Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın istifa ettiği iddialarına ilişkin, "Başlatılan bu tartışma veya üretilen spekülasyonları, bütün bunların memlekette bazı şeyler kötü gitsin, iyi olmasın, spekülasyon ve manipülasyon yapılsın ve bundan da birileri rantını devşirsin amacıyla yapılan dilekler olarak görüyorum" dedi.

Zeybekci, Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından 6 mahallede gerçekleştirilecek altyapı projesinin temel atma töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Babacan ve Merkez Bankası Başkanı Başçı'nın istifa ettiği iddialarıyla ilgili sorusu üzerine Zeybekci, "Başbakan Yardımcımız Sayın Babacan ve Merkez Bankası Başkanımızla ilgili başlatılan bu tartışma veya üretilen spekülasyonları, bütün bunları memlekette bazı şeyler kötü gitsin, iyi olmasın, spekülasyon ve manipülasyon yapılsın ve bundan da birileri rantını devşirsin amacıyla yapılan dilekler olarak görüyorum. Belki bazılarının böyle duası olabilir" diye konuştu.

Zeybekci, kendisinin de eleştirilerini, farklı düşündüğünü açık açık söylediğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu da zaten son derece normaldir. Memleketimizde maliye bakanı ile ekonomi bakanının ayrı düşünmesi gayet normaldir. Çünkü maliye bakanı Türkiye'nin finansal hassasiyetleri anlamında belki hassasiyetlerini ortaya koyarak konular söyleyecektir. Ekonomi bakanı da, biz de ülkemizdeki büyümenin, üretmenin, istihdamın, daha çok ihracatın artması için dış ticaret açığının daralması için, işsizliğin azalması için bunları dikkate alarak konuşuruz. Aramızda fark olması da son derece normaldir. Dolayısıyla ben bunu birilerinin belki dilek ve temennisi olarak görüyorum. Hani biz söz vardır, 'aç tavuk kendini mısır ambarında görür' diye. Başbakan Yardımcımız ve Merkez Bankası Başkanıyla ilgili üretilen bu manipülasyon ve spekülasyonların arkasında da bunu görüyorum. Böyle bir şey yoktur. Kendileri de bunu açıkça söylemişlerdir. Aslında cevaplamaya da gerek olamayan bir şeydir."

Bakan Zeybekci, "Kanun değişikliği yapılarak Merkez Bankası Başkanının görevden alınması söz konusu olabilir mi?" sorusuna da "Böyle bir şey yok. En son Merkez Bankası'nın almış olduğu faiz indirimi kararının, yani üç göstergenin birden aşağı doğru çekilmesinin doğru bir hareket olduğunu söylemiştim. Doğru ama oran anlamında maalesef yüksek maliyetlere katlandığımızın altını çizerek söylemiştim" yanıtını verdi.

Nihat Zeybekci, Merkez Bankası'nın faiz politikasına ilişkin, "Faiz indiriminde korkak davrandık. Gereksiz şekilde bu ülkenin ekonomisinin bu maliyete katlanmasına sebep olduk" dedi.

Zeybekci, gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya geldi ve Güney kore ziyareti ile gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Haksız rekabet yaratabilecek ithalat konusunda gelen şikayetleri değerlendirdiklerini anlatan Zeybekci, "29-30 milyar dolarlık ithalatı tek tek inceliyoruz. Bunlar Türkiye'de haksız rekabet yaratabilen, üreten ülkelerin aşırı biçimde destekledikleri ürünler" diye konuştu.

Güney Kore'den alınan tablet, mobil telefon gibi ürünlerle ilgili soruşturmaların devam ettiğine işaret eden Zeybekci, bu ülkedeki firmalarla Türk firmaların ortak yatırım yapabileceğini söyledi.

Samsung firmasının Türkiye'de yatırım yapmasını istediklerini kaydeden Zeybekci, "Kendileri de bu konuda ciddi olarak çalışıyorlar. Görüşmeler devam ediyor. Tabii ki bir şeyler istiyorlar biz de istiyoruz. Onlar teşvik istiyor, destek, yer istiyor. Biz de teknoloji, yazılım, eğitim, teknolojinin Türkiye'ye transferini istiyoruz" görüşünü dile getirdi.

- "Faiz indiriminde geç kaldık"-

Merkez Bankası'nın son faiz kararının değerlendirilmesinin istenmesi üzerine Zeybekci, gösterge faiz, fonlama faizi ve faiz koridorunun alt bandını indirerek Bankanın doğru bir politika uyguladığını söyledi.

