Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Suriye'nin Halep kenti sınırları içerisindeki Karakozak köyünde bulunan Süleyman Şah Türbesi'ndeki askerlerin tahliyesi için askeri operasyon düzenlendi.

TSK'ya bağlı tankların ve kara unsurlarının katıldığı operasyonla Süleymah Şah Saygı Karakolu'nda görev yapan bordo bereli askerlerin Türkiye'ye getirildiği bildirildi.

Irak ve Suriye'deki terörist örgütlerden Türkiye'ye yönelebilecek saldırıların bertaraf edilmesini öngören ve TBMM'de 2 Ekim 2014'te kabul edilen Başbakanlık Tezkeresi'nde, "Uluslararası hukuk uyarınca Türk toprağı kabul edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu'na dönük güvenlik riski de artmıştır" ifadesi yer alıyor.

Suriye'nin Halep kenti sınırları içerisindeki Karakozak köyünde bulunan, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin dedesi Süleyman Şah'ın türbesi, Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olma özelliği taşıyor.

Fransa ile Türkiye arasında 1921 yılında yapılan Ankara Antlaşması uyarınca Suriye içerisindeki bu bölge Türk toprağı olarak kabul edildi, Süleyman Şah Türbesi'nde Türk askerlerinin nöbet tutmasına karar verildi.

Suriye hükümeti, Fırat Nehri üzerinde inşa ettiği Tabka Barajı'nın 1973'te su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesi'nin tamamen baraj suları altında kalacağını ileri sürerek, Türk hükümetinden türbenin yerinin değiştirilmesini veya Türkiye'ye naklini talep etmişti.

Görüşmeler sonucunda türbe, müştemilatıyla birlikte Halep-Hasseki yolu üzerindeki Karakozak köyü yakınındaki yeni yerine nakledildi.

Suriye tarafı, 1995'ten itibaren bu kez de Fırat Nehri'nin daha üst kotlarında inşasına başladığı Teşrin Barajı nedeniyle Karakozak bölgesindeki türbenin bölge dışında başka bir mevkiye ya da Türkiye'ye taşınması hususunu yeniden gündeme getirdi. Bunun üzerine, Türkiye ile Suriye arasında yapılan görüşmeler sonucunda, türbenin mevcut yerinin baraj gölünün olumsuz etkilerinden korunmasını teminen tahkim edilmesine karar verildi.

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce, 22 Ocak 2003 tarihinde Ankara'da imzalanan "Süleyman Şah Türbesi Tahkimat Projesinin Uygulanmasına İlişkin Ana Tutanak" uyarınca çalışmalara başlanırken, türbenin yerinde kalması ve Teşrin Barajı sularından etkilenmemesi için çevresindeki duvarların altına 11,5 metre boylarında 880 fore kazık ve geçirimsiz tabaka koyuldu.

Türbenin çevresine beton duvar örülerek taşlarla kaplandı ve 2 bayrak direği dikildi. Mevcut karakol binası yıkılarak ihtiyaçlara cevap verecek modern bir karakol binası yapıldı.

Orman Genel Müdürlüğünce Türkiye'den yollanan ağaçlar ve hazır çimlerle çevre düzenlemesi yapıldı.

Karakoldan çıkan atık suların Fırat nehrini kirletmemesi için arıtma sistemi yapıldı ve ayrıca türbe bahçesine yapılan mini pompa istasyonuyla baraj gölünden santrifüj pompa vasıtasıyla su çekildi.

Çekilen bu suyla hem bahçenin otomatik sulanması sağlanırken, hem de türbe bölgesinde Türk askerinin içme ve kullanma suyu karşılandı.

Yapılan tahkimat sayesinde türbe bölgesi, Teşrin Barajı'ndaki su hareketlerinden kurtulurken, herhangi bir problemle karşılaşmasının önüne geçildi.

