Politika yapıcılar ve ekonomistler on yıllardır, finansal hareketlerin ekonomiye olan etkilerini daha iyi anlamalarına yardımcı olacak verileri aradılar. Ancak şu sıralar yeni ve beklenmedik bir araştırma ortağı olan JPMorgan Chase’dan destek alıyorlar.

Banka, Financial Times'ın haberine göre, küresel beyin takımı olan JPMorgan Chase Institute’u bu hafta lanse etti. JPMorgan Chase Institute, büyük data analizlerinin gücünü 30 milyon müşterisinden gelen bilgi ile birleştirerek ABD ekonomisine ilişkin daha iyi bir görünüm inşa etmeyi hedefliyor.

Finansal değişimlerin gerçek zamanlı haritasını çıkarmak, ekonomik döngünün iniş çıkışlarına daha efektif bir yanıt vermek isteyen politika yapıcılar için ‘kutsal’ olarak görülüyor. Ancak politika yapıcıların bel bağladığı veriler, yinelenen anketler ve hükümet kayıtları tarafından genellikle önceden tahmin ediliyor.

Peki, politika yapıcıların milyonlarca Amerikalının gerçek zamanlı gün içi işlemlerine erişimi olsaydı nasıl olurdu?

Enstitü ilk raporu için 2.5 milyon hesap sahibinin gelir ve harcama alışkanlıklarını iki yıldan uzun bir periyotta (2012-2014) analiz etti. Böylece finansal krizin ardından bireylerin gelir dalgalanmalarına haftalık ve aylık bazda nasıl tepki verdiklerini hesapladı.

Araştırma, ekonomistler tarafından korkulduğu üzere, çok az sayıda ABD’li hane halkının büyük ve beklenmedik bir masrafa yetecek kadar tasarrufa sahip olabileceğini gösterdi. Kayda değer bir gelir kaybı ile aynı zamanda gelebilecek olan bu harcamalar arasında medikal bir gider, konut tamiri yer alıyor.

Enstitü yöneticisi Diana Farrell, “Bireyler gelir ve tüketim volatilitesine ne kadar maruz kalıyor? Gelirler ve harcama modelleri gelir spekturumu genelinde değişik gösteriyor mu? Hane halklarının volatiliteye karşı dayanmak için ne kadar finansal desteğe ihtiyaçları bulunuyor? İşte böyle analizler ile bu soruların cevapları verilerek politika yapıcıların kararlarını daha bilgilenmiş şekilde almalarına yardımcı olunacak” dedi.