Akşener: Kurultay çalışmalarımıza devam edeceğiz
Meral Akşener, çalışma ofisinde düzenlediği basın toplantısında, olağanüstü kurultay sürecinde gelinen noktayı değerlendirdi
Meral Akşener, çalışma ofisinde düzenlediği basın toplantısında, olağanüstü kurultay sürecinde gelinen noktayı değerlendirdi.
Bugünkü gelişmeyle, "icranın tehiri" kararının ortadan kaldırıldığını belirten Akşener, "Bu mahkeme kararını okuduğumuz zaman Gemerek'ten gelen bu tedbir alınmasına dair ve icraya konulan o kararın hukuksuz olduğunun da içinde yer aldığı bir gerekçeyle karar verildi. Dolayısıyla bizim 15 Mayıs 2016 tarihinde yapacağımız olağanüstü kurultayımız ile ilgili herhangi bir engel kalmadı, şu andan itibaren kurultay çalışmalarımıza bıraktığımız yerden devam edeceğiz." diye konuştu.
Dün 4 genel başkan adayı olarak bir araya geldiklerini anımsatan Akşener, yayınladıkları deklarasyon uyarınca kurultayı toplayacaklarını vurguladı.
Bu kararla önemli bir kaosun ortadan kaldırıldığını savunan Akşener, "Ankara'da hakimler var' dedirten bir karar olmuştur" değerlendirmesinde bulundu.
Akşener, hukukun herkese lazım olduğunu belirterek, "Hukuku eğerek, bükerek bazı mevziler alınır ama burada yapılan, güçlünün hukukunun devreye girdiği adımlar, her zaman dönüp, dolaşıp, tecrübelerime göre her seferinde o güçlü, zayıf olduğu zaman onu vurmuştur, o nedenle bu karar bizler açısından önemlidir. MHP'nin olağanüstü kongresini bir bayram havasında, şölen gibi gerçekleştireceğimiz bir karar olmuştur." görüşünü paylaştı.
Genel Merkez Avukatı Yücel Bulut'un, kurultayın toplanamayacağı yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine de Akşener, "Bizce de toplanır." ifadesini kullandı.
"BU, DEMOKRATİK BİR HAK"
MHP'nin son kongresinde genel başkan ve MYK üyelerini bin 153 delegenin seçtiğini, bu delegelerin 548'inin 1 Kasım seçim sonuçlarından memnun olmadığını savunan Akşener, en azından bu sonucun istişare edileceği olağanüstü kurultayın düzenlenmesini istediklerini kaydetti.
Akşener, bunun demokratik bir hak olduğuna dikkati çekerek, şunları dile getirdi:
"Gidin, delegeden imza alın' denildi, bu yapıldı. Arkasından 548 delege imza verdi. Bu götürüldü, 'Buyurun lütfen, bunun gereğini yerine getirin' diye. Çeşitli rakamlar var ama ortalamasını bin 205 olarak kabul edersek delege sayısını, 548 ne demektir, neredeyse yarısı. Dolayısıyla 249 yerine 548 imza almışsınız ve teslim etmişsiniz ve denilmiş ki size, 'İsterseniz bin 100 delegenin imzasını alın, yok hükmündedir.' Her şeyden evvel hakkaniyete uygun mudur? Kardeşlik hukukuna uygun mudur? Ülkücü iradenin demokrasi anlayışına uygun mudur? 'Milliyetçi, ülkücü hareket demokrasiyi kalbinde, ruhunda taşıyan bir harekettir' diyen bu hareketin mensuplarına uygun mudur? Dolayısıyla hakkaniyetten, demokrasiden uzak ve kardeşlik hukukundan uzak bir şekilde denildi ki 'Gidin mahkemeye.' Gittik mahkemeye, sonuç itibarıyla Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi bir karar verdi 8 Nisan'da, Çağrı Heyeti'ni atadı. 'Evet kongrenizi yapabilirsiniz' diye."
Birinci aşamalarının sadece tüzük kongresi toplamak olduğunu vurgulayan Akşener, ondan sonra da aşama aşama gideceklerini söyledi.
