015 öngörüleri

Rapora göre, yaklaşan genel seçimler, aşağı yönlü revize edilen büyüme tahminleri ve gelişmekte olan piyasalardaki kırılganlıklar gibi bir takım olumsuz sinyaller, 2015 yılının Türkiye'de birleşme ve satın almalar açısından zorlu bir dönem olacağına işaret ediyor. Ancak, uzun vadeli büyüme potansiyeli ve barındırdığı sayısız yatırım fırsatı sayesinde Türkiye'nin 2015 yılında da yatırımcı ilgisini çekmeye devam edeceği öngörülüyor.

2015 yılında orta ölçekli işlemlerin, piyasadaki hareketlilik üzerindeki belirleyici etkisini sürdüreceği ve perakende, enerji, finansal hizmetler ve üretim sektörlerinin en hareketli sektörler olacağı tahmin ediliyor. Öte yandan, finansal hizmetler, eğlence ve enerji sektörlerinde ise büyük ölçekli işlemlerin gerçekleşmesi bekleniyor. Finansal yatırımcıların aktivitesinin ise daha çok Türkiye'de yerleşik özel sermaye fonları tarafından gerçekleştirileceği öngörülüyor.

Deloitte Türkiye Kurumsal Finansman Ortağı ve İşlem Danışmanlığı Hizmetleri Lideri Başak Vardar, kriz sonrası 2010-2014 döneminde birleşme ve satın almalar pazarında belirli dinamikler oluştuğunu belirterek, bu dinamikleri "orta ölçekli işlemler pazarında yoğun hareket", "Türk yatırımcıların domine ettiği özelleştirmeler", "yabancı yatırımcıların özel sektör işlemlerindeki ağırlığı" ve "finansal yatırımcıların devam eden ilgisi" olarak niteledi.

Vardar, yatırımları 2013 yılında bıçak gibi kesilen yabancı yatırımcıların, hala eski yılları aratmakla birlikte, 2014'te artan işlem hacimleriyle Türkiye'den vazgeçmediklerini gösterdiğini kaydetti.

Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Almalar ve Borç Danışmanlığı Hizmetleri Lideri Mehmet Sami de küresel birleşme ve satın alma hacmi, güçlü bilanço ve likidite ile rekor kırarken, Türkiye'deki hacim yerli yatırımcının özelleştirme ilgisi ile artışını sürdürdüğünü belirterek, "2015 yılı içinde şirketlerin büyüklüklerine göre, alternatif kurumsal finansman stratejileri de değişecektir; büyük şirketler sermaye piyasası alternatifleri ve yurt dışında yatırım fırsatlarına bakarken, orta-ölçekli şirketler de borçlanmanın yanı sıra, özkaynak/sermaye finansmanı arayışına girecektir" dedi.

Sami, özkaynak arayışında rekor sayıda danışmanlık projesinin birbirleriyle rekabet edeceğini ifade etti.

AA