Merkez bankaları kredibilite sınavına giriyor
Merkez bankalarının gücünün sınırları nedir? Şimdilerde, finans alanında küresel çapta belki de en önemli soru bu
Financial Times haberine göre, yatırımcılar 2009'dan bu yana tüm umudunu güçlü merkez bankası nosyonuna bağladı. Geçtiğimiz hafta şüpheler ciddi bir biçimde belirmeye başlasa da bu durum piyasalardaki kargaşaya az da olsa katkıda bulunmadı. Dikkat çekici olan, merkez bankalarının önünde ulaşılması güç görevler olsa da konuya ilişkin şüpheler daha önceden meydana çıkmadı.
Dünyanın ileri gelen merkez bankaları, 2008'de Fed ile başlayan süreci takip ederek politika faizlerini sıfıra yakın bir düzeye indirirken bilançolarında da olağandışı bir genişlemeye gittiler. Ancak, garip bir biçimde enflasyon yaratmak konusunda başarısız oldular. Geleneksel kanı parasal genişlemenin, bu politikanın uygulanmaması durumunda oluşabilecek çok daha kötü bir resesonu engellediği, ancak zaman içinde etkisiz hale geldiği yönünde.
Varlık fiyatlarını yukarı çekmek en çok ABD'de işe yaradı. Bu politika ABD'de konut piyasasına etkisi nedeniyle Avrupa ve Japonya'ya göre daha güçlü bir toparlanmayı ateşledi. Ancak, ABD'de daha, geleneksel olmayan merkez bankası politikaları işletmeleri hisse geri satın alma dışında yatırım yapmaya ikna etmekte başarısız oldu. Şirketlerin sahip olduğu nakit stoğu halihazırda küresel tasarruf fazlasına en çok katkıda bulunan kalem olmaya devam ediyor ve küresel ekonomide dengesizliğe yol açıyor.
Negatif faiz politikası benimseyen ülkelerin ellerinde bunu ispatlayacak bir şey yok. Japonya Merkez Bankası'nın geçen hafta negatif faize geçiş hamlesini düşünürsek, para piyasaları bu hamlenin olası genişlemeci etkisini anında nötralize etti ve yen yükseldi, dolayısıyla, Japonya'da finansal koşullar daralmış oldu. Pazartesi, para piyasaları aynı şekilde tekrar finansal koşulları genişletti.
Ayrıca, negatif para politikasının istenmeyen sonuçları da var. Geçtiğimiz hafta (diğer sektörlerin yanında) bankacılık sektörü hisse senetlerinde görülen düşüş, bankaların negatif faiz oranını mevduat sahiplerine aktaramayacağı çünkü bu durumda mevduatlarını nakde cevirmiş olacaklarına ilişkin kaygıların bir yansımasıydı. Dolayısıyla, negatif faizli dünyada banka karlarının daralmasından kaçış yok.