"Türkiye S&P kararına güçlü ekonomiyle cevap vermeli"
Standard&Poors'un Türkiye'nin "BB+" olan notunu "BB"ye indirmesini değerlendiren ekonomi uzmanları, Türkiye'nin söz konusu karara güçlü ekonomisiyle cevap vermesi gerektiğini belirtiyor
Houston Üniversitesinden Prof. Dr. Ed Hirs, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, ekonomiye ilişkin güçlü adımlar ve hükümetin alacağı kararlarla yatırımcıların güvenini artırarak S&P kararına cevap vermesi gerektiğini söyledi.
Hirs, 15 Temmuz'da düzenlenen darbe girişiminin S&P tarafından Türkiye piyasasında belirsizlik olarak algılanması nedeniyle not indiriminin gerçekleştiğine işaret etti.
"Not indirimi hükümetin değil darbe girişiminde bulunanların suçu." diyen Hirs, S&P ve diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye'nin darbe girişiminden toparlanana kadar, hükümetin iş dünyası ve yatırımcılara güven vermesini beklediğini vurguladı.
Hirs, bu kuruluşların, piyasalardaki belirsizliğin azalmasını istediğine dikkati çekerek, "S&P'nin kararı, Türkiye'nin ticaret ortaklarıyla ilişkileri açısından endişe yaratmayacak. Notun değiştirilmesi, halihazırdaki ticari ilişkileri değiştirmez. S&P kararı rutin bir yeniden değerlendirmeydi." görüşünü paylaştı.
Hollandalı enerji danışmanlık firması VEROCY'nin ortağı Cyril Widdershoven da Türkiye'nin ekonomik direncinin güçlü olması durumunda, S&P'nin not artırım kararını kısa sürede alabileceğini aktardı.
Widdershoven, Türkiye'nin darbe girişiminin yarattığı olumsuz durumla başa çıkabileceğini, hükümetin ve ekonominin direnç göstererek içinde bulunulan zor duruma karşı koyabileceğini dile getirdi.
Türkiye'de ekonomik reformların hız kesmeden devam etmesinin önemine işaret eden Widdershoven, ihracat odaklı ekonomik düzenlemelerin uzun dönemde gerekli olduğunun altını çizdi.
- "Rusya'yla uzlaşma olumlu"
Widdershoven, son gelişmeler nedeniyle yatırımcı güveninin zedelenmesinin normal olduğunu, şu andaki ekonomik ve finansal sorunların çok sürmeyeceğine ve piyasada güvenin yeniden canlanabileceğine inandığını belirtti.
Türkiye'yle Rusya arasında son zamanlarda artan yakınlaşmaya dikkati çeken Widdershoven, iki ülke arasındaki ilişkilerin normale dönmesi durumunda Türkiye'de turizm ve enerji yatırımlarının artabileceğini söyledi.
Widdershoven, şunları kaydetti:
"Moskova Ankara'yla ilişkilerini düzeltirse Türkiye'nin enerji, altyapı, ulaşım ve tarım sektörlerinde yatırımın artması beklenebilir. Ayrıca iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi durumunda Türk Akımı yeniden gündeme gelebilir ve bu da Türkiye için daha ucuz enerji maliyetleri anlamına gelir. İlişkiler düzelirse Türkiye'nin turizm sektörü de canlanarak gelecek yıl için ihtiyaç duyulan gelirlerin bir kısmına kaynak oluşturabilir."
Widdershoven, içinde bulunulan siyasi ve ekonomik sıkıntıların hızlıca aşılabileceğini de sözlerine ekledi.
Bu arada Dünya Bankası, Türkiye'nin bu yıl ve gelecek seneye ilişkin büyüme beklentisini yüzde 3,5 olarak açıklamıştı. Uluslararası Para Fonu (IMF) da Türkiye'nin 2016 büyüme beklentisini yüzde 3,2’den yüzde 3,8’e çıkarmış ve 2017 büyüme tahminini yüzde 3,4 düzeyinde belirlemişti.
S&P'den, 6 Mayıs'ta yapılan açıklamada, Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu "BB+", yerel para cinsinden kredi notunu "BBB-" olarak teyit etmiş, not görünümünü "negatif"ten "durağan"a yükseltmişti.
Türkiye'de cari açığın 2015 yılında GSYH’nin yüzde 4,5 seviyesine kadar gerilediği belirtilen açıklamada, ekonominin 2016 yılında yüzde 3,4 oranında büyümesinin beklendiği dile getirilmişti.
Açıklamada, not görünümünün "durağan"a yükseltilmesinin, Türk ekonomisinin dış şoklara ve politik risklere karşı direncinin bir göstergesi olduğu yorumuna da yer verilmişti.
AA