Canikli: TMSF döviz alacaklarını TL'ye çevirmek için çalışma yapıyor
Başbakan Yardımcısı Canikli, "TMSF, döviz alacaklarını TL'ye çevirmeye yönelik çalışma yapıyor. Özelleştirme İdaresi de daha önceki ihalelelerinden alacaklarını TL'ye çevirme kararı aldı" dedi
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "TMSF, döviz alacaklarını TL'ye çevirmeye yönelik çalışma yapıyor, birkaç gün içerisinde bunu açıklayacak. Özelleştirme İdaresi de daha önceki ihalelerinden alacaklarını TL'ye çevirme kararı aldı." dedi.
Canikli, TGRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Milli Güvenlik Kurulu toplantısında yapılan görüşmenin içeriğinin sorulması üzerine Canikli, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye ve Irak'taki varlığını, Türkiye'nin bütün sınırlarındaki terörist oluşumları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaları, gelinen son aşamayı ve alınması gereken tedbirleri ayrıntılı olarak görüştüklerini anlattı.
Kurdaki dalgalanmanın temel nedenine ilişkin bir soruya karşılık Canikli, "Bu sadece Türkiye ile alakalı bir hadise değil. Bu, ekonomi biliminin öğretisine uygun gelişmelerdir. Bu tür dalgalanmalar mutlaka belli dönemlerde bütün ekonomileri yoklar, daha sonra geçer." yanıtını verdi.
Dalgalanmanın zamanı ve boyutunun tahmininin imkansız olduğuna dikkati çeken Canikli, "Yaşadıklarımızı, bu dalgalanmayı beklenmeyen bir gelişme olarak lanse etmek doğru değil, eşyanın tabiatına aykırı. Geçmişe de baktığınızda bunun küresel boyutunu görürsünüz. Bunun küresel boyutu var, bir de ülkeler bazlı, bir ülkeyi ilgilendiren boyutu var. Son yaşadığımız hadise, küresel ölçeklidir, faktörler uluslararası boyuttadır tamamen. Beklenen ve zaman zaman ortaya çıkan çerçevededir." diye konuştu.
Doların bütün para birimleri karşısında değer kazandığını ve bu pozisyonunu devam ettirdiğini vurgulayan Canikli, Türkiye'nin bu dalgalanmanın boyutunu hafifletici araçları bulunduğunu, gereken önemli birçok tedbirin alındığını, söz konusu tedbirlerin alınmaması halinde dalga boylarının daha sert olabileceğini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Canikli, "Doların değer kazanmasının nedeni Türkiye'de uygulanan ekonomi unsurları ya da politika araçları değil, Amerika'da reel verilerin çok iyi gelmesi, buna bağlı olarak enflasyon ve faizlerin artış beklentisinden kaynaklanıyor. Her geçen gün Amerika'da faiz oranlarının yükselmesi bekleniyor. Amerika seçim sonuçları bunu tetikledi ve güçlü dolar hala devam ediyor." dedi.
Canikli, bütçe disiplinininden taviz verilmediğini, öte yandan cari açık konusunda da olumlu gelişmelere imza atıldığını da hatırlattı.
Kurdaki dalgalanmanın devam edip etmeyeceği yönündeki beklentilerinin sorulması üzerine de Canikli, "Biz dip noktayı gördük ancak bu artık dalgalanma olmayacağı anlamına gelmeyecek. Dalga boyu kesinlikle küçülecek." değerlendirmesinde bulundu.
- "AB ile ekonomik ilişkileri etkilemez"
Başbakan Yardımcısı Canikli, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin üyelik sürecine ilişkin kararının ekonomik ilişkilere etkisinin sorulması üzerine de "Oradaki değerlendirmeleri duygusal bir yaklaşımdan ziyade rasyonel bir temelde yapmak gerekiyor... Siyasi alanda gelişmeler ne olursa olsun ekonomide AB ile ilişkilerimizde çizilmeye çalışıldığı bir tablo ortaya çıkmaz. Ekonomide ilişkiler ülkelerin çıkarları üzerine oturur. Rasyonel olarak değerlendirilir bütün bunlar." ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliğinin (AB) bundan sonra daha sert tepkiler verebileceğine de işaret eden Canikli, "Bunlar rasyonel bir zeminde yürüyen ekonomik ilişkileri etkilemez. Avrupa'nın bu anlamda bir karar vermesi demek, kendi ayağına kurşun sıkması demektir. Orada ihracatımızdan çok daha fazla ithalat yapıyoruz aynı zamanda. Böyle bir durum olduğu zaman karşı ülkeye misilleme hakkı verir." diye konuştu.
