Bostan: Varlık Fonu'nda ciddi bir denetleme mekanizması olacak
Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu Başkanı Bostan TVF'nin denetim tarafında çok güçlü bir yapı olacağını söyledi
Türkiye Varlık Fonu (TVF) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Mehmet Bostan, "İnşallah hem İslami finansman, hem de sermaye piyasalarında güzel sürprizlerimiz ve aksiyonlarımız olacak." dedi.
Bostan, Birleşik Krallık Başkonsolosluğunda düzenlenen İstanbul TALKS İslami Finans Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, TVF'yi kurarken yola çıkış motivasyonlarından birisinin de İslami finansı desteklemek olduğunu kaydetti.
Türkiye'deki finans sisteminin en temel sorununun aşırı banka dominant yapısı olması olduğunu belirten Bostan, "Tabii bu bankaların suçu değil. Bu, sermayenin yıllar itibariyle girişimi, Türkiye'deki tasarrufun seviyesi ve birçok neden buna yol açtı. Bu da beraberinde alternatif piyasaların gelişmesine pek müsaade etmedi. En temelde hem İslami finansman, hem de sermaye piyasası bu anlamda çok geniş bir oyun alanı bulamadı diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Bostan, burada bir oyuncunun gelip, buldozer etkisi yapıp yolu açması gerektiğini dile getirdi.
Özel sektörde zengin oyuncu çeşidi olmadığına, varlıkların da sınırlı olduğuna işaret eden Bostan, kamunun da varlıklarını optimize etme ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Bostan, kendilerine devredilen varlıkların kompozisyonuna bakıldığında, sermaye piyasaları açısından çok cazip ürünler olduğuna işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Aynı şekilde İslami finans tarafında da çok ciddi bir potansiyel var. En basiti sahip olduğumuz gayrimenkuller ve buradaki faizsiz ürün sunma imkanları... Bunların üzerinde çalışıyoruz. Biz tabii ki şu anda İslami finans uzmanı değiliz. Ama bu tür paydaşlarla iletişime geçtik ve onlarla beraber bu konunun üzerinde çalışacağız. Bizim düşüncemiz, İslami finansman alanında Türkiye'de çok büyük bir potansiyel var."
-"Brexit aslında İstanbul için çok büyük bir fırsat"
Mehmet Bostan, "Brexit'in aslında İstanbul için çok büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Londra şu anda İslami finansmanın dünyadaki bayraktarlığını yapıyor. İstanbul dünyanın bu tarafında, bu anlamda iş birliği kapısı oluşturabilir diye düşünüyorum." dedi.
TVF bünyesindeki şirketlerin eskiye göre daha iyi performans göstermesi gerektiği, fonun bunu nasıl sağlayacağının sorulması üzerine Bostan, bunun için çeşitli yönetim modelleri olduğunu, bunlardan bir ya da ikisini benimseyeceklerini, aslında kendi içlerinde birisini benimsediklerini, birinin üzerinde daha konuştuklarını söyledi.
Bostan, fona devredilen varlıkların kendi tüzel kişilikleri olduğunu anımsatarak, buna çok müdahil olmadan, stratejik noktalarda hedefler belirleyerek, performans ölçerek, belki de şu ana kadar kamuda hiçbir şekilde yapılmamış bir şekilde bir performans sistemi ile bu varlıklardaki fırsatları ortaya çıkarma konusunda ve bu fırsatlara ulaşılması için ne tür politikalar izlenmesi gerektiği üzerinde çalışacaklarının altını çizdi.
"Biz şu anda dünyanın en büyük startup'larından birisiyiz." diyen Bostan, buradaki amacın sadece bu varlıkların buraya devri olmadığını, buradan yeni bir değer üretmek istediklerini kaydetti.
Bostan, İslami finans ürünlerine sadece faiz hassasiyeti olan insanların ilgisi varmış gibi bir algının olduğunu, ama bunun doğru olmadığını vurguladı.
Buradaki fayda ve değer ortaya çıkarılırsa durumun daha iyi anlaşılacağını aktaran Bostan, aslında faizsiz emeklilik ürünlerinin daha başarılı performans gösterdiğini, bunlar anlatılır ve doğru bir iletişim kurulursa Türkiye'de çok büyük bir fırsat olduğunu düşündüğünü kaydetti.
Bostan, Türkiye'nin bankacılık alanında birikimi olduğunu, ama sermaye piyasasında İslami finans tarafında zayıf olduğunu bildirdi.
-"Çok ciddi bir denetleme mekanizması olacak"
Bostan, TVF'ye yurt dışından ilginin olup olmadığının sorulması üzerine, Türkiye referanduma giderken ve bir geçiş döneminde olmasına rağmen müthiş bir ilgi olduğunu, bu ilginin çok hızlı bir şekilde işe dönüşebileceğini söyledi.
Bu anlamda yakın dönemde Rusya ile bir anlaşma yaptıklarını anımsatan Bostan, bununla ilgili 2-3 anlaşmanın daha gündemde olduğunu, bunu somut iş birliğine dönüştürmenin kendileri için öncelik olduğunu kaydetti.
Bostan, "İnşallah hem İslami finansman, hem de sermaye piyasalarında güzel sürprizlerimiz ve aksiyonlarımız olacak." diye konuştu.
Altyapı projelerinin finansmanı konusunda İslami finansın devreye girmesi halinde TVF'nin burada rol alıp almayacağının sorulması üzerine Bostan, TVF olarak üzerilerine düşen görevi yapacaklarını, bunun da bu varlıklardan yeni bir değer oluşturup, paylaşma olduğunu ifade etti.
Bostan, TVF'nin denetim tarafında çok güçlü bir yapı olacağını, çünkü bunun kanunda yazdığını bildirdi.
Birincisi uluslararası bağımsız denetimden geçeceklerini aktaran Bostan, ikincisi Başbakan tarafından da bir atama yapılacağını ve o müfettiş ekibinin de denetleme yapacağını anlattı.
Bostan, "Üçüncüsü yılda bir defa kabine tarafından denetleneceğiz. Dördüncü denetim de TBMM tarafından olacak. Dolayısıyla çok ciddi bir denetleme mekanizması olacak. Aynı zamanda çok güçlü bir risk yönetim kurgusu olacak, onu da tamamlamak üzereyiz. Yönetim tarafında tamamen uluslararası standartlara tabi olacağız." şeklinde konuştu.
Katılım bankacılığı alanında devletten çok işin özel sektöre düştüğüne de değinen Bostan, şunları kaydetti:
"Konvansiyonel bankacılığın aşırı dominant yapısının bir şekilde kırılması gerektiğini düşünenlerdenim. Bizim grubumuzda da 2 tane büyük konvansiyonel banka var. Dolayısıyla biz burada bankaları eleştirmek açısından söylemiyoruz. Tek amacımız var, Türkiye'de finans kesiminde çeşitliliği ortaya çıkarmak."
AA