Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Başbakan Ahmet Davutoğlu, temaslarda bulunmak üzere geldiği New York'ta ABD Başkanı Barack Obama'nın ev sahipliğinde IŞİD ve Şiddete Varan Aşırıcılıkla Mücadele Liderler Zirvesi'ne katıldı.

Davutoğlu, terörün dini, ırkı ve coğrafyası olmadığını belirterek, "Dini istismar eden terör ideolojisinin, ırk ve etnik kökeni istismar eden ideolojiden farkı yoktur. PKK, IŞİD ve diğer terör örgütleri arasında fark yoktur. Bizim dostlarımız ve ortaklarımız bu konuda ihtiyatlı olmalılar. Bir teröristin diğer bir teröristle savaşması onu meşru kılmaz. Ortaklarımız ve dostlarımızın, Türkiye'nin her türlü teröre karşı mücadelesine destek vermesini istiyoruz" dedi.

- "Terör hiçbir dini ve etnik gruba mal edilemez"

Küreselleşme ve sosyal medyanın etkisiyle terörist ideolojilerin kolayca yayılabildiğini, bunun da küresel sonuçlarının ortaya çıktığını belirten Başbakan Davutoğlu, bunun yanında radikalleşme sürecinin yerel ve kişisel unsurların da etkili olduğunu vurguladı. Davutoğlu, "Her toplum ve ülke, kendine özgü önlemler almalıdır" dedi

Şiddete varan aşırılıkçılığa karşı dayanıklılık kazanmak için uzun dönemli ve ayrımcı olmayan politikalara ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Davutoğlu, hem hükümetin hem de toplumun bu sürecin içinde olması gerektiğine dikkati çekti.

Davutoğlu, "Şiddete varan aşırılıkla mücadele biçimimiz, toplumlarımız içinde yeni bölünmelere neden olmamalı" ifadesini kullandı. Aşırılıkçı şiddetin hiçbir etnik, dini veya mezhepsel gruba mal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, Türkiye'nin teröre karşı oluşturulan uluslararası platformlara katkı sağladığını anlattı.

Terörle mücadele için birlikte hareket etmek gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, "Uygun ve zamanlı istihbarat paylaşımı olmadan ve gençlerin geldiği ülkelerdeki sorunları ortadan kaldırılmadan bu çabamızda başarısız oluruz. Terörist grupların yeni insan kazanma ağları ve finans kaynaklarını engelleme çalışmaları sürdürülmeli.

Kendimizi kandırmamalıyız. Yabancı savaşçılar bu problemin sadece bir parçası. IŞİD ve El Nusra gibi terörist gruplar sadece yabancı savaşçılardan oluşmuyor. Çözülememiş sorunlar, kötü yönetilmiş krizler, insanların yerlerinden edilmesi, güvenlik zafiyeti, hoşgörüsüzlük, ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslamofobinin teröre zemin hazırlayan etkenler olduğunu göz ardı etmemeliyiz." diye konuştu.