Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin ciddi istihbarat zafiyeti olduğunu belirterek, istihbarat sisteminde çok ciddi reformların yapılması gerektiğini, bunları da yapacaklarını ifade etti. Canikli, "Şu anda fotoğrafı tam olarak görmeye çalışıyoruz. Olan biteni bütün boyutuyla anlamaya çalışıyoruz. Her neyse bu zafiyetin alt parametrelerini çözmeye çalışıyoruz." dedi.

Canikli, NTV'de FETÖ'nün darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.

Darbe girişiminin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin karşı karşıya kaldığı en büyük tehditlerden birisi olduğunu, devletin istiklalini, egemenliğini, bağımsızlığını doğrudan hedef aldığını belirten Canikli, söz konusu girişimin hem yürütülüş biçimi, hem de amaçları itibarıyla daha önceki darbelere göre çok daha vahim olduğunu söyledi. Canikli, Türkiye'nin seçilmiş Cumhurbaşkanını katletmekle başlayan bir girişimin söz konusu olduğunu ifade etti.

Canikli, darbe girişimine ilişkin istihbarat zafiyeti olup olmadığına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

"Evet, bir istihbarat zafiyeti var. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız da çok açık, net bir şekilde ifade etti. Genel olarak bir istihbarat zafiyeti var. Düşünebiliyor musunuz, bu haberler ortaya çıkmaya başlayınca ülkenin en büyük istihbarat örgütünün başını arıyor Cumhurbaşkanımız ve ulaşamıyor, ulaşamadığını söylüyor. Burada en azından, en iyimser bir ifadeyle bir istihbarat zafiyeti söz konusudur. Bütün istihbarat sistemi için geçerli, sadece MİT için değil... Ciddi bir istihbarat zafiyeti var. En iyimser tahminle bir istihbarat zafiyeti var. Ötesinde ne var onu hep birlikte göreceğiz. Çalışmalar, süreç devam ediyor. Kısa süre içinde bunun sadece bir istihbarat zafiyeti mi, yoksa başka bir şeyler de var mı, onları hep birlikte bütün milletimiz görecek. O bilgilere ulaştığımızda elbette kamuoyuyla paylaşacağız."

İstihbarat sistemiyle ilgili "Çok ciddi, köklü, reformların yapılması gerekiyor, bunları da yapacağız." diyenCanikli, şöyle devam etti:

"Şu anda fotoğrafı tam olarak görmeye çalışıyoruz. Olan biteni bütün boyutuyla anlamaya çalışıyoruz. Her yerde ne oldu da, orada da ne oldu, ne bitti? Perde arkasında neler konuşuldu, neler yapıldı, neler planlandı. Her neyse bu zafiyetin alt parametrelerini çözmeye çalışıyoruz. Zafiyet olarak ortaya çıkan bu sonucun perde arkasını şu anda aydınlatmaya çalışıyoruz. Takdir edersiniz ki böyle bir durumda ciddi adımlar atılacağı, reformlar yapılacağı ve adeta bu sistemin yeniden şekillendirileceği bir noktada, bütün ayrıntılı bilgilere sahip olmamız gerekiyor ki sağlıklı... nedenini tam olarak ortaya koymadan teşhis ve tedavi yapmamız mümkün değil."

Askeri okullardaki eğitimle ilgili soru üzerine de Canikli, şöyle konuştu:

"TSK'daki eğitim planlarıyla ilgili sıkıntılar olduğu epeydir tartışılıyor. Özellikle sivil kanatta bu yönde çok yoğun tartışmalar var. Oradaki müfredatın ve eğitim biçiminin yeniden gözden geçirilmesi, o eski konseptten farklı, modern, önü açık, daha çağdaş ve Türkiye'nin vatandaşı ile milletiyle daha bütünleşik bir yapıda ve ideolojide bir yapının, müfredatın baştan sona kadar hayata geçirilmesi, gözden geçirilmesi şeklinde yoğun talepler var. Yaşadığımız bu süreç bunun daha acil bir şekilde gündeme getirilmesi ve bu noktada adım atılması gereğini ortaya çıkardı. Bunlar da elbette tartışılıyor. Gerekenler de yapılacak. Ciddi bir reform yapılacaklar arasında bu da var. Askeri okulların eğitim müfredatı, eğitim şekilleri, eğitim biçimleri mutlaka gözden geçirilmeli, anayasamızın özüne, demokrasi ve evrensel değerlere uygun hale getirilmeli, eğer bunlarla çatışan bir yürütme biçimi varsa bunlara uygun hale getirilmesi gerekiyor. Bunları elbette yapacağız."

