Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

 Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Eğer Gümrük Birliği'ni kamu alımlarını, hizmetleri ve tarımı içerecek şekilde genişletirsek Türkiye'nin AB ile potansiyel hizmet ve mal ticareti çok rahat şekilde 300 milyar dolar seviyesine çıkabilir." dedi.

Şimşek, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu'nun ilk toplantısında yaptığı konuşmada, hem Türkiye'den hem de Avrupa'dan iş alemi liderleri ile bir araya geldiklerini ifade etti.

AB'den yüksek düzeyli katımının olmasını önemsediğini belirten Şimşek, "Neden bu toplantıları yapıyoruz? AB'ye tam üyelik süreci Türkiye'nin en önemli stratejik hedefidir. Bugün değil, uzun bir süredir böyledir ve bundan sonra da böyle kalacaktır. Hedefimiz, Avrupa ailesi ve bütün değerleriyle birlikte tam üyeliktir. Bugünkü toplantı aslında şu anlamda çok önemli; AB-Türkiye ilişkileri hiç bir dönemde olmadığı kadar güçlü momentuma sahip." diye konuştu.

Şimşek, son altı ayda Türkiye ile AB arasında lider düzeyinde üç zirve yapıldığını, ilişkilerin çok boyutlu olduğunu ve sadece göçmen kriziyle sınırlı olmadığını vurguladı.

AB sürecinin, Türkiye'nin menfaatine olduğuna dikkati çeken Şimşek, şöyle devam etti:

"Türkiye hukuk devleti ilkesini iyi işletip, demokratik standartlarını ileriye taşıyıp, kurumların kalitesini artırıp, ondan sonra da AB ile yakınsama sürecini başarıyla uyguladığı zaman ya da bunun işaretleri ortaya çıktığı zaman Türkiye'ye çok ciddi yatırım akışı oluyor. Türkiye'nin risk primi düşüyor. Dolayısıyla AB süreci bir anlamda Türkiye'nin en kapsamlı reform programıdır. Doğu Avrupa, Orta Avrupa için ekonomik, siyasi ve sosyal transformasyonda itici güç olmuştur. Bugün kim ne derse desin, son dönemdeki sıkıntıları zaman zaman ön plana çıkarmak isteyenler var. AB büyük bir başarı hikayesidir. AB koskoca bir kıtada gerek demokrasi gerek piyasa ekonomisi ve gerek oluşturduğu refah sayesinde dünya, Türkiye ve bölgemiz için çok önemli başarı hikayesidir. Çünkü Avrupa'da istikrar, refah, huzur ve barış var. Türkiye'nin AB sürecine bu çerçevede bakıyoruz. Türkiye, AB ile bu süreci iyi işleterek kurumların kalitesini yükseltecek, hukuk devleti ilkesini daha pekiştirecek ve her alanda Avrupa ile yakınsama sürecini başarıyla tamamlayacak."

Şimşek, iş ortamının iyileştirilmesi için yoğun çaba içerisinde olduklarını ve yapılan düzenlemeleri anlatarak, iş gücü piyasasını daha esnek hale getireceklerini söyledi.

Geçen yıl kamu maliyesinde denk bütçeyi yakalayarak önemli bir başarı sağladıklarını vurgulayan Şimşek, bu başarıyı kalıcı hale getirmek adına kamu maliyesinde önemli reformları hayata geçireceklerini dile getirdi.

Şimşek, eğitimde kaliteyi sağlamak için reform yapılacağını, şeffaflığı artırmak ve yolsuzlukla mücadele için reform çalışmaları yaptıklarını, gelecek hafta Siyasi Etik Yasası'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşüleceğini belirtti.

"AB ile etle tırnak gibiyiz"

Son bir-iki yılın zor geçtiğini, ülkenin yanı başında çok ciddi jeopolitik risk ve savaşlar yaşandığını ifade eden Şimşek, Türkiye'nin DAEŞ ve PKK terör örgütlerinin faaliyetlerinden en çok etkilenen ülke olduğu tespitini yaptı.

Şimşek, bu gelişmelerin Türkiye'nin iç gündemini de etkilediğini kaydetti.

Son iki yılda Türkiye'nin algısında bir miktar bozulma olabildiğini söyleyen Şimşek, "Bizim işimiz, reformlarla Türkiye'nin hem gerçeğini hem de algısını güçlendirmek, Türkiye'yi daha ileriye taşımak ve Avrupa ile her alanda arayı kapatmaktır." dedi.

Şimşek, AK Parti hükümetleri döneminde satın alma gücü paritesiyle kişi başına milli gelirin, Avrupa'nın yaklaşık 3'te 1'inden yüzde 55'i civarına ulaştığı ve Türkiye'nin AB ile yakınsama anlamında arayı 20 puandan fazla kapattığı bilgisini verdi.

