Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

ABD'nin yeni başkanı Cumhuriyetçi Donald Trump'ın ekonomi yönetimine kamu tecrübesi bulunmayan "iş adamı dostlarını" seçmesi ülkede tartışmalara neden oldu.

Geçen ay yapılan seçimlerden sürpriz zaferle ayrılarak ABD'nin 45'inci başkanı olan Trump, görevine resmi olarak 20 Ocak 2017'de başlayacak. Trump'ın başkanlık koltuğuna oturmasıyla yaklaşık 4 bin kişi, görevini yeni yönetimdeki haleflerine bırakacak. Söz konusu kişiler arasında kabine üyeleri ve üst düzey danışmanlar öne çıkıyor.

Trump, genel olarak "vergilerin indirilmesi", "regülasyonların kaldırılması" ve "aptal ticaret anlaşmaları yerine akıllı ticaret anlaşmalarının imzalanması" üçgeni üzerine kurulan ekonomi politikalarını uygulamaya koyacak isimlerin neredeyse tamamını özel sektörden seçti. Bu durum, seçim kampanyası boyunca Wall Street ve büyük şirketlere yüklenen Trump'ın samimiyetinin sorgulanmasına yol açarken, "ülke ekonomisinin şirket gibi yönetileceği" tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Yeni başkanın dünyanın en büyük ekonomisinin geleceğine yön vermesi için seçtiği isimler, değişik profillere sahip.

ABD Hazine Bakanı adayı Steven Mnuchin 

Ekonomi yönetimdeki en önemli görevlendirme olan ABD Hazine Bakanlığı'nı, adaylığı senatoda onaylanması halinde Goldman Sachs'ın eski ortağı Steven Mnuchin devralacak.

Yahudi asıllı New Yorklu bir aileden gelen Mnuchin, Yale Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra babasının ortakları ve abisinin üst düzey yöneticileri arasında yer aldığı Goldman Sachs'ta çalışmaya başladı.

17 yıl Goldman Sachs'ta çalışıp ortaklığa kadar yükseldikten sonra şirketten ayrılan Mnuchin, daha sonra Hillary Clinton'ın en büyük destekçilerinden George Soros ile yatırım fonu kurdu.
Mnuchin, yöneticilik yaptığı fonla 2007-2008 finansal krizinde batan bankalardan IndyMac'i 1,55 milyar dolara satın aldı. Adı "OneWest" olarak değiştirilen bankanın, Mnuchin'in Yönetim Kurulu Başkanı olduğu dönemde, siyahi ve "Hispanik" azınlıklara ayrımcılık yaptığı, haciz faaliyetlerinde yasaları ihlal ettiği tespit edilmişti. Mnuchin, usulsüzlük suçlamalarını kabul eden bankayı aldığının neredeyse 2 katı fiyatla 2015'te 3,4 milyar dolara satmıştı.

Trump'ın seçim kampanyasının ulusal finans direktörü olan olarak görev yapan Steven Mnuchin, Wall Street kariyerinin yanı sıra yüksek profilli Hollywood filmlerini finanse etmesiyle de tanınıyor. "İntihar Timi", "Çılgın Max: Öfkeli Yollar" ve "Keskin Nişancı", Mnuchin'in son yıllarda finanse ettiği filmler arasında yer alıyor.

Demokratlar Mnuchin'in adaylığına karşı 

Senatodaki Demokratların, OneWest skandalını, Mnuchin'in adaylığının oylamasında gündeme getireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Önde gelen Demokratlardan Massachusetts Senatörü Elizabeth Warren, Mnuchin'i "Wall Street'in en kötü uygulamalarında rol almakla" suçlamıştı.

 

Wall Street'in azılı düşmanı olarak tanınan Warren, "Mnuchin, Goldman Sachs'ta neredeyse 20 yıl boyunca ekonomiyi patlatan ve vergi mükelleflerinin milyarlarca dolarının emilmesine neden olan mortgage ürünlerinin yaratılmasına yardımcı oldu. Daha sonrada aileleri saldırganca haciz etmekle ün yapan bir bankayı yönetti. Mnuchin'in Hazine Bakanı seçilmesi, finansal krizden zarar gören her Amerikalının baştan aşağı titremesine neden olmalı." ifadelerini kullanmıştı.

