Fed'in sıkılaştırma süreci gelişen piyasaları vurmadı
Fed'in 2004'te başlattığı bir önceki sıkılaştırma dönemindeki performansı, yükselen piyasaların faiz artışından sanıldığı gibi olumsuz etkilenmediğine işaret ediyor
ABD Merkez Bankasının (Fed) 2004'te başlattığı bir önceki sıkılaştırma döneminde, gelişen ekonomilerin para birimleri ve hisse senetlerinin sergilediği performans, faiz artışının, bu ülkelerin piyasalarını sanıldığı gibi olumsuz etkilemediğini gösteriyor.
Fed'in 7 yıldır sıfıra yakın tuttuğu faiz oranını, 15-16 Aralık'ta düzenlenen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısıyla artırmaya başlaması, küresel piyasalarda gözlerin gelişen ülkelere çevrilmesine neden oldu.
Aralarında kredi derecelendirme kuruluşları ve yatırım bankalarının da yer aldığı uluslararası finans çevreleri, Türkiye, Brezilya, Rusya ve Hindistan gibi gelişen ülkelerin, Fed'in faiz artışından negatif etkileneceğine dair çeşitli analizler yayımladı.
Buna karşın, Rusya haricindeki diğer üç ülkenin para birimlerinin, Fed'in faiz artışına başlamasından bu yana değer kaybetmek yerine bir miktar değer kazanması dikkati çekti. Buna göre, 16 Aralık - 29 Aralık tarihlerinde, dolar/TL 2,93'ten 2,90'a, dolar/Brezilya reali 3,88'den 3,86'ya ve dolar/rupe 66,47'den 66,26'ya geriledi.
İlk bir haftada yüzde 2 değerlenen ruble ise kazancını 25 Aralık'a kadar korumasına rağmen son günlerde petrol fiyatlarındaki düşüş paralelinde değer kaybetti. Böylece, 16 Aralık'ta 70,29 olan dolar/ruble paritesi dün itibarıyla 72,20'ye yükseldi.
Söz konusu dört ülkeye ilişkin borsalar da aynı dönemde birbirinden farklı bir seyir izledi.
Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi yüzde 1,5 artışla 72.831,80'den 73.912,61'e ve Hindistan Sensex endeksi yüzde 2,3 primle 25.494,37'den 26.079,48'e yükselirken, petrol üreticileri Brezilya ve Rusya'nın hisse senetleri petrol fiyatlarındaki gerilemeye ayak uydurdu. Brezilya'da Bovespa endeksi yüzde 3 kayıpla 45.016,00 puandan 43.653,97 puana ve Rusya RTS endeksi yüzde 2 düşüşle 785,02 puandan 769,64 puana indi.
Bir önceki faiz artırım sürecinde yükseldiler
Son 13 günü kapsayan bu veriler, gelişen ülkelerin borsaları ve para birimlerinin gelecek yıl nasıl bir grafik izleyeceğine tam olarak ışık tutmasa da Fed'in bir önceki sıkılaştırma döneminde kaydettiği performanslar, faiz artışının yükselen piyasaları sanıldığı gibi olumsuz etkilemediğini gösteriyor.
AA muhabirinin derlediği verilere göre, BIST 100 endeksi, Fed'in 30 Haziran 2004'te faiz artışına başlanmasını takip eden bir ayda yüzde 6, üç ay içinde yüzde 20, altı ayda yüzde 36,5 ve bir yılda yüzde 51 yükseldi. Diğer taraftan, Türk lirası da dolar karşısında ilk bir ay içinde yüzde 0,1 değer kazanırken, 3 ay sonunda yüzde 2,3 değer kaybetti, ancak 6. ayda yüzde 8,2 ve bir yılda yüzde 9,1 yükseldi.
Bovespa endeksi ise ilk bir ayda yüzde 4,6, üç ayda yüzde 8,9, altı ayda yüzde 22,7 ve bir yılda yüzde 18,5 değer kazandı. Benzer şekilde, Brezilya reali dolar karşısında ilk bir ayda yüzde 1,3, üç ayda yüzde 7, altı ayda yüzde 13,7 ve bir yılda yüzde 23,4 kazanç sağladı.
Sensex endeksi de ilk bir ayda yüzde 6, üç ayda yüzde 14,6, altı ayda yüzde 35,5 ve bir yılda yüzde 48 prim yaptı. Hindistan rupesi ise dolar karşısında ilk bir ve üç ay içerisinde sırasıyla yüzde 1,2 ve yüzde 0,3 değer kaybederken, altı ay içerisinde yüzde 5,6 ve bir yıl içerisinde yüzde 5 değer kazandı.
Öte yandan, RTS endeksi, bir ay içerisinde yüzde 7,7 değer kaybederken, üç ayda yüzde 8, altı ayda yüzde 5 ve bir yılda yüzde 22,7 yükseldi. Ruble ise dolar karşısında ilk bir ay içerisinde yüzde 0,3 ve 3 ayda yüzde 0,7 değer kaybettikten sonra 6. ayda yüzde 4,5 ve 1 yılda yüzde 1,3 prim yaptı.
Fed o dönem çok sık faiz artışı yapmıştı
Bununla birlikte şu an her fırsatta kademeli faiz artışı vurgusunda bulunan Fed'in yaklaşık 11,5 yıl önce başlattığı son sıkılaştırma sürecinde çok sık ve düzenli faiz artışları gerçekleştirdiği dikkati çekiyor.
Fed, Haziran 2004'te yüzde 1'den yüzde 1,25'e çıkardığı faiz oranını, sonraki iki yıl boyunca her FOMC toplantısında 25 baz puan daha artırarak yüzde 5,25'e kadar yükseltmişti. Birçok ekonomist faizlerdeki bu hızlı artışı, ABD ekonomisini 2008-2009 finansal krizine sürükleyen faktörlerden biri olarak değerlendirmişti.
Fed Başkanı Janet Yellen, bu krizin etkilerini atlatmak amacıyla 7 yıl boyunca sıfıra yakın tutulan faiz oranının, yüzde 0,25-0,50 aralığına çıkarılmasını takiben düzenlediği basın toplantısında, kademeli bir sıkılaştırma süreci izleyeceklerini ve faiz oranlarının önümüzdeki yıllarda uzun vadeli normallerinin altında kalmaya devam edeceğini vurgulamıştı.
Dolayısıyla gelişen ülke piyasaları ve para birimlerinin, çok sık faiz artışları yapıldığı dönemde dahi pozitif bir seyir izlemesi, daha kademeli bir sıkılaştırma sürecinde krize sürüklenebileceği beklentisini zayıflatıyor.