Uzmanların 2017 yılına ilişkin beklentileri
Piyasalar gündemi yoğun ve oldukça hareketli bir yılı geride bıraktı. Kurların, altının ve borsanın yükseldiği bir yılın ardından gözler 2017 yılına çevrildi
TUNCAY TURŞUCU / İNTEGRAL MENKUL ARAŞTIRMA DİREKTÖRÜ
2017 yılına aktardığımız konuların başında Fed, AB ve referandum konuları geliyor. Yeni yılda yine bol bol Fed konuşacağız. Faiz artırımlarının hızı küresel piyasaları etkilemeye devam edecek. Diğer yandan 20 Ocak tarihinde ABD’de başkanlık koltuğuna oturacak Donald Trump’ın ilk 100 günlük icraatları ve sonuçları piyasalar açısından belirleyici olacak. Yeni yıl AB‘de seçim yılı olurken, çıkacak sonuçlar AB’nin geleceğini masaya yatıracak. İlk olarak 12 Şubat tarihinde Almanya cumhurbaşkanlığı seçimleri ile AB’de seçim maratonuna başlayacağız. Ardından Mart ayında Hollanda parlamento seçimleri, Nisan’da Fransa cumhurbaşkanlığı ve Haziran’da ise Fransa’da genel seçimler olacak. Bu arada Mart ayına kadar İngiltere’de Brexit konusu netlik kazanacak. İçeride ise Nisan ya da Mayıs ayında beklenen başkanlık referandumu piyasaların üzerinde baskı yaratabilir ve bekle-gör süreci etkili olabilir. Yurtiçinde bir diğer önemli beklenti ise 27 Ocak’ta yapılması beklenen Fitch’in kredi notu değerlendirmesi olacak. Negatif görünüme sahip olduğumuz Fitch nezdinde kredi notumuzun indirilmesi durumunda tek sahip olduğumuz yatırım yapılabilir notunu da yitirmiş olacağız ve bu durum fon çıkışlarının devam etmesine neden olabilir. Böyle bir durumda TL’deki kırılganlık artabilir. Fitch’in pas geçmesi durumunda ise iç ve dış diğer gelişmeler gündemde daha ağırlıkta olacak gibi görünüyor. Ancak TL’deki hassas görünüm yılın ilk çeyreğinde de hem Merkez Bankası hem piyasalar üzerinde baskı yaratmaya devam edebilir.
"MERKEZ SIKI DURUŞUNU KOYUYACAK"
Merkez Bankası'nın 2017 yılında sadeleştirme sürecini korumasını bekliyoruz. Merkez Bankası’ndan yeni bir kalıcı kur baskısı gibi gelişmeler dışında zorunlu kalmadığı sürece faiz artırımından kaçınacağı şeklinde mesajlar alıyoruz. Enflasyondaki yükselişin ne şiddette olacağını bir süre izlemesi ve bu süreç içerisinde sıkı duruşunu koruması muhtemel görünüyor.
PETROL, ALTIN, BORSA, DOLAR...
2017’nin ilk çeyreğinde arz kısıntısını cebine koyan petrol güçlü seyrini koruyacak gibi görünüyor. Mevcut şartlar altında 60 dolar seviyesi petrol için ulaşılmayacak bir hedef değil. Diğer yandan ons altın ise kritik seviyeler olan 1,050 dolar seviyelerine oldukça yaklaştı ve uzun süredir olumsuz gelişmeleri fiyatlıyor. 2017 yılında altındaki düşüş eğilimi giderek azalabilir ve yerini 1,200 dolar seviyesine doğru yükselişe bırakabilir. Ancak bu yükselişin yılın ilk çeyreğinde gelmesi zor bir olasılık. İlk çeyrek dönemde altında zayıf seyirler devam edebilir. TL tarafında Fitch’den not indirimi gelmesi zaten Merkez Bankası'nın faizlere dokunmamasının ardından artan kırılganlığın daha da artmasına neden olabilir ve yeni zirveler görülebilir. Aksi durumda ise gelişen ülkelere yönelik çok güçlü rüzgârlar oluşmadıkça 3,45 seviyeleri taban olabilir. Euro/dolar paritesinin mevcut şartlar altında yılın ilk çeyreğinde 1 seviyesine yakınsaması beklenebilir. Borsa tarafında ise yeni yıla hem dolar bazında hem de diğer gelişen ülke borsalarına kıyasla negatif ayrışmış ve yabancı yatırımcı açısından cazip bir seviyede giriyoruz. Yılın ilk ayı içerisinde 80,000 seviyesine doğru yükselişler şaşırtıcı olmayabilir. Ancak sonrasında belirsizler endekste baskı yaratabilir.
2017'NİN GÜNDEMİ YOĞUN
MURAT TUFAN / DESTEK MENKUL ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ
2017 yılında da 2016 yılında olduğu gibi piyasaların odağında merkez bankalarının izleyecekleri para politikalarının ön planda olacağını söylemek mümkün. Özellikle Amerika Merkez Bankası (FED)’nın son açıkladığı kararların diğer majör merkez bankalarının da para politikası kararlarını etkilediğini söylemek yanlış olmayacaktır. Öte yandan, piyasalar ekonomik gelişmelerin yanı sıra siyasi taraftaki gelişmeleri de mercek altına alıyor olacak. 2016 yılında Brexit, İtalya referandumu, ABD genel seçimleri gibi gelişmelere şahit olunurken yeni yılda Fransa ve Almanya’daki genel seçimlerin yanında Euro Bölgesi’nin bütünlüğünü koruyup koruyamayacağı da ön planda olacak gelişmeler arasında yer alıyor.
Yurtiçinde ise TL varlıklarının 2017 yılı performansı yine diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine benzeyebilir ve FED baskısı TL varlıkları üzerinde devam edebilir. İçeride 2017 yılında referandum süreci ve süren jeopolitik riskler piyasalarda hareketliliği artırıyor. Fakat Ekonomik Koordinasyon Kurulunun aldığı ekonomik önlem paketinin uygulanabilirliği ve reel sektöre katkısı yakından takip edilecek. 2016 yılında en çok değer kaybeden para birimi TL olmasından kaynaklı, olumlu bir hikayede en çok talep gören ürün olarak da ön plana çıkabilir. Yani iç piyasada negatif haber akışı söz konusu olmaz ise TL varlıklarında bir düzeltme ve yükseliş hareketi görme olasılığımız var. Dolayısıyla negatif hikayelerin yanında TCMB’nin faiz duruşu ve iç siyasi gelişmeler yine TL’nin yönü açısından belirleyici olacaktır.
Yıl içerisinde, FED’ in faizleri agresif bir şekilde artırması Dolar’ın değer kazanmasına neden olabilir. Bu durum da, Dolar karşısında tasarruf aracı olan altın ve gümüş gibi emtialar da düşüşe neden olabilir. Güvercin bir FED tutumu ise altın ve gümüş fiyatlarını daha yüksek seviyelere götürebilir. Platin ise daha çok mücevherat sektöründen talep gördüğü için bu emtialara benzer hareketleri gösterebilir.
HABERTÜRK