Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Borsa İstanbul Genel Müdürü ve Üst Yöneticisi (CEO) Tuncay Dinç, "İhracatçılar olarak ham madde alıyor, işçi çalıştırıyor, katma değerli mal satıyorsanız, masraflarınız, maliyetleriniz ile satış gelirleriniz arasında farklı kurlar varsa kur riskini yönetmek için VİOP iyi bir olanak" dedi.

Dinç, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Borsa İstanbul işbirliğiyle düzenlenen "Sermaye Piyasaları Yoluyla Finansman Sağlama Alternatifleri ve Kur Riski Yönetimi" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin, "Ülkemize, bu coğrafyaya yapılmış bu menfur saldırıyı kınıyorum, lanetliyorum. Niye sadece bize değil, bu coğrafyaya diyorum; çünkü cuma günü Bosna Hersek'teydik. Oradaki insanların Türkiye'ye bakışlarını, gözlerindeki umudu görüyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin bu coğrafyanın kilit taşı olduğunun Bosna Hersek'teki herkesin farkında olduğuna dikkati çeken Dinç, şunları kaydetti:
"Biz de ekonomik ilişkilerimizle özellikle ihracatçılarla ilişkilerimizi ne kadar geliştirir ekonomik altyapıyı sadece Türkiye için değil, bölgenin bütün ülkeleri için oluşturur, sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde sağlarsak inşallah gelecekte barışı inşa etmiş olacağız. Türkiye'den çok umutlular. 2023'te 500 milyar dolarlık ihracatımız ve 2 trilyon dolarlık GSYH olacak inşallah. Eski bir ihracatçı olarak bu beni de heyecanlandırıyor. Einstein dünyanın en zeki insanı, ben inanıyorum ki Einstein ayarında hatta bir gömlek üstün insanlar var, ihracatçılar arasında da bunlardan var. Dünyanın en zeki insanı dahi bir şirketi yönetirken nakit akışı ve kur riskinden kendini sadece zeka ile koruyamaz."

Dinç, bir şirketin kar etmeyebileceğini, karlılıktan dolayı kısa vadede batmayacağını, verimlilik, ham madde gibi problemler varsa belli bir vade içinde çözülebileceğini ifade ederek, "Nakit akışı ve kur riski çok ani gelen, yatağa düşüren hastalık veya kalp krizi gibi içinden çıkamayacağımız bir durum oluşturan ve şirketi batıran şeylerdir" değerlendirmesinde bulundu.

Şirketlerin neden battığına bakıldığında zarar etmekten batan şirketlerin az olduğunu buna karşın kur ve nakit akışını yönetememekten kaynaklanan risk ile batan birçok şirket gördüklerini anlatan Dinç, 2023 vizyonunun bir kısmını büyük şirketler, bir kısmını da KOBİ'lerin gerçekleştireceğini söyledi.

- "Uzun dönem sağlıklı büyüme için kurumsallaşmak gerekiyor"

KOBİ'lerin finansal olanakları geliştirilmezse 2023 vizyonuna ulaşmanın mümkün olmayacağını aktaran Dinç, "Normal bankacılık kanalıyla verdiğimiz kredileri mi genişletelim, yoksa farklı altenatifler peşinde mi koşalım? Birincisini yapmaya devam edelim ama sürdürülebilir bir şey değil" dedi.

Dinç, borçlanmaya dayalı büyümenin sürdürülebilir olmadığını belirterek, Portekiz ve Yunanistan'ın kriz öncesiyle şimdiki borçluluk oranlarına bakıldığında sürdürülebilir olmadığının zaten görüldüğünü kaydetti.

Dünyada GSYH'ye borçlanmanın oranının yüzde 290 olduğunu vurgulayan Dinç, "Ocak 2016 itibarıyla 2,7 milyon KOBİ'nin bankalar aracılığıyla kullandığı nakdi kredi tutarı 391 milyar lira, KOBİ başına düşen ortalama borçluluk 145 bin lira düzeyinde bulunuyor. Nasıl ki ülkeler açısından sürdürülebilir bir noktadan uzaklaşıyor, bu şirketler açısından da böyle" diye konuştu.

