Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması (Brexit), AB'nin "bölünmez birlik" tabusunu yıkarken, bunun iki taraf için de olumsuz siyasi ve ekonomik sonuçlar ile gerginliklere yol açması bekleniyor.

Birleşik Krallık seçmenleri, Haziran 2016'daki referandumda 44 yıldır üye oldukları AB'yi terk etme lehine oy kullandı. İngiltere Başbakanı Theresa May'in ülkesinin AB’den çıkışını tetikleyen resmi mektubu 29 Mart’ta Brüksel’e iletmesiyle 2 yıl sürmesi öngörülen Brexit süreci de resmen başlamış oldu.

Söz konusu adımın ekonomik sonuçları hala tam olarak öngörülemese de iki taraf için kayıpla sonuçlanacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Sürecin hemen başında tartışmalar yaşanmaya başladı. İngiltere Başbakanı May, süreci başlatan mektubunda, AB ile Birleşik Krallık arasındaki müzakerelerde kapsamlı bir anlaşmaya ulaşılamaması durumunda Avrupa ile güvenlik konusundaki iş birliğinin zayıflayacağı uyarısında bulunurken, bazı AB yetkilileri May'in mektupta yer verdiği ifadeleri tehdit olarak değerlendirerek eleştirmişti.

Brexit kararı nedeniyle Birleşik Krallık ile AB arasındaki ticari ilişkilerin de yeniden müzakere edilmesi gerekecek. Birleşik Krallık, AB ile ayrılık koşulları ile eş zamanlı olarak kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasını da müzakere etmek istiyor ancak başta Almanya olmak üzere bazı AB üyeleri buna karşı çıkıyor.

Fransa ve Almanya'nın yanında Birleşik Krallık, en büyük 3 AB ekonomisinden biri konumunda. AB’de geçen yıl Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 16’sını temsil eden Birleşik Krallık, AB ile yüksek hacimli dış ticarete de sahip.

Birleşik Krallık'ın dış ticareti, AB içindeki ithalat ve ihracata diğer birlik üyelerine göre biraz daha az bağımlı. 2015'te ithal edilen tüm malların yüzde 54'ü AB ülkelerinden gelirken, Birleşik Krallık’ın ihracatının yüzde 44'ü de yine AB içindeki ülkelere gönderildi.

AB, 65 milyon vatandaşını kaybetmeye yakın

Ekonomik endişelerin yanı sıra birliğin dağılacağına ilişkin siyasi endişeler de sıklıkla dile getiriliyor. Brexit ile birlikte AB, üçüncü en kalabalık üye devletini ve 65 milyon AB vatandaşını kaybetmeye bir adım daha yaklaştı. Ayrıca, AB'de özellikle son dönemlerde popülist ve sağ akımların yükselmesi nedeniyle Brüksel, bundan sonra daha fazla ayrılma tehdidiyle uğraşmak zorunda kalabilir.

Siyasi birliğin yanı sıra para birliği de tehdit altında... Frankfurt merkezli Sentix'in, şubat ayı Avro Bölgesi Dağılma Endeksi (EBI) anketinin sonuçlarına göre, AB’de ortak para birimi olarak avroyu kullanan Avro Bölgesi’nin dağılma riski Brexit'in gündeme geldiği dönemdeki seviyeye çıkarken, bölgeden ayrılması en muhtemel ülkeler İtalya, Fransa ve Yunanistan olarak belirlendi.

Brexit’i para birliğinin uzun dönemli olarak ayakta kalabilmesi için gerekli olan derin siyasi entegrasyonun "tabutuna çakılan çivi" olarak değerlendiren bazı uzmanlar, Brexit'in ardından hükümetlerin, devlet borçları krizini daha fazla entegrasyon yoluyla çözmeye daha az istekli olabileceği uyarısında bulunuyor.

Almanya ekonomisinde Brexit endişesi hakim

Brexit konusu, diğer AB ülkeleri ve küresel piyasaları da yakından ilgilendiriyor. Özellikle Birleşik Krallık ile ekonomik ve siyasi üst düzey ilişkilere sahip Avrupa'nın lokomotif ülkesi Almanya’nın, Brexit’ten ne düzeyde etkileneceği Alman ekonomik kuruluşları ve siyasilerin gündemini meşgul etmeye devam ediyor.

Yüksek teknolojili makineler ve otomobiller gibi dönemsel malların ihracatı konusunda uzmanlaşan Almanya, AB’de Brexit’ten en çok etkilenecek ülkelerden biri olarak görülüyor.

Alman iş dünyası ve ekonomi çevrelerinde, potansiyel bir Brexit çalkantısının, Almanya’nın kısa vadeli yatırım ve ihracat görünümünü de olumsuz etkileyebileceği konuşuluyor. Ayrıca, ülke ekonomisinin orta ve uzun vadeli büyüme dinamiklerinin de bu durumdan etkilenebileceği uzmanlar tarafından dile getiriliyor.

Merkezi Frankfurt’ta bulunan DZ Bank’ın çalışmasında, Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasının, Almanya’nın ihracatını etkileyebileceği için 2017 sonu itibarıyla ülkeye 45 milyar avroya mal olabileceği belirtildi.

Birleşik Krallık, geçen yıl Almanya'nın en önemli ticaret ortakları arasında 5'inci sırada yer alırken, iki ülke arasında toplam 121,6 milyar avroluk mal ticareti gerçekleşti.

Almanya, 2016'da Birleşik Krallık'a 86,1 milyar avroluk mal ihraç etti. En önemli ihraç malları 27,2 milyar avroyla motorlu taşıtlar, römorklar ve yarı römorklar, 9 milyar avroyla da makine oldu. Birleşik Krallık'tan ithalat ise geçen yıl yaklaşık 35,6 milyar avro seviyesinde kaydedildi. En önemli ithalat malları 6 milyar avroyla motorlu taşıtlar, römorklar ve yarı römorklar, 4,2 milyar avroyla da kimyasallar ve kimyasal ürünler olarak belirlendi.