Mnuchin'in Demokratların muhalefetine rağmen ABD'nin Hazine Bakanı olması halinde ilk icraatlarından biri yönetimin vergi reformunu kongreden geçirmek için hazırlamak olacak.
Aday seçilmesinden sonra verdiği her mülakatta, ABD ekonomisinin yüzde 3-4 arasında sürdürülebilir büyümeye ulaşmasının mümkün olduğunu savunan Mnuchin, bu performansa ulaşmak için en önemli adımın vergileri indirmek olduğunu düşünüyor.

ABD Ticaret Bakanı adayı Wilbur Ross 79 yaşında 

Donald Trump, ABD Ticaret Bakanlığı için yaklaşık 25 yıllık arkadaşı Wilbur Ross'u aday gösterdi.

ABD'nin diğer ülkelerle ticari ilişkileri açısından kritik rol oynayacak 79 yaşındaki Ross, 2,9 milyar dolarlık mal varlığıyla yeni yönetimdeki en zengin üyelerden biri olma özelliğini taşıyor.

Yale ve Harvard üniversitelerinde eğitim gören Ross, 25 yıl boyunca dünyaca ünlü Rothschild firması için çalıştıktan sonra kendi şirketlerini kurdu. ABD'de birçok yatırımcının uzak durduğu kömür ve çelik gibi "ölmekte" olan endüstrilere başarılı yatırımlar yapmasıyla tanınan Ross'un ticaret konusundaki demeçleri, Trump'a danışmanlık yaptığını açıkça ortaya koyuyor.

Ross, Trump'ın seçim kampanyası süresince yaptığı açıklamalarda, görüşlerini "Bir akıllı ticaret var, bir de aptal ticaret var. Biz uzun zamandır aptalca ticaret yapıyoruz ve bunu düzelteceğiz" ve "Serbest ticaret beleş yemek gibidir ve beleş yemek yoktur. Biri kazanır, biri kaybeder. Maalesef biz yaptığımız aptalca anlaşmalarla uzun zamandır kaybediyoruz" şeklinde dile getirmişti.

Görevi Barack Obama'nın Ticaret Bakanı Penny Pritzker'dan 20 Ocak'ta devralacak Ross'un, mevcut ticaret politikalarına 180 derece ters girişimlerde bulunacağını öngörmek zor değil.
Ross'un ilk icraatlarından birinin Trans-Pasifik Ortaklık (TPP) anlaşmasını feshetmek olması bekleniyor.

Bu arada, Wilbur Ross'un yatırım şirketi WL Ross & Co, ağustos ayında ABD Borsa ve Menkul Kıymetler Komisyonu'na bazı hizmet ücretlerinde usulsüzlük yaptığı için 2,3 milyon dolar ceza ödemişti.


Ross'un 2003'ten 2016'ya kadar Demokrat Parti'ye kayıtlı olması da profilinde ilgi çeken başka bir ayrıntıyı oluşturuyor.

 

Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Gary Cohn'un ilginç hayat hikayesi

 

Donald Trump'ın finans devi Goldman Sachs'tan bir başka transferi, şirketin Üst Operasyon Yöneticisi ve Başkanı Gary Cohn oldu.
Ulusal Ekonomi Konseyi'nin başına getirilen Cohn, zengin bir aileden gelmemesi ve "Ivy ligindeki" üniversitelerde (ülkenin en iyi ve en pahalı 8 üniversitesi) eğitim almaması nedeniyle Trump yönetimindeki diğer isimlerden ayrılıyor.

Disleksi (öğrenme bozukluğu) nedeniyle zor bir eğitim dönemi geçiren ve sık sık okul değiştirmek zorunda kalan Cohn'un ilginç bir hayat hikayesi bulunuyor.

Ohio eyaletinin Cleveland kentinde United çelik şirketi için pencere çerçevesi ve alüminyum kaplama satarken Wall Street'te çalışmayı kafasına koyan Cohn, bu amacına ulaşmak için bir haftalık işini perşembeden bitirerek cuma günü New York'a gider.
New York borsasının önünde nöbet tutan Cohn, ne yapıp eder ve bir trader ile aynı taksiye binmeyi başarır. Cohn, taksi yolculuğu boyunca trader'ı kendisine iş vermesi için ikna etmeye çalışır. Bunu yaparken "Opsiyonlar hakkında ne biliyorsun?" sorusuna "her şeyi" diyerek yalan söyleyen Cohn, sonunda pazartesi için mülakat randevusu koparır. Taksi yolculuğunun sonunda kitapçının yolunu tutan Cohn, aldığı kitabı iki günde 4 kez okuduktan sonra girdiği mülakatı başarıyla geçip işi kapar.