Halka arzı öneren Dinç, bunun şirketlerin kurumsallaşması, profesyonelleşmesi açısından önemli olduğunu, şirketlerin uzun dönem ve sağlıklı şekilde büyümesini isteyenlerin kurumsallaşmaya önem verilmesi gerektiğini bildirdi.

Dinç, bir şirketin halka açıldığında dışarıdan gözlenmeye ve yapısal problemleriyle ilgili eleştirilmeye başlandığını ifade ederek, şunları anlattı:

"Eleştiriye açık olmak ve bu 'check-up' tabir edeceğimiz şekilde dışarıdan fikir alıyor olmak çok faydalı bir şey. Halka açılarak yaptığınız finansman her zaman daha sağlıklı ve risklerinizi azaltıcı bir finansmandır. Ülke açısından da sağlıklı büyümeyi sağlayacağını söyleyebiliriz. Borsa İstanbul'da özel pazar olanağımız da var. 'Halka açılmaya, şirketteki yönetimi başkalarıyla paylaşmaya hazır değilim, kimse bana dışarıdan bakmasın ve eleştirmesin' diyorsanız, ama şirketinizin bir kısmını veya tamamını satmak, halka açılmadan ortak bulmak ya da şirketin el değiştirmesi gibi niyetiniz varsa özel pazar diye platformumuz var. Şirketin bilgilerini giriyorsunuz, şirketlere yatırım yapmak isteyenler şirketleri belli bir düzen içerisinde gözden geçiriyorlar. Eğer sizin şirketinize sektörünüz ilgi gösteriyorsa ilgilerini belirttikleri takdirde özel görüşmeye alıyoruz. 2014 ve 2015 yıllarında birkaç işlemimiz oldu."

Dinç, halka açılmadaki avantajlardan birinin de nakdi sermaye artımı yapıldığında vergisel açıdan avantajının bulunduğunu aktararak, "Vergide bir indirim yapıyorsunuz, sizin sağladığınız nakdi sermaye bankaların kredi mevduat faizi ile karşılaştırılıyor. O oran tutarındaki bir miktarı vergiden indirip masraf olarak gösterebiliyorsunuz. Bu halka açık şirketlerde daha fazla, halka açıklık oranına göre" dedi.

- "Eylül ayında eğitim"

Dinç, ihracatçıların birazı bilmemekten birazı da maliyetine katlanmak istemediklerinden kur riski için tedbir almadıklarını belirterek, "Nasıl kasko yaptırıyorsunuz, maliyeti var, kur riskini yönetmek de bedava değil. VİOP'ta kontrat satın aldığınızda bunun da bir maliyeti var ama bunlar katlanabilir düzeydedir. İhracatçılar olarak ham madde alıyor, işçi çalıştırıyor, katma değerli mal satıyorsanız, masraflarınız, maliyetleriniz ile satış gelirleriniz arasında farklı kurlar varsa kur riskini yönetmek için VİOP iyi bir olanak" şeklinde konuştu.

"Krizlere karşı tecrübeliyiz" diye düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Dinç, "Tekrar karşınıza çıkacak farklı bir döviz dalgalanmasında bu riski yönetemezseniz şirketinizi zarara uğratmış olursunuz" dedi.

Dinç, Dolar/TL , Euro/TL , euro/dolar gibi vadeli işlem ve opsiyon olanaklarının bulunduğunu aktararak, "Başka bir para birimini tam hizmete açacaktık ki 'uçak düştü', bir para cinsini çalışıyoruz önümüzdeki günlerde hazır olduğunda açacağız" dedi.

Eylül ayında kendisi profesyonelleştirmek isteyen, halka arz olmasam bile gömlek atlamak istiyorum diyen şirketler açısından bir üniversite ile beraber eğitim programını yapacaklarını bildiren Dinç, "Bir günlük eğitimler iyi, hoş, güzel fakat bunların daha derinlikli olarak, şirketinizin kendi içine gelen danışmanlarla çalışılıyor olması çok daha farklı sonuçlar verecektir. Şimdiden buradan söylemiş olayım" diye konuştu.

AA