Kurban derileri sektörün yüzde 20'sine ancak yetiyor

Bu kesimlerden elde edilen derilerin sektörde kullanımında sorun olduğunu ifade eden Şenocak, Türkiye'de sadece derisi için beslenen hayvan cinsinin olmadığını, sektörün hammaddeyi eti için kesilen hayvanlardan sağladığını kaydetti.

Şenocak, kurban bayramlarında toplu hayvan kesiminin yoğun yapıldığını anımsatarak, "Ancak bunun ne kadarının sektörde kullanılabileceği de önemli. Çünkü maalesef biliyoruz ki hatalı kesim ve saklama koşulları sebebiyle kesilen tüm hayvanların derileri sektörümüzün kullanımına sunulamıyor. Kurban Bayramı boyunca toplanacak derilerin, sektörümüzün yıllık ihtiyacının yaklaşık yüzde 10 ile yüzde 20'sini karşılayacağını öngörüyoruz." dedi.

Kesimlerden sağlıklı deri elde etmenin sektörün en önemli problemlerinden olduğunu vurgulayan Şenocak, geçmiş yıllarda, kesim ve tuzlama hataları nedeniyle gerçekleşen deri kaybı oranı oldukça yüksekken modern kesimhanelerin kurulmasıyla bu kayıplarda bir miktar azalma olduğunu anlattı.

Mustafa Şenocak, kesim hataları azalmasına rağmen tuzlama sorununun devam ettiğini dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Deri çabuk bozulabilen bir ürün olduğundan, kesimden sonraki 2-4 saat içinde yapılacak tuzlama büyük önem taşıyor. Tuzlamanın zamanında ve doğru bir şekilde yapılması, sektörümüzün ihtiyaç duyduğu hammaddenin erişimine büyük katkı sağlayacaktır. Elde edilen derilerin sağlıklı bir şekilde stoklanması da önemlidir. Son yıllarda kurban bayramları sıcak mevsimlere denk geldiği için derilerin muhafazasında soğuk hava depoları gerekiyor. Bu mümkün olmadığı durumlarda ise deriler serin ortamlarda saklanmalı."

"Kaliteli deriler elde ediliyor"

İDMİB Başkanı Mustafa Şenocak, standartlarına ve kalitesine göre derinin de sınıflandırıldığını belirterek, hayvanın cinsinden beslendiği ortamda karşılaştığı fiziksel şartlara ve kesimde uygulanan yöntemler gibi bir çok durumunun derinin kalitesini belirlediğini kaydetti.

Kurban bayramlarında daha kaliteli deriler elde eder hale gelindiğini, ancak maalesef istenilen düzeyde olmadığını vurgulayan Şenocak, "İçerisinden geçtiğimiz günlerde deri ihracatımızı etkileyen çeşitli faktörler nedeniyle deri tüketimimiz bir miktar düşse de sektör olarak kaliteli ürün elde etmenin ön koşulu kaliteli hammadde temin etmek. Bu yüzden derinin elde edilmesi aşamasında uğradığı her zarar aslında bir şekilde ihracatımıza da yansıyan bir olumsuzluk." diye konuştu.

"Amacımız zayi oranını aza indiren sistem kurmak"

Mustafa Şenocak, Türkiye'de hızlı kentleşme ve sonucunda daralan hayvancılık sebebiyle ciddi bir hammadde sıkıntısı yaşandığını belirterek, ham deri ithalatı son yıllarda düşse de sektörün ihtiyacının yaklaşık yüzde 70-80'ini ithal ettiğini söyledi.

Bu bağlamda Kurban Bayramı'nda kesilen hayvanların derilerinin sektöre kazandırılmasının, ithalat oranını da etkileyeceğini vurgulayan Şenocak, şunları kaydetti:

"Ülkemizde ne yazık ki ham derinin milli bir servet olduğu, en az kayıpla sektörün kullanımına kazandırılması gerektiği tam anlamıyla anlaşılmış değil. Kurban Bayramı'na çok kısa bir zaman kaldı. Hem kurban sahibi hem deriyi toplayan kurumlar hem de imalatçılar arasında sıkı bir iş birliği sağlayarak en yüksek düzeyde verim alınması şu aşamada en önemli konumuz. Bu iş birliğinin sağlıklı bir ortamda yürütülebilmesi için görüş ve önerilerimizi ilgili kurumlarla paylaşıyoruz. Amacımız en kısa sürede kesilen tüm hayvanların kayıt altına alındığı, zayi oranının en aza indirildiği bir sistemi belediyelerimiz ve ilgili bakanlıklarımızla birlikte hayata geçirmek. Bu kapsamda kamu spotlarıyla halkımızı bilinçli kesim, tuzlama, saklama ve derilerin korunması konusunda bilgilendirmenin faydalı ve gerekli olduğunu düşünüyoruz."

AA