Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkan Yardımcısı Vitor Constancio, "Bu aşamada bizim para politikamız uygun ve yeniden değerlendirme gerekmiyor. Aşağı yönlü bir risk olursa buna karşı hazır durumdayız." dedi.
Constancio, Avrupa Parlamentosu (AP) Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi’nde ECB 2016 yıllık raporuna ilişkin açıklamalarda bulundu.
Euro Bölgesi ekonomisinin 2016 yılında önemli dayanıklılık ortaya koyduğunu belirten Constancio, "Euro Bölgesi'nde toparlanma ilerliyor ve şimdi hız kazanıyor. Bu aşamada bizim para politikamız uygun ve yeniden değerlendirme gerekmiyor. Aşağı yönlü bir risk olursa buna karşı hazır durumdayız." diye konuştu.
Constancio, 2016 yılının zorlu geçtiğine işaret ederek, ECB'nin son bir yılda aldığı tedbirler neticesinde Euro Bölgesi'nde makro ekonomik durumun iyileştiğini anlattı.
Euro Bölgesinde bu yıl büyüme beklentilerinin daha olumlu olduğuna dikkati çeken Constancio, en son işsizlik oranlarının mayıs 2009 yılından beri en düşük seviyelere gerilediğini, 3 yıl öncesine göre 4,5 milyon kişiye ilave istihdam sağlandığını vurguladı.
Constancio, ECB'nin Aralık 2016’da varlık alım programını 1 yıl uzatma kararı aldığını, bu alımların nisan ayından itibaren aylık 60 milyar Euro seviyesinde devam edeceğini hatırlattı.
ECB’nin uyguladığı tedbirlerin finansal koşulların gelişmesine katkı sağladığını anlatan Constancio, bu nedenle banka kredi faizlerinin düştüğünü ve kredi miktarlarının arttığını ifade etti.
Constancio, Euro Bölgesi'nde 2016 sonunda ekonomik toparlanmanın netleştiğine ve çeşitli sektörlere yayıldığına işaret ederek, öncü verilerin bu yıl ilk çeyrekte büyümenin hız kazandığını ortaya koyduğunu söyledi.
ECB'nin para politikasının ana hedefinde fiyat istikrarı olduğunu anımsatan Constancio, finansal sisteme yönelik olası riskleri belirleme ve bu risklerle mücadele etmenin görev alanlarına girdiğini anlattı.
Constancio, hazırladıkları yıllık raporda, siyasi belirsizlikler, zayıf bankacılık karları, özel sektör borç sürdürülebilirliği, yatırım fonlarında likidite gibi alanlarda riskler belirlediklerine dikkati çekerek, bankaların düşük faiz oranlı çevreye uygun iş modelleri geliştirmesi ve sorunlu kredileri azaltmaya çaba göstermesi gerektiğini belirtti.
AA