AB'den ekonomik ilişkileri etkileyecek, rasyonel olmayan adımlar beklemediklerine dikkati çeken Canikli, "O kartlar koz olarak kullanılmaya çalışılıyor. Kart olarak gösterilmesi başka, realize edilmesi başka bir şey." dedi.
Canikli, Türkiye'ye gelen uluslararası sermayenin, getirisiyle beraber 14 yıldır çıktığını vurgulayarak, "Serbest piyasa kuralları geçerlidir, hiçbir zaman ondan taviz verilmeyecektir. Bizim ekonomimizin en büyük çıpası budur." değerlendirmesinde bulundu.
-TL ile kamu ihaleleri
Başbakan Yardımcısı Canikli, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı şirketlere ilişkin soru üzerine, Olağanüstü Hal (OHAL) Kararnamesiyle atılan adımların söz konusu şirketlerin batma ihtimalini ortadan kaldırdığını vurguladı. OHAL'in, birilerinin oluşturmaya çalıştığı algının tam tersine piyasa şartlarının daha etkin ve efektif kullanılabilmesinin önününü açtığını belirten Canikli, uluslararası sermayenin haklarını koruduklarını söyledi.
Canikli, kamu ihalelerinin Türk lirası üzerinden yapılmasına yönelik düzenlemenin yürürlüğe girdiğini anımsatarak, ihalelerde teklifi açılmış olanlar hariç döviz ile ilana çıkılmış olanların iptal edileceğini ve yeniden gerçekleştirileceğini anlattı. Bu kapsamda TMSF'nin de döviz alacaklarını TL'ye çevirmeye yönelik çalışma yaptığını, kısa sürede bunu açıklayacağını belirten Canikli, Özelleştirme İdaresi'nin de daha önceki ihalelerinden alacaklarını TL'ye çevirme kararı aldığını kaydetti.
- "Tek başımıza çıkarma imkanımız yok"
Başbakan Yardımcısı Canikli, Başbakan Binali Yıldırım ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yarın gerçekleştireceği görüşmeye ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine de "Bunu tek başımıza çıkarma imkanımız yok. Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte yapıyoruz. Ortağımız MHP. Dolayısıyla MHP de Meclis'te yasalaşmasına izin vereceği metne elbette bakacak. Orada kendi açısından bazı düzeltilmesini değiştirilmesini talep edeceği şeyler olabilir. Hep birlikte takip ediyoruz. Yarın da inşallah son nokta konulacak. Biz artık herhangi bir problem veya pürüz beklemiyoruz. Görüşmeden sonra takvimlendirilmesi de daha mümkün hale gelebilecek." diye konuştu.
"Bu görüşmelerin yarıda kalabileceği" yönündeki yorumlara ilişkin soruya karşılık Canikli, "Kesinlikle art niyet beklentisi, siyasi manevra beklentisi içerisinde değiliz. İki taraf da Sayın Bahçeli ve MHP ve biz bu sistemin doğru olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Ekonomik istikrara olumlu yansıyacak"
Gündemdeki cumhurbaşkanlığı sisteminin hayata geçirilmesinin ekonomik istikrara da olumlu yansıyacağına işaret eden Canikli, yürütme alanında zaafiyet ya da kesintinin söz konusu olmayacağını ifade etti.
Türkiye'nin siyasi tarihine bakıldığında bu konunun daha önce de gündeme geldiğini aktaran Canikli, "Bu konu hemen hemen tüm siyasi parti liderleri tarafından talep edilmiş. Yönetimdeki riski gördükten sonra rahmetli Özal, Demirel, Türkeş... Hepsi için geçerli, ısrarlı bir şekilde Türkiye'ye bu modelin getirilmesini savunmuşlardır. Tesadüf değil bunlar." diye konuştu.
