Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AB bize söz vermiştir, 'Size temmuz başına kadar 3 milyar avro vereceğiz' demiştir. O günden bugüne gelen 200-250 milyon avro. Niye? Dürüst değiller, samimi değiller. '3 milyar avro göndereceğiz' dediler hala gelecek" dedi.

Erdoğan, "Suriye ve Irak'tan gelen yaklaşık 3 milyon mülteciyi topraklarında barındıran, bölgede yanan ateşi söndürmek için her riski göze alan bir ülke olarak, daha fazla sorumluluk üstlenmeye hazırız" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Şayet İslam ülkeleri olarak birlik olursak, bölgemizdeki sorunları başka hiçbir güce, hiçbir odağa ihtiyaç duymadan biz kendimiz çözeriz. Bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağımızı sizlerin huzurunda ben bir kez daha ifade ediyorum" dedi.

Erdoğan, "Bölgemizde ve dünyanın her köşesinde dökülen kanlara, yitirilen canlara, uygulanan zulümlere, yaşanan mağduriyetlere baktığımızda sıkıntıyı hep Müslümanların çektiğini görüyoruz. Daha acısı, dökülen Müslüman kanlarının büyük bölümünün faillerinin de yine Müslümanlar olmasıdır. Müslümanların yaşadıkları coğrafyaların imkanları ve zenginlikleri başkaları tarafından kullanılıyor ama yitirilen canlar hep bizden oluyor. Bu çarpıklığın daha fazla devam etmesine izin vermemeliyiz" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam aleminin şu anda içinde bulunduğu en büyük sıkıntı; Rabbimizin emri istikametinde değil de ne yazık ki tersi demek istemiyorum o da bize yakışmaz, ona uzak bir tavır içerisinde yaşamamızdan kaynaklanıyor. 'İnananlar kardeştir' diyoruz ama ne yazık ki kardeşliğimizin gereğini yerine getirmiyoruz. 'Hepiniz toptan sımsıkı Allah'ın ipine sarılın' hükmü ilahisi mevcut ama hepimiz toptan sımsıkı Allah'ın ipine değil, başka yerlere sarılanlar var. Bu şekilde bir dağınıklık içinde olan bir İslam dünyası var, 1 milyar 700 milyon nüfus. Filistin meselesi başta olmak üzere uzun zamandır gündemimizde olan sorunları henüz çözememişken yeni ve daha büyük sınamalar çıkıyor" açıklamasını yaptı.

Erdoğan, "Etnik ve mezhebi ayrışmalara dayalı çalışmalar, soruyorum daha ne kadar sürecek? Bunlar karşısında daha ne kadar duyarsız kalacağız. Müslümanların erkekleri katledilir, kadınları, çocukları, yaşlıları her türlü zillete maruz bırakılırken İslam dünyası tek bir anını dahi nasıl huzurlu geçirebilir? Dışarıdan aranan kurtarıcıların zaten sorunların sebepleri olduğunu görmek için daha ne kadar acı çekmemiz gerekiyor" dedi.