Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Dolar/TL PPK öncesi güçleniyor

Dolar/TL PPK öncesi güçleniyor

  • Analistler, TCMB'nin Salı günü açıklayacağı PPK kararları öncesinde dolar/TL'de görülen yükselişi BloombergHT.com'a değerlendirdi

Giriş: 23 Şubat 2015, Pazartesi 11:52
Güncelleme: 24 Şubat 2015, Salı 08:19

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 24 Şubat Salı günü açıklayacağı Para Politikası Kurulu (PPK) kararları öncesinde dolar/TL yükseliş gösteriyor. Dolar/TL kuru geçtiğimiz hafta 2.4335’e kadar gerilemiş ve bu seviyede tutunamayarak tekrar yükseliş göstermişti. Dolar/TL 20 Şubat itibarıyla sona eren haftada genel olarak 2.45 ile 2.46 seviyeleri arasında bir seyir izlerken, Pazartesi günü (bugün) 2.4836’ya kadar yükseldi.

BloombergHT.com’a konuşan analistler, PPK kararlarının açıklanması öncesinde dolar/TL’de yaşanan hareket ile farklı değerlendirmelerde bulundular. Bazı analistler dolar/TL’deki artışta PPK kararlarının etkisinin yanı sıra bankacılık sektörü ile ilgili polemiklerin de fiyatlamalarda etkili olduğunu dile getirdiler.

Saxo Capital Markets Uluslararası Piyasalar Uzmanı Burak Demirpehlivan konu ile ilgili, "Şu aşamada genel anlamıyla dolar talebinin piyasada direkt ve neredeyse sadece gelişmekte olan ülkeler üzerinde kaldığı bir döneme girdik. Aslında bu, dolar/TL hareketinin ana belirleyicisi. Bunun arkasında, 10 yıl vadeli ABD tahvillerinden de okuyabileceğiniz, Amerika tarafındaki tahvil volatilitesi artışı bulunuyor. Burada aslında bir 6 aylık, 1 yıllık veya biraz daha uzun vadeli bir fiyatlamanın hareketini görüyoruz şu aşamada. Tabii ki içerideki gelişmeler ve merkez bankasının faiz indirimine gidebileceği beklentileri burada tetikleyici oluyor. Ancak bu tip bir fiyatlamanın büyük oranda zaten daha önceden yapıldığını gördük diyebiliriz. Nitekim iki farklı nokta mevcut, biri koridor biri de politika faizi. Net anlamda politika faizi tarafında yapılacak sembolik bir indirim, piyasa tarafından çok ciddi bir faiz indirimi olarak algılanmayabilir. O yüzden ana tetikleyici bu olmayabilir. Öte yandan gelişmekte olan diğer ülke para birimleri ile birlikte hareketi izlediğinizde, karşımıza çıkan görüntünün TCMB ile ilgili haber akışından değil de daha çok bu bahsettiğim ana senaryodan etkilenerek oluştuğu şeklinde bir durum var, bu önemli. Bu noktada kazanılan momentum, biraz soru işareti yaratacak cinsten. Fed Başkanı Janet Yellen’in Salı ve Çarşamba günü konuşması olacak ve yine Salı günü TCMB’nin kararı gelecek. Bu otomatik olarak genel piyasa hacimlerinde, volatilitelerde biraz boşluk, vakum oluşmasına sebebiyet veriyor. Bu da hareketlerin hızlanmasına neden olacak gibi gözüküyor. Burada, oluşacak boşlukların piyasayı momentum dolayısıyla ve genel piyasa yönü dolayısıyla yukarı itmesi şeklinde bir senaryo ile karşılaşmamız daha muhtemel. Burada da artık 2.63 bölgesine doğru bir alanın açıldığını ve yükseliş sırasında artık yeni bir zirve ile karşılaşma ihtimalimiz olabileceğini not etmek gerekiyor. Koridorla ilgili yapılacak bir düzenleme daha etkili olacaktır. Ama şu aşamada çok ciddi bir indirim gelmedikçe, indirimin politika faizi tarafında kalması durumunda bundan asıl bir etki beklemek doğru olmaz. Endonezya’nın da faiz indirimine gitmiş olması, Asya gelişmekte olan ülkeleri ve genel Asya para birimlerinin de böyle bir yönde kalmış olmaları tabii ki yüzdesel olarak TCMB için bu durumu da artırıyor. Ancak artık şu bir gerçek; daha önce bu ortamı kolaylaştırabilen görüntülerden biri, bahsettiğim ABD 10 yıllığı gibi alırsak, Amerikan faizlerindeki sakinlik idi. Yani o ortam piyasaya biraz daha rahat bir alan sunuyordu, faiz indirimi ve gelişmekte olan ülkeler için. Teorik olarak daha iyi bir alan olamaz gibi. Ama şu noktada geldiğimiz durum artık tam tersine bir baskı yaratıyor. O yüzde yukarı yönlü bir tür tepkinin beklenmesi daha muhtemel” değerlendirmeleri yaptı.