Fetullahçı Terör Örgütü'yle (FETÖ) mücadele hakkında bilgi veren Canikli, "At izi, it izine karışmadı, karıştırmadık. Bu, çok büyük bir tehdit. Detaya indikçe, yeni bilgiler ortaya çıktıkça bu örgütün ne kadar vahşi, acımasız, tehlikeli, insalık dışı bir örgüt olduğunu görüyorsunuz. Bu kendi başına bir yapı değil. Küresel ölçekli destekçileri olan taşeron, maşa olarak bugünler için yetiştirilmiş bir örgüt." değerlendirmesinde bulundu.
Örgüt sisteminin yapısını bozacak şekilde mücadeleyi sürdürdüklerini dile getiren Canikli, "Karar alma mekanizmalarını tamamen çökerttik. Tamamen sıfırlandı anlamında değil ama bütün modülleri ile birlikte entegre karar alabilecek yapısını bozduk. Ana gövde de kamudan uzaklaştırıldı. Finans kaynakları çok büyük oranda ortadan kaldırıldı. 5 bine yakın FETÖ derneği, vakfı, şirketi, kuruluşu kapatıldı. Bunlar daha önce bu yapıya finans sağlıyordu. Elbette yapılacak daha çok şey var. Tespit edilenlerin tamamına işlem yapıldı." şeklinde konuştu.
OHAL'in terörle mücadele noktasında büyük önem taşıdığına dikkati çeken Canikli, "OHAL, bildiğimiz OHAL değil aslında. Hiçbir vatandaşımız OHAL'in ortaya çıkarması muhtemel daraltmalardan zerre kadar etkilenmedi. Hiçbir vatandaşımız bunu yaşamadı. OHAL temel hak ve hürriyetlerin kullanımına sınırlama getirme yetkisi verir ama bunların hiçbir tanesini biz kullanmadık." şeklinde konuştu.
Canikli, OHAL'in süresinin uzatılıp uzatılmayacağı konusunda ise "Şu an itibarıyla o konuda herhangi bir şeyimiz yok. Oturup konuşacağız. Uzar ya da uzamaz onu bilemiyoruz ama sonuç itibarıyla OHAL hiçbir şekilde evrensel değerlerin kullanımına bir sınırlama getirmeyecek." ifadesini kullandı.
- "Rusya ile ilişkiler hızla gelişiyor"
Türkiye ve Rusya ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulunan Canikli, ilişkilerin hızla geliştiğini, bu durumun da tüm alanlara olumlu şekilde yansıdığını söyledi. Canikli, "Bu olumlu gelişmeler Rusya ile yaşanmamış olsaydı, biz Fırat Kalkanı operasyonunda bu kadar rahat hareket edemezdik, bu sonuçları elde edemezdik." diye konuştu.
Son günlerde küresel bazda petrol fiyatlarındaki artışa ilişkin açıklamalarda bulunan Canikli, "Türkiye ekonomisi petrolün 110 dolar olduğu dönemleri de yaşadı. O dönemlerde Türkiye ihtiyacı olan petrolü ithal etti, bunun bedelini de ödedi. Bu ekonomi, bu derinliğe sahip bir ekonomi. Elbette (fiyatların) yükselmesi bir miktar faturamızı artırabilir ama bu makro dengeleri bozabilecek bir potansiyel taşımıyor." diye konuştu.
- "Cazibe Merkezleri'nin yasal altyapısı tamamlandı"
Canikli, Cazibe Merkezleri Programına yönelik yasal altyapıyı tamamladıklarını anlatarak, "Bundan sonra uygulama başlıyoruz. Bununla ilgili müracaatları almaya başlayacağız. Teorik olarak mükemmel bir proje, başarılı olmama şansı yok." değerlendirmesinde bulundu.
Bazı grupların yurtdışında Türkiye'ye ilişkin algı operasyonu yaptığını vurgulayan Canikli, Türkiye'nin yurtdışındaki algısının iyileştirilmesine yönelik birtakım önemli projelerinin olduğunu dile getirdi.
Adana'da kız öğrenci yurdunda çıkan yangına ilişkin de açıklamalarda bulunan Canikli, "Üzücü bir hadise. Çocuklarımızı kaybettik. Sorumluların tespiti noktasında gerekli çalışmalar yapılıyor. Bundan sonra benzerlerinin yaşanmaması için en önemli tedbir, sorumluların cezalandırılması, (olayın) üzerine gidilmesidir." ifadesini kullandı.
AA