"Her eylemin cezası bellidir"

Canikli, darbe girişimiyle ilişkililerin mal varlığına el konulmasıyla ilgili soruya karşılık da "Her eylemin cezası bellidir Türk Ceza Kanunu'nda. Bu fiiller yapıldığında bu kalkışma gerçekleştirildiğinde o fiilin karşılığı olan müeyyide ne ise o uygulanacaktır. Onun ötesinde yeni bir müeyyide, yeni bir cezalandırma kesinlikle söz konusu olamaz. O hukukun evrensel ilkelerine aykırıdır. O konuda çok hassasız. Onların cezalandırılmasına yetecek kadar, caydırıcı olacak kadar bizim TCK'da müeyyideler var. Ama onların ötesinde bu fiillerin gerçekleştiği dönemde olmayan yeni müeyyidelerin hayata geçirilmesi, böyle bir şey olamaz. Bu başka tehlikeli sonuçlar da ortaya çıkarabilir. Piyasaları da rahatsız edebilir, haklı olarak. Çünkü orada da başlayacak öyle bir hukuk dışına çıkma başka alanlara da yansıyabilir mi sorularını da doğal olarak beraberinde getirebilir. Kesinlikle böyle bir şeyin olması söz konusu değil." dedi.

S&P'nin Türkiye için 3-4 gün içinde karar verdiğini ifade eden Canikli, yaşanan hadisenin ekonomi üzerindeki kalıcı etkilerini ölçmek için zamana ihtiyaç olduğunu vurguladı. Objektif bir yaklaşımın bunu gerektirdiğini dile getiren Canikli, "En az 1 ay belki 1,5 ay gibi bir zaman dilimi içinde, ancak bu kalkışmanın Türkiye ekonomisine, makro göstergelere kalıcı etkisinin boyutları ölçülebilirdi. Çünkü süreç halen devam ediyor, tamamlanmadı. Kalkışma ortadan kaldırıldı, ama kalıcı artçıları gelebilir ya da başka sıkıntıların halledilmesi gerekebilir." diye konuştu.

Canikli, süreç tamamlanmadan alelacele böyle bir kararın verilmesinin çok ilginç olduğuna dikkati çekerek, "Objektif, rasyonel değildir. Çünkü rasyonel bir mantıkla bu kadar kısa süre içinde ölçme imkanınız yok. Ölçeceksiniz ki kalıcı bir tahribat var mı, yok mu, bütçeden tutun, finansal piyasalarda her alanda ona göre karar vereceksiniz. Nasıl bir etki çıkacağını 3 gün içinde görmeniz mümkün değil." ifadesini kullandı.

S&P'nin en azından Türki̇ye'ye yönelik kararlarında bağımsız ve tarafsız olmadığını bir kere daha gösterdiğine işaret eden Canikli, "Hatta darbecilerin amaçlarıyla örtüşen bir amaca yönelik bir karar gibi de değerlendirilebilir. Açıkça söylemek gerekirse S&P, darbe teşebbüsçüleriyle yan yana durmuştur, şu anda aynı saftadır. Başka türlü izah etmek mümkün değil, hiç kimse aksini söyleyemez. 3 gün içinde böyle bir karar alıyorsanız, bunun başka türlü yorumlanması mümkün değil. Darbe teşebbüsünde bulunanlar, hangi amacı güdüyorsa S&P de Türkiye ekonomisine yönelik olarak o amaca hizmet ediyordur. Ama hiç kimse ciddiye almıyor, inanmıyor. itibar etmiyor. Türkiye de diğer uluslararası kuruluşlar da. S&P bu kararından sonra kendi kredibilitesini daha da düşürmüştür, kendi kredi seviyesi çöp seviyesindedir." şeklinde konuştu.

"Makro ekonomik hedeflerde revizyon düşünmüyoruz"

Bütün siyasi partilerin şu anda tek bir amaç etrafında birleştiğini belirten Canikli, siyasetin genelinde çok ciddi bir yumuşama meydana geldiğini anlattı. Darbe girişiminin kutuplaşmayı azaltan bir etkisi olduğuna işaret eden Canikli, CHP'nin darbeye karşı yapacağı mitinge AK Parti'nin de destek vereceğini söyledi.

Bankacılık sektörüne ilişkin genel değerlendirmede, kredi riskinin sıfır olduğuna dikkati çeken Canikli, makro ekonomik hedeflerde bir revizyon düşünmediklerini belirtti. Faizde son olaylar nedeniyle bir miktar hareketlenmeye rağmen, kısa süre içinde yönün aşağı doğru olacağını tahmin ettiklerini dile getirenCanikli, Merkez Bankası'nın da bunu destekleyen adımları olduğunu kaydetti. Göstergelerde kalıcı bir bozulma beklemedikleri için Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan büyüme dahil olmak üzere, makro büyüklüklerde bir revizyon düşünmediklerini vurgulayan Canikli, ihracatın katkısını artırmak amacıyla çok büyük mücadele verdiklerini anlattı.