Akşener, şöyle konuştu:
"Bunun neticesinde Yargıtaya müracaat hakları baki kalmak üzere verilen bir karardı. Evet, genel merkez Yargıtaya müracaat etti, bu onların hakkıdır ama Gemerek, Tosya gibi usule hiç uygun olmayan yerlere, belki başka yerler de vardır, gidilip kararlar alındı. Netice itibarıyla bizim hukuki olarak aldığımız, çok değişik yorumlar aldığımız hukukçular, normal şartlarda böyle bir kararın doğru olmadığı, hukuken doğru olmadığını söylemelerine rağmen, 'Haydi ülkede yeteri kadar karışıklık var, yeteri kadar kaos var, o kaotik duruma biz de bir ekleme yapmayalım' diye sonuç itibarıyla yasal bir yol kullanarak icra mahkemelerine müracaat ettik."
Mahkemenin aldığı kararı uygulayacaklarını belirten Akşener, Gemerek'ten alınan yeni tedbir kararının kendileri açısından geçersiz olduğunu anlattı.
Meral Akşener, bir başka soru üzerine, "Hukuku bir süngü haline getirerek bir yere gelirsiniz ama o süngünün ucunda oturamazsınız. Bir gün gelir bumerang gibi sizi de vurur" dedi.
Kendisinin genel olarak küçük küçük, somut adımlarla yürümeyi tercih ettiğini aktaran Akşener, pek çok hukuksuzluğa, demokrasi dışı davranışa göğüs gerdiklerini savundu.
"Ülkücüler birbirinin öz kardeşidir" görüşü doğrultusunda kardeşlik hukukunun zedelenmemesine dikkat ettiklerini anlatan Akşener, "Özellikle kişisel olarak kendi açımdan baktığım zaman hadiseye, hiç beklemediğim ağızlardan, hiç beklemediğim iğrençlikte, terbiyesizlikte, edepsizlikte, isnat ve iftiralarla karşılaşmama rağmen cevap vermedim, yok hükmünde, görmemezlikten geldim." şeklinde konuştu.
"YARGIÇLARIN SAYGINLIĞINI KORUMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ"
Meral Akşener, hukukun ve yargıçların saygınlığını korumak için de mücadele verdiklerini dile getirdi.
Duyulan güvenin yüzde 24'e düştüğü belirtilen hukukun saygınlığını korumak için azami dikkat gösterdiklerini belirten Akşener, bunun da milletin gözü önünde gerçekleştiğine işaret etti.
Mahkemenin kararının uygulanmak durumunda olduğunu kaydeden Akşener, "Bazı bilgilerimiz mevcuttur, yani kimi kimin aradığına dair bilgilerimiz mevcuttur ama biz bunları bir gerginlik vesilesi olarak kullanmak gibi bir yolu tutmadık, düşünmedik." dedi.
Yargıtayı da eleştiren Akşener, şunları ifade etti:
"Böyle bir kaotik durumda Yargıtayın bir saatini almayacak bir görüşmeyle cevap verilmesi gereken, olumlu ya da olumsuz o karara bir şey diyemem. Bir meselenin bu kadar uzun sürelere atılması, ivedilik dilekçemize rağmen ancak bir ayın içerisinde bir sürede görüşüleceğinin kamuoyuna bildirilmesi gibi konulara baktığınız zaman Türkiye'de... Ben 30 Kasım'da 'kongre istiyorum' diye açıklama yaptım, bugün 13 Mayıs, kaç ay geçmiş? Bütün aradaki prosedürü yerine getirdik. Sayın Cumhurbaşkanı, bir saatte bir başbakan aldı, ikinci saatte de... 22 Mayıs'ta da Adalet ve Kalkınma Partisinin kongresi var. Bunu ben aziz milletimin, ülküdaşlarımın, Türk milliyetçilerinin dikkatine sunuyorum.
Bizim yaptığımız şey, Türkiye'deki yanlışlıklara ayna tutmaktır."
Meral Akşener, güvenlik endişelerinin olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken, "Hayır, ülkücüler hiç bir şeyden korkmaz." dedi.
AA