Şimdi hedefin bu arayı daha fazla kapatmak olduğunu vurgulan Şimşek, şöyle konuştu:

"Bunun tek yolu var. O da reform. Bu da Avrupa ile daha fazla bütünleşmektir. Türkiye, AB'nin en büyük 6. tedarikçisidir. Avrupa'ya ihracat yapan en büyük ülkelerden birisiyiz. AB'nin en büyük 4. pazarı Türkiye'dir. Eğer Gümrük Birliği'ni kamu alımlarını, hizmetleri ve tarımı içerecek şekilde genişletirsek, bu konuda kararlıyız, Türkiye'nin AB ile potansiyel hizmet ve mal ticareti çok rahat şekilde 300 milyar dolar seviyesine çıkabilir. Bu, hakikaten önemli bir fırsattır. Reform programı iş alemi için büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye'nin güçlü bir AB'ye ihtiyacı var. Çünkü güçlü bir AB, küresel barış ve refah açısından son derece önemlidir. Bölgesel sorunların çözülmesi açısından güçlü bir Avrupa olmazsa olmazdır. İnanıyorum ki AB'nin de güçlü ve istikrarlı bir Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Böyle bir Türkiye olursa Avrupa daha çok güçlenecek, refah seviyesi daha artacak. Biz etle tırnak gibiyiz. Birbirimizden ayrılamayız. Avrupa ailesinin çok önemli bir üyesiyiz. Biz bu noktada üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapacağız."

"Göçmen sorunu için küresel yaklaşım ve çözümler gerekli"

Şimşek, şu anda Suriyeli göçmen sorunun önemli olduğunu, bu çerçevede AB ile yapılan anlaşmaya harfiyen uyulduğunu ve illegal geçişlerde çok büyük düşüşler sağlandığını, göçmen meselesi, Türkiye'yi ve AB'yi aşan küresel bir sorun olduğu için bu konuda küresel yaklaşımlar ve çözümler gerektiğini söyledi.

Dün yapılan bir toplantıda bir öneri getirildiği anlatan Şimşek, "OECD'nin, göçmenlerin entegrasyonu konusunda çok büyük bir deneyimi var. Birlikte üçlü (Türkiye, AB ve OECD) çalışalım. Geçmişte yapılan hataları tekrarlamak istemiyoruz. Bunu Avrupalı dostlarıma söylüyorum. Türkler ilk Avrupa'ya gittiğinde misafir işçiler olarak görüldü. Daha uzun süre kaldılar. O bakış açısı onların entegrasyonunda maalesef yeterince başarı sağlanmamasına yol açtı. Bugün her ne kadar 'Suriye'de bu sorunlar çözülsün' diye düşünüyorsak da yine de onların eğitimi ve gelecekleri için hep birlikte çalışacağız. İş birliği yapmamız lazım, yoksa bu Türkiye'yi de aşan küresel bir tehdit, küresel bir sorun olarak dünyanın karşısına çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Gümrük Birliği'nin genişletilmesi ile iş fırsatları daha da artacak"

Şimşek, vergi kaçakçılığı konusuna dikkati çekerek, "Vergi cennetlerindeki son yaşananları biliyorsunuz, Panama'daki..." ifadelerini kullandı.

Bir çok konuda AB ile iş birliğinin kendilerinin menfaatine olduğunu belirten Şimşek, şunları kaydetti:

"G20'de olsun, bütün diğer platformlarda olsun, AB ile bir takım olarak, bir takımın oyuncusu olarak birlikte çalışıyoruz, birlikte başarıya ihtiyacımız var. Ben inanıyorum ki vize liberalizasyonu ile Türk iş alemi Avrupa ile daha büyük işler yapacak. Ben inanıyorum ki Gümrük Birliği'nin genişletilmesi ile iş fırsatları daha da artacak, Türkiye ile AB ilişkileri entegrasyonu daha da güçlü olacak. Ben inanıyorum ki AB, Türkiye'ye adil yaklaşıp Türkiye'nin tam üyeliğini sağlamakla değişik medeniyetler arasında İslam ile diğer medeniyetler arasında güçlü bir diyaloğu ve barışçıl şekilde yaşamanın da aslında önemli bir modelini başarıya ulaştırmış olacak.

Maalesef sorunlar var, bu sorunlar ancak diyalog, birlikte yaşama ve karşılıklı saygı ve sevgi ile aşılabilir. Hepimize büyük sorumluluk düşüyor, olay sadece serbest ticaret meselesi değil, ortak değerlerde buluşma meselesidir. Türkiye bu noktada üzerine düşeni yapmaya hazırdır."

Şimşek, Ankara'da yarın gerek Avrupa'da gerekse Türkiye'de reform, yatırım çabalarını ve bütün ortak konuları yoğun bir şekilde gündem maddesi olarak işleyeceklerini ifade etti.

İş aleminin olmazsa olmaz olduğunu vurgulayan Şimşek, reformların, Avrupa ile bütünleşmenin, ticaret ve yatırımın en önemli bileşeninin, en kritik aktörünün iş alemi olduğunu, bu nedenle bugünün iş alemine ayrıldığını da sözlerine ekledi.