Saygı Karakolu

Türbenin muhafazasını sağlamakla görevli olan Jandarma İhtiram Kıtası'nın ikameti için 30 Mayıs 1938 tarihinde modern bir karakol yaptırıldı.

1949'da Ca­ber ­Ka­lesi Jan­dar­ma Ka­ra­ko­lu­'n­da bir ast­su­bay, bir on­ba­şı ve se­kiz er, tür­be­yi ko­ruyordu.

Türkiye ile Suriye heyetleri arasında 1956 yılında Halep'te yapılan üst seviyede bir toplantıda düzenlenen tutanak uyarınca türbe için gönderilecek ihtiram kıtasının her ay değiştirilmesi kabul edilmişti.

"Bu topraklarda yapılacak bir saldırı aynen Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde, 25 Mart 2014 tarihinde, Suriye sınırı içinde yer alan Türkiye'nin toprak parçası Süleyman Şah Türbesi'ne karşı bir saldırı olması halinde gereği neyse onun yapılacağını belirtti.

Erdoğan, "Süleyman Şah Türbesi'ne karşı gerçekten böyle bir yanlışlık olacak olursa tabii ki gereği neyse orada o yapılacaktır. Bu topraklar bizim topraklarımızdır, yaklaşık 10 dönüm gibi bir arazidir, bu topraklar uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış topraklarımızdır. Bu topraklarda yapılacak bir saldırı aynen Türkiye'ye yapılmış bir saldırıdır" ifadesini kullandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ise Dışişleri Bakanlığı sırasında, 14 Mart 2014'te, Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu toprakların uluslararası hukuk gereğince Türk toprağı olduğunu ve Türkiye'nin buranın güvenliği için her türlü tedbiri aldığını kaydetti.

Genelkurmay Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada da Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Süleyman Şah Saygı Karakolu hariç, Suriye topraklarında herhangi bir birliğinin bulunmadığı bildirilmişti.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise "Özel kuvvetlerle orası güçlendirilmiş durumda. Biz, her türlü tedbiri aldık. Türk Silahlı Kuvvetleri teyakkuz halindedir" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Süleyman Şah Saygı Karakolu da tezkerede

Irak ve Suriye'deki terörist örgütlerden Türkiye'ye yönelebilecek saldırıların bertaraf edilmesini öngören bir yıl süreyle geçerli olacak Başbakanlık Tezkeresi, 2 Ekim 2014'te TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek aynı gün Resmi Gazete'de yayımlandı.

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Gerektiği Takdirde Sınır Ötesi Harekat ve Müdahalede Bulunmak Üzere Yabancı Ülkelere Gönderilmesi ve Aynı Amaçlara Yönelik Olmak Üzere Yabancı Silahlı Kuvvetlerin Türkiye'de Bulunması, Bu Kuvvetlerin Hükümetin Belirleyeceği Esaslara Göre Kullanılması ile Risk ve Tehditlerin Giderilmesi İçin Her Türlü Tedbirin Alınması ve Bunlara İmkan Sağlayacak Düzenlemelerin Hükümet Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre Yapılması İçin Anayasanın 92'nci Maddesi Uyarınca Hükümete Bir Yıl Süreyle İzin Verilmesine Dair Karar"da "Öte yandan uluslararası hukuk uyarınca Türk toprağı kabul edilen Süleyman Şah Saygı Karakolu'na dönük güvenlik riski de artmıştır" ifadesi yer alıyor.

Başbakan Davutoğlu: "39 tank, 57 zırhlı araç olmak üzere 100 araç ve 572 personelle Suriye'ye girilmiştir"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun tahliyesi ilişkin Şah Fırat Operasyonu'nun dün akşam saat 21.00 itibarıyla başlatıldığını, eş zamanlı iki operasyon yapıldığını bildirdi.

Davutoğlu, Genelkurmay Başkanlığında düzenlediği basın toplantısına, "Bu gece şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri son derece başarılı bir operasyon daha gerçekleştirmiş bulunmaktadır" diyerek başladı.

