S&P: Türkiye ve Rusya'da ülke bazlı koşullar yatırımcı hassasiyetini etkiliyor
-
S&P raporunda Türkiye dahil bazı gelişmekte olan ülkelerde ülke bazlı koşulların yatırımcı hassasiyetini etkilediği belirtildi
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global Ratings tarafından gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerine dair trendler raporu yayımlandı. Raporda Türkiye'nin dahil olduğu bazı ülkelerin içeride yaşadığı koşulların yatırımcı algısında önemli belirleyici olacağı ifade edildi.
Gelişmekte olan piyasalarda, ABD seçimlerinden sonra bir zayıflama gözlemlendiği belirtilirken "Ancak gelişmekte olan ekonomilere 29 milyar dolarlık net dış borç akışı ve 14 milyar dolarlık hisse akışı ile gelişmekte olan piyasa varlıkları Aralık-Şubat döneminde yükselmiştir." dendi.
Fed ve Avrupa Merkez Bankası’nın farklı para politikaları ve ABD'deki muhtemel mali politika hakkındaki belirsizlikler sebebiyle, gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının önümüzdeki donemde de volatil olacağı öngörüldü.
- TÜRKİYE MESAJI
Raporda ayrıca EMEA bölgesinde yer alan Rusya, Türkiye ve Güney Afrika da dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik olasılıklar, iç siyasi gelişmeler ve jeopolitik belirsizlikler temel olmak üzere ülkeye özgü koşulların, yatırımcının görüşleri noktasında önemli itici güçler olacağı belirtildi.
Türk ekonomisinin içeride ve dışarıdaki şoklara karşı direnç gösterse de siyasi gelişmeler, jeopolitik riskler ve güvenlik sorunlarının ekonomi üzerinde baskı yarattığı belirtildi. Raporda "Ocak ayında Türkiye için 2017 yılı büyüme beklentimizi %3.2'den %2.4'e, 2018 için %3.4'ten %2.7'ye düşürdük" dendi.
Türkiye'de Aralık-Ocak döneminde diğer gelişen ülkelerin aksine sermaye akışında toparlanma olmadığı belirtilirken "Bunun sonucunda Türk Lirası Ekim sonu - Ocak sonu arasında %20'den fazla değer kaybetti..Yıllık enflasyon Şubat'ta %10'u aştı..Merkez Bankası ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini Mart'ta %11.3'e yükseltti. Bu, kurun stabilize olmasına yardımcı oldu ancak volatilite devam ediyor" ifadeleri kullanıldı. MB'nin gösterge faizi artırmak yerine diğer faiz oranlarıyla sıkılaştırma yaptığı hatırlatılarak "Merkez Bankası'nın adımlarının TL'de daha fazla değer kaybını önlemek için yeterli olup olmadığı izlenecek" yorumu yapıldı.