Rusya ile yaşanan krizin ekonomik tahribatının boyutlarının, darbe girişiminin meydana getirdiği tahribattan daha fazla olduğuna dikkati çeken Canikli, "Tahribat demek belki ağır olur, ama sonuçları i̇ti̇bari̇yle söylüyorum. Olumsuzlukların boyutu, Rusya ile yaşadığımız sıkıntılar nedeniyle ekonomimizin karşı karşıya kaldığı sıkıntıların boyutundan çok daha küçük. Rusya ve İsrail ile özellikle de Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesinin, ihracat, turizm ve büyüme gibi ekonomik aktivitelere büyük bir katkısı olacağını düşünüyoruz. Biz onun negatif etkisini rakamlara yansıtmıştık, henüz daha olumlu rakamlar yansıtılmadı. Dolayısıyla bunun olumlu etkisi, bunun olumsuz etkisinden çok daha fazla olacaktır." değerledirmesinde bulundu.

"Sermaye giriş-çıkışında kısıtlama söz konusu değil"

Söz konusu yapılanmanın en kısa sürede temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Canikli, "Zaten OHAL ilan edilme nedenlerinden biri bu. En önemli nedenlerden biri gözaltı süresi. Anayasamıza göre gözaltı süresi 4 gündür, 4 gün aşılamıyor. Sadece OHAL ilan edildiği takdirde 4 günden fazla gözaltı süresi olabiliyor." diye konuştu.

Çok hızlı hareket ederek bu yapının bir an önce toplumun tüm unsurlarından, kamudan kazınması gerektiğini bildiren Canikli, şunları kaydetti:

"Bunu kolaylaştıracak adımları atıyoruz. Kararname çalışmalarımız devam ediyor, birkaç gün içinde yürürlüğe girecek. Hukukun, insan haklarının, demokrasinin evrensel değerleri hiçbir şekilde ihlal edilmiyor. Bunu açık ve net bir şekilde söylememiz gerekiyor. OHAL Kanunu idareye çok büyük yetkiler veriyor. Özellikle temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılması, kısıtlanması, engellenmesi hatta durdurulmasında çok ciddi yetkiler veriyor. Biz, bunların hemen hemen hiçbirisini kullanmayacağız. Buradan yetkili biri olarak çok açık deklare ediyorum. Hiçbir şekilde vatandaşımız etkilenmeyecek, özgürlük alanlarının daraltılması söz konusu değil ya da temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasına ilişkin herhangi bir kısıtlama söz konusu değil. Ekonomik alanda sermaye giriş çıkışında kısıtlamalar ya da buna benzer ticari faaliyetlerin yürütülmesinde herhangi bir kısıtlama hiçbir şekilde söz konusu değil."

Canikli, darbe girişiminin gerçekleşmesinin üzerinden geçen 1 haftada ekonomik performansı nasıl değerlendirdiği yönündeki soruya, "Çok tehlikeli, çok tehdit edici böyle bir hadise başka bir ülkede meydana gelseydi, inanın hala piyasalar açılmamıştı, Borsa halen tatildeydi muhtemelen. Bizde piyasalar en az seviyede etkilenmiştir. TL'nin değer kaybı yüzde 4-5 civarında, borsanın değer kaybı ise yüzde 11-12 civarında. Dolayısıyla bu rakamlara bakıldığında hatta bazen bu dalgalamalar, normal zamanlarda bile olabilen dalgalanma gibi düşünülebilir. Bir miktar üzerinde olabilir, ama kesinlikle bu kalkışmanın büyüklüğüyle mütenasip olumsuz yönde gelişmeler piyasalarımızda gerçekleşmemiştir. Bu çok önemlidir." yanıtını verdi.

Nurettin Canikli, milletin çok kısa sürede darbe girişimini savuşturmasının önemli olduğunu dile getirerek, milletin siyasi görüşü, düşüncesi, partisi ne olursa olsun, topyekün karşı koymasıyla olumlu bir algının oluştuğunu, önümüzdeki günlerde bunun piyasalara yansıyacağını belirtti.

Öte yandan dün Bloomberg'e de demeç veren Canikli, "Makroekonomik hedeflerde revizyon beklemiyoruz. Büyük projelerin finansmanıyla ilgili yasa hazırlıyoruz." dedi.

Yatırımlarla ilgili yasanın yakında parlamentoya geleceğini belirten Canikli, yeni yasanın işletmelere verilen teşvikleri daha esnek hale getirdiğini söyledi. Canikli, yeni yasanın ihracat kredilerinin kullanımını artıracağını belirtti.