Kayı Boyu'nun öncüsü Süleyman Şah'ın, Fırat Nehri kenarında vefat etmesi ve Caber Kalesi'ne defnedilmesiyle orada Türk milleti için mukaddes bir mekan oluştuğunu söyleyen Davutoğlu, asırlarca bu mekanın tarihin en önemli sembolik mekanlarından birisi olduğunu belirtti.

Birinci Dünya Savaşı sonrasında 1921'de Fransa ile yapılan anlaşmayla, Süleyman Şah'ın Caber Kalesi'ndeki aziz mekanının, Türk toprağı olarak kabul edildiğini, 1939'da nakli kubur ile Caber Kalesi'nden başka bir mekana, daha sonra da 1975'te baraj inşası dolayısıyla Karakozak Köyü civarına nakledildiğini anlatan Davutoğlu, "Daha önce iki kez nakledilen ve oradaki aziz mekanın Türk toprağı olmasını sağlayan sembolik yerin de değişmesiyle, Türk toprağı olarak addedilen toprak parçası da yeni mekana nakledilmiştir" dedi.

Suriye'de ilk çatışmaların çıkması ve savaşın yaygınlaşması sonrasında Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun korunması için tedbirler alındığını, asker sayısının artırılarak 38'e çıkarıldığını belirten Davutoğlu, mekanın korunması için yapılması gereken her türlü çalışmanın yakın takiple yapıldığını, Silahlı Kuvvetler'in oradaki askerlerin ihtiyaçlarını eksiklik olmadan, kusursuz şekilde yerine getirdiğini ifade etti.

Başbakan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son dönemde özellikle bölgede çatışmaların artması üzerine Türk Silahlı Kuvvetlerinin gördüğü askeri zaruretler neticesinde hükümetimiz tarafından gerekli tedbirlerin alınması direktifi verilmiştir. Burada, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan haklarının korunması, manevi mekan olarak bu mekanın kutsiyetini ve oradaki manevi emanetlerin korunmasını ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarımızın da güvenliklerinin teminat altına alınması prensipleri etrafında her türlü tedbirin alınması yönünde geçtiğimiz ay içinde Silahlı Kuvvetlerimize direktif verilmiştir.

Bu direktif sonrasında yapılan çalışmalar, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve onaylarından geçtikten sonra geçtiğimiz hafta içinde nihai aşamaya gelmiş ve zamanlaması son ana kadar mahfuz tutulan bir operasyon, dün akşam saat 21.00 itibarıyla başlatılmıştır. Saat 21.00'de eş zamanlı olarak iki operasyon birden başlatılmıştır. Birincisi Mürşitpınar'dan birliklerimiz Suriye'ye girmişler ve süratle Karakozak Köyü'ne doğru hareket etmişlerdir ve Süleyman Şah Saygı Karakolu'na bir an önce ulaşmak için gerekli çalışmaları yapmışlardır. Aynı saatte, saat 21.02'de başka bir birliğimiz ve tank birliğimiz Eşme civarından yine Suriye topraklarına girerek yakında bir mekanda, Suriye toprakları içinde Süleyman Şah'ın yeni kutsal mekanının tanzimi ve nakli kuburun gerçekleştirilmesi için bir toprak parçasını kontrol altına almış, bayrağımızı saat 21.02 itibarıyla Suriye içindeki bu toprak parçası üzerinde dalgalandırmıştır."

"Kaza sebebiyle bir askerimiz şehadet şerbetini içmiştir"

Çalışmaların kendisinin de katılımıyla Genelkurmay Karargahı operasyon odasından yürütüldüğünü kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Şu ana kadar da gerek ben gerek Genelkurmay Başkanımız, Milli Savunma Bakanımız, kuvvet komutanlarımız ve operasyona katılan bütün subaylarımız bu çalışmayı aralıksız şekilde an be an takip etmişlerdir.

