Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bakanlar Kurulu'nun prensipte aldığı kararları uygularken, ekonomiyi etkileyecek kurumların o masa etrafında birlikte konuşuyor olmasının devletin ortak aklını oluşturmak bakımından büyük önem taşıdığını belirterek, "Bu kesinlikle Merkez Bankasının bağımsızlığına halel getiren bir durum değil. Çünkü Merkez Bankası da orada hükümetin perspektifini görüyor, ekonominin bütüncüllüğünü görmüş oluyor" dedi.

Başbakan Davutoğlu, A Haber'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Merkez Bankasının araçsal bağımsızlığı konusuna nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine Davutoğlu, bu tartışmanın gerçek boyutunun ötesine taşındığını belirtti.

Ülke ekonomisinin "finansal, mali, reel ekonomi" şeklinde ayrılmadığını anlatan Davutoğlu, ülke ekonomisinin bir bütün olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Merkez Bankası'nın bu bütün içinde faaliyet gösteren bir yapı olduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"sanki Merkez Bankası bağımsızlığı ülke ekonomisinin dışında ve dışarıdan bakan bir bağımsızlık olarak algılandığında irrasyonel ve gerçeklikten kopuk bir konuma gider, soyut hale gelir. Bunun bir başka sonucu da siyasi olarak hesap vermek durumunda olan hükümet ve Merkez Bankası ilişkileri tamamıyla birbirinden kopuk yorumlanırsa kim kimden hesap soracak sorusunu da gündeme getirir. İşin bir yönü bu. İkinci yönü ise dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de Merkez Bankası belli kritik dönemlerde ülke ekonomisinin genel istikrarı içinde finansal alanda belli görevleri üstlenir ve bunu yaparken de araçsal bağımsızlığa sahiptir. Bu konuda da bir tereddüt hasıl olursa bu sefer de Merkez Bankası doğru adımları doğru zamanlarda atmakta mütereddit davranır. Dolayısıyla bu birbirinin alternatifi olan şeyler değil. Araçsal bağımsızlıktan kasıt da teknik olarak atılan adımlar hususunda Merkez Bankası'nın herhangi bir siyasi kaygı gözetmeksizin davranabilme kabiliyetini ortaya koyması."

Merkez Bankası'nın araçsal bağımsızlığa gidiş sebebine değinen Davutoğlu, "Nihayette, bazı siyasi kaygılarla veya istikrarsızlık yaşanan dönemlerde Avrupa ekonomilerinin çoğunda da Yunanistan'da da görüldüğü gibi Merkez Bankası gibi ülke ekonomisinin sibobu olması gereken yapının tamamıyla siyasi saiklerle içinin boşaltılması gibi çok kötü örnekler yaşandı. Bizde bunlar olmadı, olmayacak. Şu anda bizim Merkez Bankası ile hükümet arasındaki ilişkilere bakışımız bu kötü örneklerden hareket ederek de olmaz, bu tecrübelerden sonra tamamıyla Merkez Bankası'nın araçsal bağımsızlığından taviz vererek de olmaz. İkisini bir arada yapmaya çalışıyoruz. Onun için bu konuda ben herhangi bir kompleks taşımaksızın davranmak gerektiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

- Fed kararı

FED'in açıklayacağı faiz kararının Türkiye'ye etkisi sorulan Davutoğlu, hiçbir ülke ekonomisinin diğer ülke ve dünya ekonomisinden kopuk olmadığına dikkati çekti.

FED'in uzun zamandır bu karar beklentisini yöneterek, dünya ekonomisini etkilemeye çalıştığını belirten Davutoğlu, "Mesele sadece bu oranın düşmesi, artması değil bu psikolojiyi, beklentiyi yöneterek bazı sinyaller üzerinden bu beklenti üzerinde etkide bulunarak da diğer ülkelere, başta Avrupa piyasaları olmak üzere, diğer ekonomilere de bir sinyal, etkide bulunmaya çalışıyor" ifadesini kullandı.

- "Fed'in kalıcı etkisi olacağını düşünmüyorum"

Başbakan Davutoğlu, dünya ekonomisinin reel olduğu kadar beklenti yönetimine dayalı yapısının da bulunduğuna işaret ederek, "Bizim ekonomik yapımıza bu açıdan bakıldığında, sadece FED kararı bağlamında söylemiyorum, güçlü ve zayıf yanlarımızı doğru okumamız lazım. Güçlü yanlarımızı görürken abartmamamız lazım, zayıf yanlarımızı da çözülemeyecek problemlermiş gibi görmemek lazım" dedi.

Türkiye'nin sağlam bütçe disiplini olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, bundan hiçbir şekilde taviz vermeyeceklerini bildirdi.

Makro ekonomik denge ve finansal yapıda Türkiye'nin sağlam arka planının bulunduğunu, bankaların hepsinin krizlere, şoklara dirençli olduğunu belirten Davutoğlu, "Bu anlamda da bir sıkıntı öngörmüyoruz" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, yapısal reformlarla ilgili aranan en önemli unsurun siyasal istikrar olduğunu vurgulayarak, "Bu üç şey bizim güçlü yanımızdır: Bütçe disiplini, sağlam makro ekonomik göstergeler ve yapısal reformlara zemin yapabilecek güçte bir siyasi istikrar tablosu. Bu açıdan FED'in bizim üzerimizde öyle çok kalıcı, sarsıcı bir etkisi olacağını düşünmüyorum" diye konuştu.

"Açıklanacak karara Türkiye'nin hazır olduğunu düşünüyorsunuz" sözlerine Başbakan Davutoğlu, "Tabii" karşılığını verdi. Son iki yıl içinde dört seçim geçiren Türkiye'nin herhangi bir ekonomik göstergesinde bozulmanın yaşanmadığına dikkati çekerek, bunun ekonomik verilere de yansıdığını anlatan Davutoğlu, "Bütün bunlar bizim ekonomimizin sağlamlığını gösteriyor" dedi.