Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Ceylan:6,5 milyon ev ve iş yeri dönüştürülecek

Ceylan: 6,5 milyon ev ve iş yeri dönüştürülecek

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, "Kentsel dönüşümde hedefimiz 2023 yılına kadar toplam 6,5 milyon bağımsız birimin dönüşümünü tamamlamaktır" dedi

Giriş: 11 Mart 2016, Cuma 11:55
Güncelleme: 11 Mart 2016, Cuma 14:21

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, "Kentsel dönüşümde hedefimiz 2023 yılına kadar toplam 6,5 milyon bağımsız birimin dönüşümünü tamamlamaktır" dedi.

Ceylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2012'de yürürlüğe girmesiyle kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandığını, 2014 yılı sonu itibarıyla da 81 ilin tamamında dönüşümün başlatıldığını söyledi.

Kentsel dönüşümün temel amacının sağlıksız ve güvensiz yapı stokunun yenilenmesinin yanında kentlerin yeşil, sosyal donatı alanları, altyapısı ve ulaşım sistemleriyle sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir kentlerin yapılması olduğunu anlattı.

Bu amaçla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak kentsel dönüşüm çalışmalarında mahalli idarelerle iş birliği içinde ülke genelinde çeşitli projeler yürüttüklerinden bahseden Ceylan, "47 farklı ilimizde Bakanlar Kurulu kararıyla 178 riskli alan ilan edilmiştir. Bu alanlarda bulunan yapı sayısı 189 bin 649, bu yapılarda bulunan bağımsız birim sayısı 407 bin 902, ikamet eden nüfus büyüklüğü ise 1 milyon 214 bin 505 kişidir" diye konuştu.

"1 milyar 870 milyon lira kaynak"

Bugüne kadar 110 bin 390 bağımsız bölüm içeren 38 bin 575 riskli binanın yıkıldığını vurgulayan Ceylan, bu zamana kadar kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında ülke genelinde 1 milyar 870 milyon lira kaynak kullanıldığını bildirdi.

Kentsel dönüşümün yol haritasını belirlemek üzere "Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi Hazırlanması Projesi"nin başlatıldığını ve bu kapsamda Kilis ve Elazığ illerinde pilot çalışma yürüttüklerini belirten Ceylan, şöyle devam etti:

"Kentsel dönüşümde hedefimiz 2023 yılına kadar toplam 6,5 milyon bağımsız birimin dönüşümünü tamamlamaktır. 2019 yılı sonuna kadar, Ağrı, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Erzincan, Erzurum, Gaziantep Hatay, İstanbul, İzmir, Kilis, Kocaeli, Kütahya Ordu, Sakarya gibi illerimizde belirlenen rezerv yapı alanlarında ve riskli alanlarda yaklaşık 25 bin yeni konut ve iş yeri üretilmiş olacaktır. Riskli yapı tespiti yapılan bina sayısının 2019 sonuna kadar 250 bin, bağımsız birim sayısının ise 1 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Kent merkezlerinin, çöküntü alanlarının, afet riski yüksek alanların ve eskiyen konutların yenilenmesine yönelik uygulamalar desteklenecektir."

"Üretim ve ihracat kapasitesi yaratılacak"

Bakan Yardımcısı Ceylan, kentsel dönüşümde işlev ve tasarım değerlerini öne çıkaran, yöresel özelliklere, kent estetiğine ve karakterine uygun yaklaşımların, çevreye duyarlı yapı ve yerleşme tipolojilerinin esas alınıp sürdürülebilir bir dönüşümün gerçekleştirileceğinin altını çizdi.

Kentsel dönüşüm projelerinde yenilikçi ve katma değer yaratan sektörleri, yaratıcı endüstrileri ve yüksek teknolojili çevreye duyarlı uygulamaları geliştiren ve destekleyen yaklaşımların yaygınlaştırılacağını anlatan Ceylan, "Kentsel dönüşüm, akıllı bina, yapı malzemeleri, toplu taşıma araçları, sinyalizasyon sistemleri gibi alt bileşenleri itibarıyla imalat sanayisiyle bütünleşik bir şekilde ele alınarak üretim ve ihracat kapasitesi yaratılacaktır. Bu konularda, sektörel sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte 'ileri malzeme ve yenilikçi teknolojilerin' ülkemize kazandırılmasına ve ulusal standart geliştirme ve mevzuat hazırlama çalışmalarına başlanacaktır" ifadelerini kullandı.

"Kalkınmanın önünde önemli bir engel"

Ceylan, Türkiye'de başta depremler olmak üzere tüm afet zararlarının temelinde aynı problemlerin yattığını vurgulayarak, yer seçimi, planlama, yapılaşma ve yapılaşmanın denetimi olarak özetlenebilecek zincirin herhangi bir halkasındaki kopukluk ya da gevşekliğin afet zararlarına dönüştüğüne işaret etti.

Yaşanan doğal afetler ve sonrasında karşılaşılan problemlerin, sürdürülebilir kalkınmanın önünde önemli bir engel teşkil ettiğine dikkati çeken Ceylan, "Bu nedenle mekansal planlama sürecinde, afet tehlikelerini dikkate alan, sürdürülebilir ve yaşanabilir alanlar yaratmaya dönük çalışmalar yapılması bakanlığımızın ana hedeflerindedir" şeklinde konuştu.

Bakanlık olarak afete duyarlı planlama kapsamında "mikro bölgeleme" etütlerinin ülke çapında yaygınlaştıracaklarını aktaran Ceylan, "Çünkü çok daha detaylı ve kapsamlı çalışmaları içeren bu etütlerden elde edilen verilere dayalı analiz ve değerlendirmelerle tehlike ve riskler belirlenerek yerleşime uygunluk durumları daha sağlıklı ortaya konulmaktadır" ifadesini kullandı.