Bu çerçevede 39 tank, 57 zırhlı araç olmak üzere 100 araç ve 572 personelle Suriye'ye girilmiştir, takriben 00.30'da birliklerimiz Süleyman Şah Saygı Karakolu'na ulaşmışlardır. Burada daha önceden yapılan çalışmalar süratle tamamlandırılmış, oradaki nakli kubur için gerekli dini tören yapılmış, nakli kubur yapılabilmesi için orada bizim için manevi değer ifade eden bütün unsurlar yine aynı saygı içinde alınmış, askerlerimiz salimen bölgeden alınmış ve dört kol halinde Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndan Mürşitpınar istikametinde sevk başlamıştır. Bu da saat 04.45'te son askerimiz de bu mekandan ayrılmış, bayrağımız kutsal bir emanet olarak yeni yere dikilmek üzere Karakozak'taki saygı karakolundan alınmış, herhangi bir istismara meydan vermemek için manevi emanetler alındıktan sonra geride kalan yapılar kullanılamaz hale getirilmiştir. Saat 04.45 itibarıyla son askerimizin de çekilmesiyle, oradan yeni yere intikal için harekete geçmesiyle geri dönüş başlamış, saat 06.03 civarında ilk kol askeri birliklerimiz ülkemize giriş yapmışlar ve diğer kollar da müteakiben girişlerini tamamlamış, son olarak himaye için geride kalan küçük bir unsur dışında bütün birliklerimiz salimen ülkemize dönmüşlerdir. Nakli kubur için ve diğer manevi emanetler de bu çerçevede ülkemize intikal etmiştir. Maalesef tek bir kaybımız olmuştur, o da herhangi bir çatışma sonucu değil, harekat, intikal başladığı sırada bir kaza sebebiyle bir askerimiz şehadet şerbetini içmiştir."

Genelkurmay Başkanlığı: "Geride değerli emanet bırakılmamıştır"

Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, Şah Fırat Operasyonu'na ilişkin, "Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Uluslararası Antlaşmalar ile Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu'ndaki manevi değeri yüksek ecdat yadigarı emanetler, Suriye'de ortaya çıkan güvenlik sorunları ve askeri zaruretler nedeniyle, haklarımız saklı kalmak üzere geçici olarak yine Suriye topraklarında bulunan Suriye Eşmesi Köyüne taşınmak üzere getirilmiştir. Geride değerli emanet bırakılmamıştır. Suriye Eşmesi'nde naaşın nakledileceği bölge birliklerimiz tarafından kontrol altına alınmış, bayrağımız göndere çekilmiştir. Şah Fırat Operasyonu sırasında herhangi bir çatışma yaşanmamış, başlangıç evresindeki intikal esnasında bir personelimiz geçirdiği bir kaza sonucu şehit olmuştur."

Dışişleri Bakanlığı: "Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, Süleyman Şah'ın kabriyle birlikte bu defa, Suriye'de sınırımıza mücavir Suriye Eşmesi köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye geçici olarak taşınmıştır"

Türkiye, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu Süleyman Şah'ın kabriyle Suriye'de sınıra mücavir Suriye Eşmesi köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye geçici olarak taşıdı.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Süleyman Şah Türbesi'nin ve Saygı Karakolu'nun Suriye içindeki geçici nakil işleminin 22 Şubat 2015 tarihinde tamamlandığı belirtilerek nakil işleminin, türbenin ve müştemilatının anlaşmalarla tespit edilmiş statüsünde değişiklik anlamına gelmediği vurgulandı.

Açıklamada, Suriye'de devam eden çatışmaların ve istikrarsızlık ortamının, Türkiye-Suriye sınırından 37 kilometre uzaklıktaki Münbiç ilçesinin Karakozak köyünde bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nu bekleyen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin güvenliğine yönelik ciddi risk oluşturduğu ifade edildi.

