Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Bloomberg View'un köşe yazarı ve Allianz SE baş ekonomi danışmanı Muhammed El-Erian, Cuma günü açıklanacak oan ABD istihdam verilerini Bloomberg News'a değerlendirdi.

El-Erian'ın değerlendirmeleri şöyle;

Kısa bir süre önce, önceki ay yaratılan istihdam sayısı, ABD İşgücü İstatistikleri Ofisi tarafından her ayın ilk Cuma günü açıklanan zengin veri seti içinde en önemli veri olarak düşünülürdü. Son dönemde ise, dikkatler, ekonominin istihdam bakımından toparlanıyor görünmesi ile birlikte, ücret artışına çevrildi.

Şimdi bu iki verinin her ikisi, işgücüne katılım oranı ve bununla ilgili istihdam-nüfus rasyosu verilerinin gerisinde kalmalı.

Birkaç on yıl boyunca istikrarlı bir şekilde artış kaydetmesinin ardından, ABD istihdam piyasasının büyüklüğüne ilişkin bu iki veri, 2008 küresel finansal krizinin neden olduğu resesyonun etkisiyle düştü. Geçtiğimiz yıl her iki veride birden fazla on yılın en düşük seviyelerinde kaldı ya da bu seviyelere yakın seyretti.

İşgücüne sivil katılım oranı Eylül 2015'te, küresel finansal kriz ve ekonomik istikrarsızlığın etkisiyle, tarihi düşük seviyesi olan yüzde 62.4'e geriledi. Aynı veri 2008 yılının başında yüzde 66.2 seviyesinde bulunuyordu. Bir ay önce yayınlanan Şubat ayı enflasyon raporunda göre ise en son veri yüzde 62.9'u işaret ediyordu.

Aynı sırada istihdamın nüfusa oranı (16 yaş ve üzeri için) 2008 yılı başındaki yüzde 62.9'dan, Ocak 2011'de görülen tarihi düşük seviye olan yüzde 58.2'ye indi. Bir miktar toparlanmasına karşın bu yılın Şubat ayındaki 59.8'lik veri hala eskiden olduğu ve şimdi olması gereken düzeyin altında bulunuyor.

Ekonomistler bu hareketlerin nedenleri konusunda anlaşmaya varamadılar. Bazıları demografi ve teknolojik unsurlar gibi yapısal unsurları öne çıkarırken, bazıları yetersiz toplam talep gibi döngüsel unsurları işaret ediyor.

Yakın bir zamanda bu önemli tartışmayı ortaya yeni bir analitik yöntem koyarak çözmek mümkün görünmüyor. Sonuç olarak veriler önemli olacak ve her iki veridede küçük sıçramaların ivme kazanıp kazanmadığı bile dikkate değer.

Bu sorunun nasıl cevaplanacağına ilişkin olası uygulamalar ABD'nin gelecekteki ekonomik durumu ve buna bağlı sosyal ve siyasi boyutunun çok ötesinde. Cevaplar, aynı zamanda Fed'in karşı karşıya olduğu zorlayıcı politikalara da (merkez bankasının alışılmışın dışındaki para politikasını kullanırken ortaya çıkan getiriler, maliyetler ve risklerin karşımına) bağlı durumdalar.

Mükemmel bir dünyada, istikrarlı bir şekilde devam eden işgücüne katılım ve istihdam/nüfus oranları görmemiz gerekirdi. Böyle bir senaryo, ekonomik büyüme ve zenginliğin dinamosunu güçlendirirdi. Bu durumda Fed, daha fazla iç büyümeye olanak sağlayacak ve enflasyon sürprizi olasılığını azaltacak bir şekilde ekonomiyi kısa vadede desteklemeye devam edebilirdi. Bu şekilde, para politikasının normalleşme sürecini idare etmek kolaylaşırdı.

Tabiki bu sorular yalnızca Cuma günü yayınlanacak Mart ayı istihdam raporuna bakarak cevaplanamaz. Süreci takip etmek için aylık veriler serisi gerekli olacak. Fakat bu iki veri, istihdam raporunun en önünde yer almalı.

-devam edecek-