Geçen yılın ocak ayında söz konusu üç faiz türünde de Merkez Bankası'nın faiz artırma kararı aldığını anımsatan Zeybekci, şöyle devam etti:

"Ondan sonraki dönemde ise nedense gösterge faiziyle yetinmeye çalıştık. Bir cisim düşünün ki üç tarafından bir yere tutturulmuş. Siz birini düşürüyorsunuz ama diğer iki taraf sabit. O düşmez, baştan savma sayılır. İlk defa üçünü birden aşağı çektiğiniz zaman artık 'ben ciddiyim' diyorsunuz. Faiz indiriminde o kadar korkak davrandık, o kadar gereksiz şekilde bu ülkenin ekonomisinin bu maliyete katlanmasına sebep olduk ki geç kaldık."

- "Merkez Bankası piyasanın önüne düşmeli"-

Faizlerin şu anda bulunduğu seviyelerden 1 puan daha aşağıda olması gerektiğini dile getiren Zeybekci, kararı teknik anlamda doğru ancak oran açısından yetersiz bulduğunu kaydetti.

Merkez Bankası'nın kanun gereği yalnızca para politikalarına ve fiyat istikrarına baktığını anlatan Zeybekci, büyüme, istihdam, dış ticaret ve cari açık ile ilgili sorumlulukların ise hemen hemen yok sayıldığını söyledi.

Türkiye'nin yüksek faize katlanması için hiçbir gerekçesinin olmadığına dikkati çeken Zeybekci, "Merkez Bankası piyasaya arkadan bakıyor, piyasanın hal ve gidişine göre lütfen birşey yapıyor. Piyasanın önüne düşmek lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Bazı platformlarda "Enflasyon şu olduğu için faizlerin bunun altına düşmemesi lazım" şeklinde yorumlar yapıldığını anlatan Zeybekci, bunun, milletin aklıyla dalga geçmek anlamına geldiğini belirtti.

- "Yüzde 6 faiz seviyeleri makul"-

Faiz, gelecekle ilgili bir ortalama maliyet olduğu için ancak beklenti enflasyon ile kıyaslanması gerektiğini vurgulayan Zeybekci, "Tüccar olarak bankaya gittiğiniz zaman yüzde 12-13 civarında faiz ödüyorsanız, enflasyon da yüzde 5'ler seviyesinde bekleniyorsa, arada net yüzde 7'lik bir maliyet varsa bu katlanılabilir değildir" dedi. Zeybekci, politika faizi için yüzde 6'lar seviyesinin makul olduğunu söyledi.

Merkez Bankası Kanunu'nda değişiklik öngörüp öngörmediklerinin sorulması üzerine Zeybekci, "Bunlar tartışılmalı. Birçok ülkelerin merkez bankalarında sorumluluk sadece fiyat istikrarı değil, aynı zamanda büyüme, istihdam, dış ticaret dengeleri... Bu sorumlulukların Merkez Bankasına verilmesi tartışılmalı. Ben Merkez Bankasının bağımsızlığını, milli menfaatler anlamında sorumlulukları artırılmak kaydıyla, kesinlikle destekliyorum" ifadelerini kullandı.

- Petrol fiyatları konusundaki gelişmeler-

Petrol fiyatlarının düşmesinin enflasyona etkisine ilişkin soruyu yanıtlarken Zeybekci, düşüşün Türkiye ekonomisine olumlu etkilerinin zamanla görüleceğini belirtti. Zeybekci, önümüzdeki günlerde petrol fiyatlarındaki düşüşün enerji maliyetlerine tam olarak yansıyacağını ifade etti.

Petrol fiyatlarının bu yıl 65 dolar ve avro/dolar paritesinin 1,14 seviyelerinde olması halinde ithalatın 35-40 milyar dolar, ihracatın ise 18-20 milyar dolar daralmasını öngördüklerini anlatan Zeybekci, "Yapmamız gereken şey ihracat hedefini petrol fiyatlarının düşmesinden olumsuz etkilenmeyen ülkelere yöneltmek" dedi.

Ocak ayında ihracatta daralma yaşandığını, şubat ayında da benzer bir daralma öngördüklerini dile getiren Zeybekci, mart ayında bu daralmayı minimize etmeyi amaçladıklarını ifade etti.

AA