Suriye sınırları içindeki Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun, uluslararası hukuk temelinde anlaşmalarla kayda geçirilmiş Türk toprağı olduğu hatırlatılan açıklamada, "Türbe ve müştemilatı; Caber Kalesi eteklerinde ilk yapım tarihinden bu yana bir dizi yıkım, taşınma ve yeniden inşa faaliyeti geçirmiştir. Son olarak, baraj inşaatı nedeniyle 1975'te bugünkü yerine taşınmıştır. Suriye'de devam eden çatışmalar ve süregiden istikrarsızlık ortamı, sınırımızdan 37 kilometre uzaklıktaki Münbiç ilçesinin Karakozak köyünde bulunan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun ve büyük bir fedakarlık ve kahramanlık örneğiyle burayı bekleyen Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin güvenliğine yönelik ciddi bir risk oluşturmuştur" denildi.

"Yapılan değerlendirmeler sonucunda, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, Süleyman Şah'ın kabriyle birlikte bu defa, Suriye'de sınırımıza mücavir Suriye Eşmesi köyünün kuzeyinde ve aynı büyüklükteki araziye geçici olarak taşınmıştır" ifadesi kullanılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Güvenlik mülahazaları temelinde hayata geçirilen söz konusu geçici nakli kubur işlemi, Süleyman Şah Türbesi ve müştemilatının anlaşmalarla tespit edilmiş statüsünde herhangi bir değişiklik anlamına gelmemektedir. Süleyman Şah Türbesi'ni ve Saygı Karakolu'nda görevli personelimizi emin kılacak Suriye içindeki bu geçici nakil işlemi 22 Şubat 2015 tarihinde tamamlanmıştır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Herhangi bir çatışmanın yaşanmadığı operasyon sırasında, kaza sonucu bir askerimiz şehit düşmüştür. Kendisine Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Daha önce iki defa yeri değiştirilmiş olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, yine uluslararası hukuk ve anlaşmaların bir gereği olarak yeni mekanında bayrağımızı dalgalandırmaya ve ecdadımızın hatırasını yaşatmaya devam edecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şah Fırat Operasyonu'na ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'nun yerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yaptığı başarılı bir operasyon neticesinde değiştirildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sevk ve idaresini bizzat takip ettiğim, Sayın Başbakanımızın ve Genelkurmay Başkanımızın harekat merkezinden bizzat yürüttüğü bu operasyon, ecdadımızın bizlere emaneti olan Süleyman Şah Türbesi'ni, savaş şartlarının hakim olduğu Suriye'de daha güvenli bir mevkiye nakletmeyi amaçlamıştır. Gece boyu gerçekleştirilen Şah Fırat operasyonuyla Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'ndaki tüm emanetler ve orada görev yapan askerlerimiz, salimen ülkemize getirilmiş bulunmaktadır. Operasyon, devletimizin kararı ve uygulamasıyla başarılı bir şekilde tamamlanmıştır. Süleyman Şah'ın naaşı, askerlerimiz tarafından kontrol altına alınan ve şu anda bayrağımızın dalgalandırıldığı, Suriye sınırları içinde sınırımıza 200 metre mesafede bulunan Eşme bölgesine nakl-i kubur ile getirilecektir. Daha önce iki defa yeri değiştirilmiş olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu, yine uluslararası hukuk ve anlaşmaların bir gereği olarak yeni mekanında bayrağımızı dalgalandırmaya ve ecdadımızın hatırasını yaşatmaya devam edecektir."

Erdoğan, operasyonda herhangi bir çatışmanın yaşanmadığını, bir askerin kaza sonucunda şehit düştüğünü ifade ederek, şehide Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her türlü takdirin fevkindeki bu başarılı operasyonu gerçekleştiren Hükümetimizi ve Silahlı Kuvvetlerimizi, şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.

AA