Wall Street kariyerinde Goldman Sachs başkanlığına kadar yükselen Cohn, Bloomberg'deki profilinde "agresif" ve "göz korkutucu" sıfatlarıyla tanımlanıyor.

Demokrat Parti'ye kayıtlı olan Cohn, geçmişte hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi başkan adaylarına önemli miktarlarda bağış yapan "sağlamcı" yatırımcılar arasında yer aldı. Cohn’un liderliğindeki Goldman Sachs'ın Hillary Clinton'a 500 milyon doları bulan konuşma ücretleri ödediği biliniyor. Trump, Clinton'ın şirket için astronomik rakamlar karşılığı konuşmasını pek çok kez eleştirmişti.

Ulusal Ticaret Konseyi Direktörü Peter Navarro

ABD'nin yeni başkanı Trump'ın ekonomi alanındaki bir diğer silahşoru, yeni kurduğu Beyaz Saray Ulusal Ticaret Konseyi'nin başına getirdiği California Üniversitesi Ekonomi Profesörü Peter Navarro olacak.

"Çin’den Gelen Ölüm" kitabının yazarı Navarro, Çin'in bozuk bir kapitalist sistemle ABD'ye ekonomik savaş açtığını savunurken, Çin’de üretim yapan Amerikan şirketlerinin kısa vadeli kazançlar için "Çin ile el ele vererek ABD’yi çökertmeye" çalıştığını da öne sürüyor.

Ekonomi doktorasını Harvard Üniversitesi’nde yapan Navarro’nun, daha önce San Diego kentinde 3 kez farklı kamu pozisyonları için seçimlere girdiği ancak başarılı olamadığı biliniyor.
Navarro, Trump’ın seçim kampanyasında Ticaret Bakanlığı için aday gösterilen Wilbur Ross ile birlikte danışmanlık yapmıştı.

Ülkenin ticaret politikalarına yön verecek olan Ross ve Navarro, seçim kampanyası sürerken "daha iyi ticaret anlaşmaları için daha sert müzakere edilmesini" destekleyen ortak bir makale kaleme almıştı. Makalede, "Trump ofiste olsaydı asla imzalanmayacak olan kötü ticaret anlaşmalarının sadece daha sert müzakerelerle iyiye dönüştürülebileceği" iddia edilmişti.

Carl Icahn, Trump yönetimindeki en zengin isim

Donald Trump’ın ekonomi yönetimi için tartışma yaratan bir diğer ataması milyarder Wall Street yatırımcısı Carl Icahn oldu. Icahn, Trump’a, ekonomiyi aşağı çeken "çıpa" olarak nitelendirdiği regülasyonların kaldırılması konusunda özel danışmanlık yapacak.

Yaklaşık 16,7 milyar dolarlık mal varlığıyla Trump yönetimindeki en zengin isim unvanını taşıyan Icahn’ın, finans, enerji, ilaç, gayrimenkul, iletişim ve gıda gibi çeşitli sektörlerde yer alan şirketlerde hisseleri bulunuyor.

Icahn, regülasyonlar konusunda görevlendirilmesinin çıkar çatışmalarına neden olacağı eleştirilerine karşın regülasyonlara savaş açacağını alenen ifade etmekten çekinmiyor. Atamasına ilişkin açıklamasında, "Artık aşırı regülasyonlardan kurtulma zamanı geldi" diyen Icahn’ın, mevcut yönetimin finansal ve çevresel düzenlemelerini beğenmediği biliniyor.

Demokratik Ulusal Komitesi Sözcüsü Eric Walker, Icahn'ın regülasyondan sorumlu olacağı bir göreve getirilmesinin tehlikeli olacağını iddia ederek, "Icahn, şimdi aynı anda hem regülasyonlardan sorumlu olacak hem de kendi yaptığı değişikliklerden yarar sağlayacak şirketleri kontrol edecek." ifadesini kullanmıştı.

Trump'ın özel danışmanları için senatonun onayına ihtiyaç duymaması nedeniyle Demokratların Icahn ve Navarro'ya yönelik muhalefetleri sonuçsuz kalacak.

AA