BGC Partnerts Baş Ekonomisti Özgür Altuğ, dolar/TL’deki yükselişte para politika kararlarının açıklanması öncesi yabancılardan TL satışlarının ve gelişmekte olan piyasalar para birimlerdeki satış baskısının etkili olduğunu belirtti.

Anadolu Yatırım Yatırım Pazarlama Departmanı Genel Müdür Yardımcısı Kamelya İşler, "Her ne kadar yurt dışı gelişmeler para birimleri üzerinde genel anlamda hareketlilik yaratmış olsa da Pazartesi günkü TL-$-euro hareketinde Salı günü düzenlenecek PPK stresi yoğun. Dolayısıyla yukarı yön baskılı fiyatlamada merkez bankası faktörü yüksek görünüyor" değerlendirmelerinde bulundu.

Dört D Ekonomi Yönetim Danışmanlığı Ekonomisti Sengül Dağdeviren, “Doları MB'den beklentiler etkiliyor diyebilmek için artık 'piyasanın faiz indirimi beklemediğini' söylemek gerekir. Orada mıyız emin değilim ben. Ayrıca MB'nin hala TL'yi gecelik faizle savunmakta olduğunu da not etmek gerek. Her ne kadar haftalık faiz oranı Ocak ayında 50 baz puan düşürülmüş olsa da aslında Türkiye’de tahvil faizlerinin dalgalı seyri dışında faizlerde bir gevşeme yok; gecelik repo faizi iki hanelerde kalmaya devam ediyor, kredi faizleri ve mevduat faizlerinde ciddi ve kalıcı bir düşüş var demek zor. Dolayısıyla, uygulanan çoklu faiz ortamında ve küresel belirsizlerin devam ettiği bir ortamda, (Yunanistan riskleri, Fed'in faiz artırım baskısı, AB'de durgunluk, küresel ölçekte yatırım ve koordinasyon zayıflığı vb.) Türkiye'nin ekonomi yönetimi açısından da çok önemli sonuçları olabilecek bir genel seçime yaklaştığı düşünülecek olursa doların yükselişini sadece MB'nin politikasına bağlamak doğru olmaz. Ama MB'nin uyguladığı politikanın riskli olduğunu ve genel olarak da dünyada para politikalarının etkisinin ciddi anlamda azaldığı bir dönemde olduğumuzu da düşünüyorum. Yapılabilecek en iyi şey sanırım olası bir paniğe izin vermemek olacaktır. Burada da MB'nin tahvil faizlerindeki son oynaklığı nasıl yorumladığı ve küresel ölçekte faiz görünümü ile ilgili ne düşündüğü faiz kararında önemli bir etken olabilir. Çünkü enflasyondaki olumlu görünümün korunması için getiri eğrisinin yataya yakın tutularak temkinli bir duruş sergileneceği varsayılmıştı" şeklinde konuştu.

BloombergHT'ye konuşan başka bir analist, bu haftanın TL için iki belirleyicisi olacağını ve bunlardan ilkinin TCMB PPK toplantısı olduğunu belirtti. Ekonomistlerin bu toplantıda koridorun altından ve ortasından 50’şer baz puanlık indirimler beklediğini ifade eden analist, böylece haftalık repo faizinin ve borçlanma faizinin aşağı geleceğini belirtti. Analist konu ile ilgili şöyle konuştu: "Ancak TL’nin kısa vadeli değeri için belirleyici olan ve yastık vazifesi gören borç verme faizinde değişiklik beklemiyoruz. Böylece karar sonrasında TL’de bir zayıflama beklentimiz yok. Diğer yandan, Salı akşam üstü Fed Başkanı Yellen’in yapacağı konuşmanın Haziran ayında olası bir faiz artışını masada tutmasıyla birlikte kısa vadeli ABD faizlerinde ve dolar’da yükselişler bekliyoruz. Tüm gelişen ülke kurlarında bunun kısa vadeli yansımaları olmasını ve Mart ayındaki FOMC’ye kadar baskının açıklanacak ABD verilerine paralel olarak seyredeceğini tahmin ediyoruz."

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 24 Şubat Salı günü toplanarak saat 14:00'te faiz kararını açıklayacak.

TCMB Ocak ayı PPK toplantısında, bir hafta vadeli repo ihale faizinde indirime giderek yüzde 8.25'ten yüzde 7.75'e düşürmüştü. TCMB ayrıca faiz koridorunda değişiklik yapmayarak, üst sınır olan gecelik marjinal fonlama oranını yüzde 11.25'te ve alt sınır olan gecelik borçlanma faizini ise yüzde 7.50'de tutmuştu.

PPK'nın kararı öncesinde, Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin tahminlerinin medyanı, politika faizinde ve koridorun hem alt hem de üst bandında 50 baz puanlık indirim olacağı yönünde.

Güneş Doğan

BloombergHT.com Editörü

gdogan@bloomberght.com