TÜFE'deki sürpriz yavaşlama ve cari açıktaki daralma faiz koridorundaki sadeleştirme olasılığını tekrar gündeme taşıyabilir. Ekonomik temel veriler düzene giriyor olsa da politik belirsizlik ve küresel makro riskler üçlü faiz oranı sistemini basitleştirmeyi zorlaştırmaya devam ediyor.
TÜFE ve Faiz Koridoru
TÜFE beklenmedik bir şekilde bir önceki ay yüzde 9.58'den Şubat'ta yüzde 8.78'e geriledi. Beklenti TÜFE'nin Şubat'ta yüzde 9.40 artacağı yönündeydi. TÜFE aylık bazda bir önceki ay yüzde 1.82 artmasının ardından Şubat'ta yüzde -0.02 gerçekleşti.
kuru dün açıklanan verinin ardından bugün TSİ 12:05 itibariyle yüzde 0.2 yükselişle 2.9160 seviyesinden işlem gördü.
Yükselen enflasyon Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikasına karar verirken odaklandığı başlıca konulardan biri olurken, TCMB sıkı para politikası duruşunu bugüne kadar korumaya devam etti.
Mevcut faiz koridoru uygulaması şimdiye kadar kalsa da, TCMB, aktif likit yönetimi yoluyla enflasyonu etkin bir şekilde baskı altında tutabildi ve bankaların borçlanma maliyetlerini artırarak liraya istikrar kazandırabildi.
Enflasyon rakamlarında belki de en umut verici olan ÜFE'nin bir önceki aydaki yüzde 5.94 seviyesinden Şubat'ta yüzde 4.47'ye gerilemesi oldu. ÜFE sıkça diğer enflasyon göstergelerine öncülük etmişti. ÜFE'deki düşüşün ardından önümüzdeki aylarda TÜFE ve çekirdek enflasyonda da düşüşün devam etmesi beklenebilir.
Türkiye'de temel ekonomik göstergeler cari açıktaki düşüş ile birlikte gelişme gösteriyor. Enflasyonun daha ılımlı bir konuma gelmesiyle yurt içi gelişmeler koridorun daraltılmasının değerlendirilmesi konusunda TCMB'ye zemin hazırlıyor, ancak makro volatilitenin hala fazlaca yüksek seviyede olması nedeniyle böyle bir kararın alınmasının daha da ertelemesinden korkuluyor.
TCMB Başkanı Başçı'nın Nisan ayı ortasında görevinin sona eriyor olması nedeniyle yeni Başkan atanana kadar adım atmaya karşı gözükmesi nedeniyle uygulama da basit olmayabilir. Yeni atanacak Başkan konusundaki belirsizlik riski TCMB'nin hükümete karşı bağımsızlığı konusunda piyasaları rahatsız edebilir.
AMB politika kararının takvimde belirmesi de TCMB tarafından acil bir karar verilmesini engelleyebilir. İç ekonomk gelişmeler daha dar bir koridoru neredeyse garanti eder nitelikteyse de, AMB taraflı genişleme tehlikesi daha geniş bir koridoru gerektirebilir.