Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Avrupa Merkez Bankası (AMB) Başkanı Mario Draghi'nin bugünkü toplantı sonrası yapacağı açıklamada beş önemli soruya yanıt aranacak. Draghi, Yönetim Konseyi'nin faiz konusundaki duyurusundan 45 dakika sonra, TSİ 15:30'da, Frankfurt'ta bir basın toplantısı düzenleyecek.

Yapacak mı, yapmayacak mı?

AMB'nin Yönetim Konseyi, 19 üyeli, Euro Bölgesi'nde enflasyonu canlandırmak için 1.1 trilyon euro (1.3 trilyon dolar) tutarında varlık alımı yapılmasını teklif etti ve Bloomberg'in anketine katılan ekonomistler, Draghi'nin parasal genişleme (QE) açıklayacapı tahmininde bulundu.

Bu yönde herhangi bir adım, büyük bölümü Alman medyasında olmak üzere, aylardır kamuoyunda gerçekleşen tartışmaların ardından gelecek ve muhtemelen bu adıma, Yönetim Konseyi'nin iki Alman üyesi Bundesbank Başkanı Jens Weidmann ve İcra Kurulu üyesi Sabine Lautenschlaeger muhalefet edecek. Ülke tahvillerinin satın alınması, Eylül ayında sunulan varlığa dayalı menkul kıymet ve teminatlı tahvil alımını içeren programın tamamlayıcısı olacak. Şimdiye dek, AMB bu programlar dahilinde yaklaşık 35 milyar euro harcadı.

AMB ne satın alacak?

AMB'nin QE teklifi temel olarak, Euro Bölgesi'nin en büyük ve en likit tahvil piyasası olan ülke tahvilleri üzerinde odaklanıyor. Şirket tahvilleri ya da Avrupa Yatırım Bankası gibi kurumlar tarafından arz edilen ülkeler üstü tahviller gibi diğer varlıklar da içerilebilir.

Politika yapıcılar henüz tahvillerim satın alınabilmesi için hangi kalite kriterlerine uymaları gerektiğini duyurmadı. Tartışılan seçenekler arasında, alımların "AAA" kredi notuna sahip ya da yatırım yapılabilir en düşük seviye olan "BBB-" kredi notuna sahip tahvillerle sınırlanması yer alıyor. Her iki seçenek de çöp kredi notunu taşıyan Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ı dışlıyor, ancak bu ülkelere, uluslararası bir programa uydukları sürece istisna sağlanabilir. Bu durum, Şubat sonunda kurtarma paketi sona erecek ve Pazar günü ülkenin borç yükünün yeniden yapılandırılacağı kampanyasını yürüten partinin kazanabileceği seçimlerin yapılacağı Yunanistan'ı ön plana çıkarıyor.

Boyut önemli mi?

AMB İcra kurulu tarafından teklif edilen, 1.1 trilyon euroluk bir toplama ulaşacak, 2016 yılı sonuna kadarki aylık 50 milyar euroluk tahvil alımı, piyasa beklentilerinin üst sınırında gerçekleşecek. AMD, deflasyonla mücadele için, bilanço büyüklüğünü 3 trilyon euroya genişletme taahhüdünde bulunmuştu. Merkez bankası halihzırda 2.2 trilyon euroluk varlığa sahip. Ancak bu tutar önümüzdeki haftalarda, yaklaşık 200 milyar euroluk kriz dönemi kredilerinin vadesinin dolacak olmasından dolayı muhtemelen azalacak.

Risk paylaşımı nasıl olacak?

QE'ye yöneltilen eleştiriler, ülke tahvil alımından kaynaklanan risklerin bir araya toplanmasının, Avrupa Birliği'nin borçlanmanın parasallaşmasını (para basarak borçlanma) yasaklayan kanunlara aykırı olabileceğini söylüyor. Bu endişelerin etrafından dolaşmanın bir yolu, ülke merkez bankalarının aldıkları tahvillerden kaynaklanan zararlardan sorumlu olması. Bu ayrıca Yönetim Konseyi'nde varlık alımlarına yönelik muhalefeti azaltabilir ve Draghi'nin kendi planına yönelik desteğin artma şansını güçlendirir.

Avrupa Adalet Mahkemesi'nin erken tahvil alım planınına ilişkin bağlayıcı olmayan bir yorumu, alımların yasal olduğunu işaret etti, ancak bu yorum, AMB'nin gücüne yönelik bazı sınırların da altını çizdi.

Faizlerde değişiklik olacak mı?

Bloomberg News'un anketine katılan ekonomistlerin hiçbiri, AMB'nin temel faizlerde değişikliğe gideceğini düşünmüyor. Aynı zamanda, halen eksi yüzde 0.2 seviyesindeki mevduat faizi, AMB'nin bankaların nakit karşılığı varlık satışı yapmalarını istediği ve buradan gelen parayı tutma karşılığı ücret aldığı anlamına geliyor. Pacific Investment Management Co. (Pimco), para piyasalarının QE ile birlikte çalışabilmesini sağlamak için, AMB'nin mevduat faizini sıfır seviyesine yükseltmesi gerektiğini belirtti.